20 Kasım 2017 Pazartesi

KRAL..

Moonchild White Crow La Gorda onu yanlarına almadıklarını söyledi. Ancak Nagual Juan Matus ona bir zamanlar benim dirimsel enerjiden yoksun olduğumu, bir ölüden farksız olduğumu, hepsinin sırayla bedenime taze enerji üflediklerini söylemişti. O dünyada, yaşam gücüne sahip herkes bunu üfleyerek diğerlerine aktarabilirmiş. Nefeslerini, üzerinde bir depolama noktası bulunan tüm deliklere gönderebilirlermiş. İlk üfleyen Silvio Manuel olmuş, onu Nagual kadın izlemiş. Enerjimin kalan bölümünü Nagual Juan Matus’un topluluğunun diğer üyeleri oluşturmuş. Enerjilerini içime üfledikten sonra, Nagual kadın beni sisten çıkartarak, Silvio Manuel’in evine taşımış. Başım güney doğu yönüne gelecek biçimde beni yere yatırmışlar. La Gorda, ölü gibi yattığımı söyledi. Onunla birlikte Genaıolar ve küçük kız kardeşler de oradalarmış. Nagual kadın onlara benim hasta olduğumu, ancak bir gün geri dönerek kendilerine özgürlüklerine kavuşmakta yardımcı olacağını, zira bunu başarmadan benim de özgür olamayacağomı anlatmıştı. Sil- vio Manuel bana nefesini vermiş ve yaşama döndürmüş. Bu yüzden, la Gorda ve küçük kız kardeşler Silvio Manuel’in benim efendim olduğumu anımsıyorlardı. Hiçbir şey olmamış gibi beni yatağıma götürmüş ve uyumaya bırakmış. Uyandıktan sonra oradan ayrılmış ve geri dönmemiştim. Daha sonra tüm olup biteni unutmuş, zira bir daha hiç kimse onu sol yanına itmemiş. Geri dönüp, onu diğerlerinin arasında bulduğum, o kasabaya yerleşmiş. Nagual Juan Matus ve Genaro iki ayrı ev kurmuşlar. Genaro erkeklerin bakımını, Nagual Juan Matus’sa kadınların bakımını üstlenmiş.
Uykuya daldığımda kendimi bunalmış ve güçsüz hissediyordum. Uyandığımdaysa tamamen kendimdeydim; içim içime sığmıyordu ve olağanüstü, o güne değin tanımadığım bir enerji tüm bedenimi kaplamıştı. Ancak duyduğum bu heyecan, don Juan’ın bana la Gorda’dan ayrılacağımı, ona yardım etmek üzere geri dönmeye hazır olacağım güne kadar tek başıma kalıp, kusursuzlaştırmayı öğrenmem gerektiğini söylediğinde kayboldu. Don Juan kaygılanmamamı ve cesaretimi yitirmememi istedi, zira kuralın taşıyıcısı, gerçek görevimi bana göstermek üzere bir gün mutlaka kendisini bana tanıtacaktı. O günden sonra, oldukça uzun bir süre don Juan’ı görmedim. Geri döndüğümde sürekli olarak bilincimin sağ yanından sol yanma geçmemi sağladı; bunu yaparken iki amacı bulunuyordu. Birincisi, savaşçı topluluğu ve Nagual kadınla aramdaki ilişkileri sürdürmemi sağlamak, İkincisiyse beni, kendisiyle ilişkilerimin kalan yıllarında sürekli ilişkide bulunacağım Zuleica’nın dolaysız gözetimi altında tutmaktı. Zuleica’nm gözetimine teslim edilmemin nedenini don Juan şöyle açıklıyordu: Silvio Manuel’in esas planına göre,biri sağ yanım, diğeri sol yanım için olmak üzere bana öğretilmesi gereken iki tür yönerge bulunmalıydı. Sağ yana ait yönerge, normal bilinç düzlemine aitti ve beni insanların içinde gizil durumda farklı bir bilincin var olduğuna duyduğum mantıksal bir inanca yönlendiriyordu. Bu yönergeden don Juan sorumluydu. Sol yana ait yönergelerin bana öğretilmesi göreviyse Zuleica’ya verilmişti; bu yönerge yüksek bilinç durumunu ve yalnızca ikinci dikkatin kullanımını ilgilendiriyordu. Bu nedenle, Meksika’ya her gidişimde, zamanımın yarısını Zuleica, diğer yarısını don Juan’la geçiriyordum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder