20 Kasım 2017 Pazartesi

KRAL..

Moonchild White Crow Don Juan daha sonra onunla konuşmaya başlamış. Onu evin dışına çıkartmış ve ona dünyanın iki yarıya bölündüğünü göstermiş. Sol yan berrakmış, ancak sağ yan amber renkli bir örtüye bürünmüş. Don Juan kıza, dünyanın kavranabilir, bizlerin anlaşılabilir olduğunu sanmanın büyük bir hata olduğunu belirtmiş. Algıladıklarının bir muamma, ancak kişinin alçak gönüllülük ve hayranlık içinde kabul edebileceği bir gizem olduğunu söylemiş. Daha sonra ona kuralı açıklamış. Kızın zihni öylesine açıkmış ki, anlattığı her şeyi rahatça kavrayabilmiş. Kural ona uygun ve yeterince açık görünüyormuş. Don Juan ona, insanın birbirinden tümüyle ayrı iki yanının bulunduğunu ve kişinin bu mührü kırarak bir yanından diğer yanma geçebilmesinin büyük bir disiplin ve kararlılık gerektirdiğini açıklamış. Çift bir varlık bu açıdan önemli bir avantaja sahipmiş: Çift olma durumu, sağ yanda yer alan bölmeler arasında dolaşma konusunda göreceli bir kolaylık sağlıyormuş. Çift varlıkların en büyük dezavantajlarıysa, benlikleri iki farklı bölmeye sahip oldukları için, esneklikten yoksun, tutucu, değişimden korkan bir kişilik yapısına sahip olmalarıymış. Don Juan, amacının onu benliğinin aşırı sağ uçtaki bölümünden, daha aydınlık, daha zeki ve duyarlı olan sol yanma geçmesini sağlamak olduğunu belirtmiş. Ancak, beklenmedik bir rastlantı sonucu, bedenine indirdiği darbe onun çift benliğinin ötesine geçmesine neden olmuş ve Nagual kadın, benliğinin gündelik yaşamına ait bölümünün yer aldığı aşırı sağ yanından, aşırı sol yanma geçmiş. Dört kez onu normal bilinç düzlemine geri getirmeyi denemiş, ancak bir sonuç elde edememiş. Bununla birlikte, bedenine indirdiği darbeler sis duvarıyla ilgili algılarını istençli bir biçimde açıp kapatmayı sağlaması konusunda ona yardımcı olmuş. Amacı bu olmamasına rağmen, don Juan çizginin onun için tek yönlü bir sınır oluşturduğunu belirttiğinde doğruyu söylemiş. Bir kez çizgiyi aştıktan sonra o da, tıpkı Silvio Manuel gibi, asla geri dönmemiş. Don Juan, Nagual kadınla beni tanıştırdığında, birbirimizin varlığından dahi haberdar olmamamıza rağmen, aramızda bir yakınlaşma oluşmuştu. Don Juan kendi deneyimlerinden, çift varlıkların birlikte olduklarında birbirlerinde buldukları avuntunun tüm tanımların ötesinde, ancak çok kı sa süreli olduğunu biliyormuş. Mantığımız tarafından kavranamayan birtakım güçlerin bizi bir araya getirdiğini, sahip olmadığımız tek şeyin zaman olduğunu söyledi. Geçen her dakika son dakika olabilirmiş; bu nedenle de her dakikanın hissedilerek yaşanması gerekiyormuş. Don Juan bizi bir araya getirdikten sonra, kendisi ve savaşçıları için yapmaları gereken bir tek şey kalıyordu: toplıı luğumuzu tamamlamak üzere dört kadın iz sürücü, üç erkek savaşçı ve bir erkek habercinin bulunması. Bu amaçla, don Juan Lydia, Josefina, la Gorda, Rosa, Benigno, Nestor, Pab lito ve haberci Eligio’yu buldu. Bunların her biri kabaca, don Juan’ın kendi topluluğunun üyelerinin birer kopyasıydılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder