Hay olan vadinin kenarında üç gün dinlendik ve yola koyulduk. Aracımız biraz daha iyi çalışıyordu. Babam gergindi.
Annem uyanık ve neşeliydi.
Ben düşünüyordum,yol yorucuydu.
Yolda giderken kozmoslar arası bir iletişim kurduk ve yardım İstedik. Milen ırkı bize yakıt getirdiler.
Yiyecek verdiler, epeyce sohbet ettik.
Milenler güzel bir peri ırkıydılar ve biz eve yaklaşmıştık.
Biz 12 inci güneş sistemine gidiyorduk.
Eve yaklaştıkça annem gülümsüyordu.
Milenleri geride bırakalı üç gün olmuştu. Bizim yaşadığımız Asoslar gözüküyordu. Gezegenimiz ise saloslardı.
Eve döndüğümüzde halk sevgiyle karşıladı.
Annem ana Tanrıçalığını bana devretti.
Yönetim koltuğuna oturmuştum sarayda. Asillerin nibiru yönetimiydi burası.
35 000 yıl geriye gidip kitabımı almıştım. Kozmos kitap yönetim bilgileriydi.
Okumaya devam ediyorum.Ben Halime Lafçıoğlu.
Kanallardan gelen bilgilere göre teknik bir hata sonucu kendi evrenimden düşmüştüm.
Babam benimle iletişime geçip yeniden ana Tanrıça boyutuna aldı.
Annem görevi bana devretti.
Yasaları ve yaşam şekli içinde kitabı verdiler. Artık her şey tamamdı. Görev beni bekliyor.
Dağılmış parçalarım toparlandı.
Yalnız kitap eski döneme ait olsada başlangıcı budöneme aitti. Henüz bende çözemedim.
Tek bildiğim yolumu bulabilmem için kendimden kendime yazdığım kozmik bir kitap oluşu.
Dünya hayatı 33 yaşmış.
Kuyruk sokumu kemiğinden ölünce yine yaratılabiliyorsun.
Kitapta anlatılanlar 9 uncu boyut.
9 uncu boyutta bahsedilen Ruhaniyet 33 üç yaşındaki varlığın oluyor. Buraları anlamak zor. devamı gelecektir.
Şimdi dokuzuncu nibiru boyutundayım. sarayımız yyedinci boyutta.
Dünya altıncı ve son boyutunda..
Kişiler daha yukarı çıkabilirler.
ANA TANRIÇALIK YASALARI.
Tanrıçalar yaratır, hayat başlatır.
Bir tanrıçanın yapmaması gereken şeyler.
1: Hayata emir gelmedikçe müdahale etmemek.
2: Olaylar sonuçlanıncaya kadar sabretmek.
Ana Tanrıçanın görevleri.
Akışı takip etmek.
Düşmanlarıyla savaşmak.
Akışa müdahaleyi engellemek.
Halkı eğitmek.
RA; dediki, biz tanrı ve tanrıçalar hep yalnızız. Dünya iletişim olmaz bizde. Saraylarda oturur seyrederiz dünyayı. Gerekmedikçede müdahale etmeyiz. .Bizler meleki boyutun güzellikleri ile avunuruz. .
Bir gün RA ile konuşuyorduk. Bana eğer birini tanıyacaksan ona yaklaş dedi. Hemen gerçek yüzünü görürsün.
Birgün Ra ile arkadaşlık ediyorduk dünya da.canı çok sıkkındı ve sakın dünya insanına yaklaşma dedi.
Biliyormusun baba ben bunları zaten uyguluyorum.
Bir sözü daha var. asla kendinden başkasına güvenme.
Anem yanımıza geldi ve yine RA muhabbetimi başladı dedi.
Annem yine baban RA 'ya çok düşkündür dedi.
RA nın bu boyutla ne ilgisi var dedim anneme.
9 uncu boyutu kuran RA dır dedi. Gökayın RA oluşunu açıklıyor olabilirmi bu cevap.
Şimdi niye burada yok.
ÖLÜMSÜZLÜK KİTABIMDAN.
Kızım ana tanrıça olduktan sonra ,galaksimizde yüzler gülümsemeye başladı yeniden. O bugüne kadar seçilmiş en büyük Tanrıçaydı.
Mor ağaç olan ben ,artık sadece kızımın destekçisiydim. Biz ailecek yönetmeye çalışıyorduk varlığı.
Sorunlar çok fazlaydı ve çözmek için düşünüyordum ki, aniden bir fikir geldi aklıma.
Yeni akışı başlatmalıyız artık dedim ve başlattık.
Şimdilik akış boştu ve biz eski görevlileri yeniden topladık enkazın altından.
Yıkım hepimizi dağıtmıştı.
Dünyaya gelince tam bir kaos içindeydi ve düzelmiyordu.
İnsanlar ne yapacağını, nereye gideceğini bilemiyordu.
Bilinçleri şoklanmış zavallı hayvanlar gibiydiler.
Peki ne yapabiliriz derken ,Ama akışı başladı ve doğal afetlerle kitlesel yıkımlar başladı. ölenler olacaktı.
Biz ailecek sohbet edip çare ararken Ra geldi ve çareler sonsuz dedi. Bir kez daha halka uyarı gönderip bilinçleri canlandıralım.
Bu görevi Ben yapacağım dedi RA.
Bilinçleri uyaracak tohumlar ekti, tüm dünyaya.
Biz yine beklemeye başladık,çok bir gelişme olmuyordu.
Dünya yok oluşa doğru koşuyordu adeta.
Dünya altıncı boyuta yükseldi.İçinde yaşayanlar birinci, ikinci, üçüncü boyutlarda tamamen şeytanlaşmış olarak dolaşıyorlardı.
Bir çoğu İfrite dönüşmüştü.
Hayvana dönüşen çoktu. İnsanların üçte biri yılana dönüşmüştü.
Bu dünya için yapılacak bir şey yoktu artık.
Doğal afetlerle şeytanlaşanlar öldürülcekti.
Bu yaza kadar büyük yıkımlar devam edecekti.
ÖLÜMSÜZLÜK KİTABIMDAN.
Kozmik bir bilgiydi kitap ve okumakta zorlanıyordum. Hay olan hayat kararlıydı akmaya ve dünyayı yenilemeye. Dünya çöplüğe dönüşmüştü.
Yer meridyenleri çatlamış, dünya sallanıyordu. Her an içindekileri çıkaracak bir mide gibiydi. Depremlerle varlığındaki negatifleri çıkarıyordu dünya ana.
Tek bir beden olan dünya ana artık günah yüklerini taşıyamıyordu.
İçinde barındırdığı kişiler her türlü günahı işliyor ve korkmuyorlardı.
Dünya ana öyle çok zorlandı ki, dokuzuncu boyuta kadar kaçtı.
Şimdi seyrediyor ve acımıyor günahkarlara.
Her yer şeytan ve ifrit kaynıyor.
İnsanlar dönüşüm geçirdiler ve yaratığa dönüştüler.
Karanlığın kralları ve Lordları bayanlara musallat olup cinsel eğolarını yaşadılar. Sizi kraliçe yapacağız dediler.
İnanan kişilerde azılı şeytanlardı.
Beşinci boyutun azgınlığıydı.
Bilemediler sonradan kraliçe olunamayacağını.
Yer sallanıyor beşik gibi,akıllar durgun,fikirler şaşkın.
Tutunacak bir dal yok kendi ruhundan başka.
Nefsi bırakamayanlar ruha tutunamıyordu.
Dünyanın üçte ikisi yılana dönüşüp Reptilyan depolarında eğitime alınmıştı.
Kraliçe yorgundu ve savaşmak bitirmişti.
Bir üst boyuta geçmek onu karanlık lordlardan kurtarmıştı.
Dünyada savaşacak olan bu lordlar yeni krallıklar kuracak ve insanı köle yapacaktı.
Hepsini gören ve yaşayan kraliçeye inanan çok azdı.
Sonunda kraliçe tüm varlığından geçti ve Ruh hayatına geri döndü.
Dünyadaki varlığını negatif varlıklara teslim etti.
Dünya artık geri dönülmez bir cehennemdi.
Akışı takip etmek.
Düşmanlarıyla savaşmak.
Akışa müdahaleyi engellemek.
Halkı eğitmek.
RA; dediki, biz tanrı ve tanrıçalar hep yalnızız. Dünya iletişim olmaz bizde. Saraylarda oturur seyrederiz dünyayı. Gerekmedikçede müdahale etmeyiz. .Bizler meleki boyutun güzellikleri ile avunuruz. .
Bir gün RA ile konuşuyorduk. Bana eğer birini tanıyacaksan ona yaklaş dedi. Hemen gerçek yüzünü görürsün.
Birgün Ra ile arkadaşlık ediyorduk dünya da.canı çok sıkkındı ve sakın dünya insanına yaklaşma dedi.
Biliyormusun baba ben bunları zaten uyguluyorum.
Bir sözü daha var. asla kendinden başkasına güvenme.
Anem yanımıza geldi ve yine RA muhabbetimi başladı dedi.
Annem yine baban RA 'ya çok düşkündür dedi.
RA nın bu boyutla ne ilgisi var dedim anneme.
9 uncu boyutu kuran RA dır dedi. Gökayın RA oluşunu açıklıyor olabilirmi bu cevap.
Şimdi niye burada yok.
ÖLÜMSÜZLÜK KİTABIMDAN.
Kızım ana tanrıça olduktan sonra ,galaksimizde yüzler gülümsemeye başladı yeniden. O bugüne kadar seçilmiş en büyük Tanrıçaydı.
Mor ağaç olan ben ,artık sadece kızımın destekçisiydim. Biz ailecek yönetmeye çalışıyorduk varlığı.
Sorunlar çok fazlaydı ve çözmek için düşünüyordum ki, aniden bir fikir geldi aklıma.
Yeni akışı başlatmalıyız artık dedim ve başlattık.
Şimdilik akış boştu ve biz eski görevlileri yeniden topladık enkazın altından.
Yıkım hepimizi dağıtmıştı.
Dünyaya gelince tam bir kaos içindeydi ve düzelmiyordu.
İnsanlar ne yapacağını, nereye gideceğini bilemiyordu.
Bilinçleri şoklanmış zavallı hayvanlar gibiydiler.
Peki ne yapabiliriz derken ,Ama akışı başladı ve doğal afetlerle kitlesel yıkımlar başladı. ölenler olacaktı.
Biz ailecek sohbet edip çare ararken Ra geldi ve çareler sonsuz dedi. Bir kez daha halka uyarı gönderip bilinçleri canlandıralım.
Bu görevi Ben yapacağım dedi RA.
Bilinçleri uyaracak tohumlar ekti, tüm dünyaya.
Biz yine beklemeye başladık,çok bir gelişme olmuyordu.
Dünya yok oluşa doğru koşuyordu adeta.
Dünya altıncı boyuta yükseldi.İçinde yaşayanlar birinci, ikinci, üçüncü boyutlarda tamamen şeytanlaşmış olarak dolaşıyorlardı.
Bir çoğu İfrite dönüşmüştü.
Hayvana dönüşen çoktu. İnsanların üçte biri yılana dönüşmüştü.
Bu dünya için yapılacak bir şey yoktu artık.
Doğal afetlerle şeytanlaşanlar öldürülcekti.
Bu yaza kadar büyük yıkımlar devam edecekti.
ÖLÜMSÜZLÜK KİTABIMDAN.
Kozmik bir bilgiydi kitap ve okumakta zorlanıyordum. Hay olan hayat kararlıydı akmaya ve dünyayı yenilemeye. Dünya çöplüğe dönüşmüştü.
Yer meridyenleri çatlamış, dünya sallanıyordu. Her an içindekileri çıkaracak bir mide gibiydi. Depremlerle varlığındaki negatifleri çıkarıyordu dünya ana.
Tek bir beden olan dünya ana artık günah yüklerini taşıyamıyordu.
İçinde barındırdığı kişiler her türlü günahı işliyor ve korkmuyorlardı.
Dünya ana öyle çok zorlandı ki, dokuzuncu boyuta kadar kaçtı.
Şimdi seyrediyor ve acımıyor günahkarlara.
Her yer şeytan ve ifrit kaynıyor.
İnsanlar dönüşüm geçirdiler ve yaratığa dönüştüler.
Karanlığın kralları ve Lordları bayanlara musallat olup cinsel eğolarını yaşadılar. Sizi kraliçe yapacağız dediler.
İnanan kişilerde azılı şeytanlardı.
Beşinci boyutun azgınlığıydı.
Bilemediler sonradan kraliçe olunamayacağını.
Yer sallanıyor beşik gibi,akıllar durgun,fikirler şaşkın.
Tutunacak bir dal yok kendi ruhundan başka.
Nefsi bırakamayanlar ruha tutunamıyordu.
Dünyanın üçte ikisi yılana dönüşüp Reptilyan depolarında eğitime alınmıştı.
Kraliçe yorgundu ve savaşmak bitirmişti.
Bir üst boyuta geçmek onu karanlık lordlardan kurtarmıştı.
Dünyada savaşacak olan bu lordlar yeni krallıklar kuracak ve insanı köle yapacaktı.
Hepsini gören ve yaşayan kraliçeye inanan çok azdı.
Sonunda kraliçe tüm varlığından geçti ve Ruh hayatına geri döndü.
Dünyadaki varlığını negatif varlıklara teslim etti.
Dünya artık geri dönülmez bir cehennemdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder