23 Şubat 2017 Perşembe

ANUNNAKİLER

Anunnaki, bir grup Sümer ve Akad mitolojik tanrısıdır.
Bazı durumlarda Büyük 50 Tanrı Annuna ve Igigi ile çakışır.
İsim, bazen "da-nuna", "da-nuna-ke-ne", veya "da-nun-na" olarak yazılır ki bu, bir tür 'kraliyet kanından olanlar' gibi bir anlama gelir.
Anunnaki kelimesinin Sümer dilindeki anlamı, "gökyüzünden dünyaya gelenler" demektir.
Zecharia Sitchin,bir ömür boyu süren araştırmasını yapmıştır.
"Nefilim" kelimesi, "devler" olarak değil; bir çok araştırmacı tarafından göksel varlıklarla İnsan kadınların cinsel birleşmesi sonucu ortaya çıkan antik kahramanlar olarak açıklamışlardır.
Sitchin in yaptığı araştırmalarının sonucu İncilde geçen Nefilim ile Sümer in sözünü ettiği Anunnaki aynı şeydir.
Bundan 450,000 yıl önce bir grup insan benzeri uzaylı varlık, Dünya denen gezegene geldiler. Geldikleri gezegen, Sümerlilerin adına "Nibiru" dedikleri, antik Sümer edebiyatında "12. Gezegen" olarak tanımlanmaktadır.
Sümerler, Ay ve Güneşi de Güneş sistemi içine dahil ettikleri için; bu 12 rakamı, şaşırtıcı olarak doğrudur.
Sümerlerin Uranüs, Neptün ve Plüton gibi gezegenleri son derece doğru bir şekilde tanımlamış ve diyagramlarını hazırlamış olmaları ve bunların bir teleskop olmadan yapılabilme olasılığının imkansızlığı, Sümerler hakkında bize bir tasarım yapmamızı sağlar.
Hele bu gezegenlerden Uranüs'ün 1781, Neptün'ün 1846 , Plüto'nun 1930 yılında bulunduğu dikkate alınırsa...
Sümer yaratılış destanı olarak bilinen Enuma Elish, güneş sistemimizin son durumu hakkında inanılmaz bilgiler sunar.
Sümer metinlerinde, dört milyar yıldan uzun bir süre önce Nibura adında gezgin bir gezegenin güneş sistemimize girdiğini, Tiamat denen denen büyük bir gezegeni kıl payı ıskaldığı bunu sonucunda ciddi yer çekimi sorunları ortaya çıktığı açıklanır.Daha sonra nibiru –babil dilinde Marduk , bir kez daha geldiğinde , Tiamat gerçekten vuruldu ve Nibiru nun görevli ayları tarafından bombalandı.Tiamat ın çeşitli boylardaki parçaları asıl yörüngesinde kalarak asteroit kuşağını oluştururken gezegenin diğer yarısı güneşe yakın yeni bir yörüngeye fırladı , bu parça zaman içinde dünya yı meydana getirdi.Nİbiru nun aylarından biri olan Kingu bizim şuanki ay olarak bildiğimiz Ay haline geldi.
bu teori , Dünyanın neden kabuğunun bir kısmının - Pasifik okyanusunu kaplayan kısmı, neden eksik olduğunu ve asteroit kuşağının nasıl oluştuğunu mantıklı bir şekilde açıklamaktadır.
Yörüngesi Mars ve Jüpiterin arasından geçtiği için Geçit gezegeni adenen Nibiru ,elips biçimli kendi yörüngesine devam eder, bu yörünge onu güneş sisteminden uzaklaştırır ve tekrar kütlesel çekim ile içeri sokulmaktır.Mısır kayıtlarında buna kanatlı disk denmiştir.
Sümer kayıtlarındaki Nibiru yani Anunnaki, 450,000 yıl önce , yani dünyanın ikinci buzul döneminde Nibirunun son derece gelişmiş varlıkları iki gezegenin yaklaşması sonucu Dünyaya seyahat ettiler.
Nasıl astronotlar dünyaya imerken okyanusa iner, Anunnakide ilk inişini suya yapar.Mnatıken bu antik astronotlar kendilerine ortalama bir sıcaklık,su ve yakıt kaynağı sağlayacak bir kamp yeri ararlar ve bu yere uyan tek bölge vardır: MEZAPOTAMYA.
Bazı araştırmacılar, bu ilk Anunnaki yerleşim merkezinin güney ırakta kalmasını ve savaşlarda sürekli buraların bombalanmasını şüpheyle karşılarlar. Kayıtlarımıza dönersek, Mutlak Nibiru hakimi Anu – veya An yada El , asıl gezegenden operasyonu yönetirken Anu’nun iki oğlu Enlil ve Enki liderliğinde dünyada sistematik bir kolonileşme hareketi başlar, bütün Anunnaki liderler daha sonra Nefilim yada Tanrı rolüne girerler.
Çok ilginçtirki bu Nefilimden birisinin ismi NAZİ dir.
Enlil , görev kumandanıdır, Enki ise yönetici ve bilim subayı.İki kardeş arasında Nibiru protokolleri ile ilgili düşmanlık vardır.Büyük enki, annesi An unun resmi karısı olmadığı için ikinci derece öneme sahiptir.Ama dünya yolculuğu fikrini ilk başlatan kişidir.
İyi korunmuş metinlerin birinde Enki , iran körfezine inişini şöyle anlatır : Dünyaya yaklaşırken çok fazla su olduğunu fark ettim.Yeşil çayırlarına yaklaştığımda ,benim emrimle yükseltiler ve kümbetler oluştu.Saf bir yerde evimi yaptım.
Enki hem bilimci hemde mühendistir.Onun liderliği altında iran körfezinin kuzeyindeki bataklıklar kurutulmuş sulama kanalları yapılmıştır.Enkinin büyükoülu Marduk un önderliğinde destek birlikleri gelir.Dünya zamanıyla çok uzun bir yıl olan bu olay Anunnaki için sadece birkaç yıldır.
Bazı araştırmacılar, Anunnaki'nin Dünya üzerindeki çalışmalarıyla ilgili çok karmaşık metafizik açıklamalar üretmişlerdir. Bir çoğu, Nibiru'nun geçişiyle bozulan enerji alanlarından ve ruhsal boyutlarından bahsetmektedir. Stchin ve diğer araştırmacıların teorisi ise, kolonicilerin dünya üzerinde mineral zenginliklerin peşinde olduğu yönündedir;
"Anunnaki, bizim hidroklorokarbonlar sayesinde Ozon'a verdiğimiz türde zararlar bulunan kendi atmosferini onarmak için altın arıyorlar."
diye açıklanmıştır. Bugün şaşırtıcı şekilde bilim insanlarımız, ozon tabakasının en iyi onarılmasının çözümünü minik altın partiküllerin atmosfere atılması olduğunu söylemektedirler. Fakat İran körfezindeki bu altın çıkarma işi, ihtiyaçlarını karşılamaya yetmemiştir. Varisi Enlil ile birlikte Anu, koloniyi ziyaret eder ve Enki'yi daha fazla altın bulmayla görevlendirir. Enki, Güney Afrika ve oradan da Güney Amerika'ya gider. Güney Amerika'da altın olduğu 1970 yılında kanıtlanmıştır. Kazı izlerine Orta ve Güney Amerika'da rastlanmıştır. Bu Anunnaki altın arama çalışmaları gezegenin belirli bölgelerinde devam eder ve insanın başlangıçtaki yayılmalarını da açıklar. Bu konudaki önemli destek ve kaynak da Mezapotamya'da verilen şehir isimleri ile Orta Amerika'dakilerin benzerliğidir.[4]
Anunnakiler, yeryüzünden çekilirler. Fakat bıraktıkları ezoterik, bilgiler binlerce yıl pek çok kültürün ve topluluğun içinde şifrelenerek saklanır. Bu grupların içinde Simyacılar, Mecusiler, Kabalistler, Gnostikler, Şövalyeler ve masonlar vardır. Masonluğun kurucusu kabul edilen Hiram Abif, 3000 yıl önce Küdüs’te Solomon tapınağını yaparken gerçek Anunnaki ile İsrailoğulları'nın "YHVH" (Yahveh, Yehova) adını verdiği tanrı arasındaki bağlantıyı biliyordu. Bu bilgisi yüzünden İsrailoğulları'yla ters düştüğü için öldürüldü. Bu bilgilerin hala sır olarak Masonlarda olduğu söylenir.[6]
Anunnaki ve İgigi'ler
Yaratılış efsanesinden önce tanrılar, efendi ve köle olmak üzere ikiye ayrılmışlardır. Anunnaki ve İgigi'ler, köle sınıfına dahil olup, büyük tanrıların hizmetkârı idiler. Yeraltındaki tatlı su okyanusunun hâkimi EA, tanrıların köle olmasını reddettiğinden; insanların yaratılması üzerine tanrıların hizmetkârları, onlar oldu. Yer köle tanrılar da bu vazifelerinden çıkarıldılar. Bundan sonra Anunnakiler ve altı tanrısı, Ereşkigal'in; İgigiler ise gökyüzü tanrısı Anu'nun maiyetini teşkil ettiler. Bu tanrıların Sumerlerin dini hayatlarında ve birçok telâkkilerinde önemli nüfuzları olduğunu görmekteyiz.[7]
Ezoterik Bakış
Uzun zaman önce, "Yükselmiş Üstatlar", dünyada bir "galaktik toplum" yaratma planını yürürlüğe koydular. Bu planın üç noktası şuydu:
Yeni teknolojilerin yükselmesi;
Eğitimin kitlelere yayılması;
Dünyanın servetini yeniden yapılandırmak için bir gelir (yol-yöntem).
Anunnaki ve onun açgözlü, ego merkezli takipçileri, kesinlikle zararlı olacak bir plan yürütmek için işbirliğini garantilemek adına bazı “mükafat”lar istediler. Yeni sanayi sistemini ve rekabet avantajını devam ettirmek için, yeni icatlar ve yenilikçi teknolojiler gerekliydi. Bu, devamında bilinç-yükseltici teknolojilerin geleceğini garantiliyordu. Bu plan uygulandığında, global olarak okur-yazar bir toplum istenir oldu, ve Anunnaki'nin dünya takipçileri bu gelişmeye izin verdiler. Çünkü eğitilmiş bir iş gücü, kendi amaçlarına hizmet ediyordu. Sonunda, banka ve finanssal ihtiyaçları idare edecek bir World Trust (Dünya Tröstü) kuruldu. Bu, -en uygun zamanda- galaktik toplumunuzun temellerinin atılmasında omurgayı teşkil edecekti.[8]
Sitchin'in Kronolojisi
I. Tufan Öncesi Olaylar (M.Ö)
Zecheria Sitchin'e göre; günümüzden 450.000 yıl önce, Güneş Sistemimiz'e uzak bir gezegen olan Nibiru ( Marduk) gezegeninin atmosferinin bozulması nedeniyle yaşam, sönmeye başlar, Gezegende Anunnakiler (Nefilimler) yaşamaktadır. Hükümdar Alalu, Annu tarafından tahtından indirilir. Alalu, Uzay gemisinden kaçar ve Dünyada sığınacak bir yer bulur. Dünyanın içine sahip olmuştur ve Nibiru'nun atmosferini korumak için altın gerektiğini keşfeder ama altın, Nibiru'da yoktur.[9]
445.000 yıl önce, Anu'nun oğlu Enki 'nin başını çektiği Anunnaki 'ler Dünya 'ya iner, Basra Körfezinin sularından altın çıkarmak üzere Eridu (Dünya İstasyonu 1) kentini kurarlar. 430.000 yıl önce, Dünya 'da iklim yumuşar. Dünya'ya daha çok Anunnaki gelir, içlerinde Enki 'nin üvey kız kardeşi Ninhursag (Baş sağlık sorumlusu) da vardır.
416.000 yıl önce, Altın üretimi yavaşladığında Anu, yasal varisi prens Enlil ile birlikte Dünya 'ya iner. Hayati öneme sahip altının Güney Afrika 'da madenler kazarak çıkarılmasına karar verilir. Kura sonucu Dünya misyonunun yönetimini Enlil kazanır, gözden düşen Enki ise Afrika'ya gönderilir. Dünya'dan ayrıldığında Anu'ya, Alalu 'nun torunu meydan okur.
400.000 yıl önce, Güney Mezopotamya'da, içlerinde bir uzay istasyonu (Sippar), Görev komuta merkezi (Nippur), bir metalurji merkezi (Badtibira) ve bir tıbbi merkez ( Shuruppak) bulunan 7 işlevsel yerleşim kurulur. Maden Cevheri Afrika 'dan gemilerle getirilir. Arıtılan metal "İgigi"lerin yönettiği uydulara gönderilir. Ardından Nibiru'dan periyodik olarak gelen uzay gemilerine yüklenerek nakledilir.
380.000 yıl önce, İgigilerin desteğini alan Alalu'nun torunu, Dünyayı üzerindeki hakimiyeti ele geçirme girişiminde bulunur. Eski Tanrılar savaşını Enlil tarafı kazanır.
300.000 yıl önce, Altın madenlerinde angarya işlerde çalıştırılan Anunnaki 'ler isyan çıkartırlar. Enki ve Ninhursag genetik manipülasyon ile Maymun kadın'dan ilkel işçileri yaratırlar. Anunna 'kilerin angarya işlerini onlar devralır. Enlil madenlere baskın düzenler, bazı İlkel işçileri, Mezopotamya'daki Edin 'e getirir. Üreme becerisi ile donatılan Homo Sapiens çoğalmaya başlar.
200.000 yıl önce, Yeni Buzul Çağıyla birlikte Dünya'daki yaşam koşulları kötüleşir.
100.000 yıl önce, İklim yeniden ısınır. Anunnakiler ( Kitabı mukaddes'teki Nefilimler ), Enlil'in üzülmesine rağmen, insan kızları ile evlenirler.
75.000 yıl önce, "Dünya'nın lanetlenmesi" (yeni bir buzul Çağı) başlar. Gerileyen insan türleri, Dünya'ya yayılır. Kromanyon (Cro-Magnon) İnsanı hayatta kalır.
49.000 yıl önce, Enki ve Ninhursag, Anunnaki soyundan gelen insanları Shuruppak 'ı yönetmelerine izin vererek yüceltir. Buna kızan Enlil insan ırkının yok oluşunu planlar.
13.000 yıl önce, Nibiru'nun Dünya'nın çok yakınından geçmesinin korkunç bir denizaltı dalgası yaratacağını fark eden Enlil, yaklaşan felaketi insan ırkından gizlemeleri için Anunnaki'lere yemin ettirir.
II. Tufan sonrası Olaylar (M.Ö)
11.000 yıl önce, Enki yeminini bozarak Ziusudra / Nuh 'a suya dalabilen bir gemi (denizaltı) yapması talimatını verir. Tufan, tüm dünyayı kaplar, Anunnakiler yörüngedeki uzay araçlarından bu toplu kıyıma tanıklık ederler.
Enlil, insan ırkından geriye kalanlara tohumlar ve gereken aletleri bahşeder; böylelikle yüksek bölgelerde tarım başlar. Enki bazı hayvanları evcilleştirir.
10.500 yıl önce, Nuh'un soyundan gelenlere üç bölge tahsis edilir. Enlil'in ilk doğan oğlu olan Ninurta, Mezopotamya'yı yerleşime uygun hale getirmek için dağlara su bendi yapar, nehirlere kanallar açar. Enki, Nil vadisi üzerinde yeniden hak iddia eder. Sina yarımadası, Tufan sonrası bir uzay istasyonu inşa edilebilmesi için Anunnakiler tarafından tutulur. Moriye Tepesi (gelecekteki Kudüs) üzerine bir kontrol merkezi kurulur.
9.870 yıl önce, Enki'nin ilk doğan oğlu olan Ra / Marduk, Mısır üzerindeki hakimiyeti Osisirs ve Set arasında paylaştırır.
9.330 yıl önce, Set, Osisirs'i ele geçirir ve parçalara ayırır; Nil vadisi üzerinde mutlak hakimiyetini ilan eder.
8.970 yıl önce, Horus, birinci piramit savaşını başlatarak, babası Osiris'in intikamını alır. Set Asya'ya kaçar, Sina yarımadasını ve Kenan'ı ele geçirir.
8.670 yıl önce, Enki'nin varislerinin sonunda tüm uzay tesislerinin yönetimini ele geçirmelerine kaşı çıkan Enlil tarafı, ikinci piramit savaşını başlatır. Savaştan galip çıkan Ninurta, Büyük Piramit'teki bütün cihazları alır.
Enki ve Enlil'in üvey kardeşi N,nhursag, bir barış konferansı düzenler. Dünya'nın bölünmesi kararı tekrar teyit edilir. Mısır hakimiyeti, Ra / Marduk'tan Tot hanedanına geçer. Heliopis, yedek işaret noktası olarak inşa edilir.
8.500 yıl önce, Anunnakiler, uzay tesislerine geçiş yerine kontrol noktaları kurarlar. Eriha, bunlardan biridir.
7.400 yıl önce, Barış dönemi devam ederken Anunnakiler insanoğluna yeni ilerlemeler sunar; Neolitik çağ başlar. Mısır'da yarı-tanrılar yönetime geçer.
3.800 yıl önce, Anunnakiler Eridu ve Nippur'la başlayarak eski şehirleri yeniden kurarken, Sümer'de şehir uygarlığının ilk temelleri de atılmış olur. Anu bir kutlama töreni için Dünya'yı ziyaret eder. Şerefine yeni bir şehir Uruk (Erek) inşa edilir; şehrin tapınağını, sevgili torunu İnanna/İştar'ın evi yapar.
III. Dünyadaki krallıklar (M.Ö)
3.760 yıl önce, İnsan ırkına krallık bahşedilir. Ninurta'nın hakimiyeti altındaki Kiş, ilk başkenttir. Takvim Nippur'da başlar. Uygarlık Sümer'de (birici bölge) çiçek açar.
3.450 yıl önce, Sümer'de üstünlük Nannar/Sin'e geçer. Marduk, Babil'i "Tanrıların kapısı" ilan eder ("Babil Kulesi" olayı). Anunnakiler, insanoğullarının dillerini karıştırır.
Darbe girişimi başarısız olan Marduk/Ra, Mısır'a döner, Tot'u azleder, İnanna'yla nişanlanan Dumuzi'yi ele geçirir. Dumuzi kaza sonucu ölür; Marduk, diri diri Büyük piramide kapatılır. Acil çıkış boşluğu sayesinde kurtulur, ancak sürgüne gönderilir.
3.100 yıl önce, 350 yıllık kaos, Memfis'te ilk Mısır Firavunu'nun tahta çıkmasıyla sona erer. Medeniyet, İkinci bölgeye gelir.
2.900 yıl önce, Sümer'de krallık Uruk'a geçer. İnanna'ya Üçüncü bölge verilir; İnduz vadisinde uygarlık başlar.
2.650 yıl önce, Sümer'in krallık başkenti değişir. Krallık geriler. Enlil, itaatsız insanoğluna karşı sabrını yitirir.
2.371 yıl önce, İnanna, Şarru-Kin'e (Sargon) aşık olur. Sargon, yeni başkenti Agade'yi (Akkad) kurar. Akkad imparatorluğunun temelleri böylece atılır.
2.316 yıl önce, Dört bölgeyi birden yönetmeyi amaçlayan Sargon, Babil'deki kutasl toprağı alır. Marduk-İnanna çekişmesi yeniden alevlenir. Çatışma, Marduk'un kardeşi Nergal'in güney Afrikadan Babil'e gitmasi ve Marduk'u Mezopotamya'dan ayrılmaya ikna etmesiyle sona erer.
2.291 yıl önce, Naram-Sin Akkad tahtına yükselir. Savaşçı İnanna tarafından yönlendirilerek Sina yarımadasına girer, Mısır'ı işgal eder.
2.255 yıl önce, İnanna, Mezopotamya'da haimiyeti zorla ele geçirir; Niram-Sin Nippur'un kutsallığını kirletir. Büyük Anunnakiler Akkad'ı yok eder. İnanna kaçar. Sümer ve Akkad, Enlil ve Ninurta'ya bağlı yabancı birliklerce işgal edilir.
2.220 yıl önce, Sümer uygarlığı Lagaş'ın aydın kralları sayesinde yeni zirvelere yükselir. Tot, Ninurta için yeni bir zigurat-tapınak yapması için kral Gudea 'ya yardım eder.
2.193 yıl önce, İbrahim'in babası Terah, Nippur'da kahinlik geleneğini sürdüren, soylu bir aileye doğar
2.180 yıl önce, Mısır bölünür, Ra / Marduk'un taraftarları güneyi tutar, aşağı Mısır'ın tahtını ele geçirmesine firavunlar karşı çıkar.
2.130 yıl önce, Enlil ve Ninurta giderek daha sık Sümer'den uzaklaşırken Mezopotamya'da merkezi otorite de geriler. İnanna'nın Uruk'ta krallığı yeniden elde etme girişimi uzun sürmez.
IV. Kader Yüzyılı (M.Ö)
2.123 yıl önce, Hz. İbrahim Nippur'da doğar.
2.113 yıl önce, Enlil, Sam topraklarını Nannar'a emanet eder; Ur, imparatorluğunun yeni başkenti olur. Tahta Ur-Nammu çıkar, ona aynı zamanda Nippur'un koruyucusu adı verilir. Nippur'lu bir kahin (Hz. İbrahim'in babası Terah) kraliyet saryı ile ilişki kurabilmek amacıyla Ur'a gelir
2.096 yıl önce, Ur-Nammu, savaşta ölür. Halk, onun zamansız ölümünü Anu ve Enlil'in ihaneti olarak kabul eder. Terah, ailesiyle birlikte Harran'a gitmek üzere buradan ayrılır.
2.095 yıl önce, Ur'da tahta Şulgi çıkar, imparatorluk bağlarını güçlendirir. İmparatorluk büyüdükçe Şulgi giderek İnanna'nın büyüsüne kapılır ve onun sevgilisi olur. Onun yabancı lejyonu olmaları karşılığında Larsa'yı Elam'lılara verir.
2.080 yıl önce, Ra / Marduk'a bağlı olan Teb prensleri I. Mentuhotep altında kuzeye baskı yaparlar. Marduk'un oğlu Nabu, Batı Asya'da babasına yandaş kazanır.
2.055 yıl önce, Nannar'ın emirleri üzerine Şulgi, Elam birliklerini Kenan şehirlerindeki kargaşayı bastırmaya gönderir. Elamlılar, Sina yarımadasının ve Uzay istasyonu'nun girişine ulaşırlar.
2.048 yıl önce, Şulgi, ölür. Marduk, Hitit ülkesine yerleşir. Hz. İbrahim, özel atlı birliklerle güney Kenan'a gider.
2.047 yıl önce, Amar-Sin (Kitabı Mukaddes'teki Amfarel) Ur'un kralı olur. Hz. İbrahim, Mısır'a gider, orada beş yıl kalır; ardından beraberinde daha çok birlikle geri döner.
2.041 yıl önce, İnanna tarafından desteklenen Amar-Sin, Doğu'nun krallarıyla bir koalisyon oluşturur, Kenan ve Sina'ya bir askeri harekat düzenler. Lideri, Elamlı Kedorla'omer'dir. İbrahim Uzay İstasyonu'nun girişinde önlerini keser.
2.038 yıl önce, İmparatorluk parçalanırken Şu-Sin, Ur tahtında Amar-Sin'in yerini alır.
2.029 yıl önce, İbbi-Sin, Şu-Sin'in terine geçer. Batı eyaletleri giderek Marduk'a bağlanır.
2.024 yıl önce, destekçilerinin başını çeken Marduk, Sümer üzerine yürür, Babil'de tahta çıkar. Savaş, Mezopotamya ortalarına kadar yayılır. Nippur'daki Kutsallar Kutsalı'na saygısızlık yapılır. Enlil, Marduk ve Nabu'nun cezalandırılmasını ister. Enki, karşı çıkar; ancak oğlu Nergal, Enlil'in tarafını tutar. Nabu, Kenanlı takipçilerini Uzay İstasyonu'nu ele geçirmeye yönlendirirken; Büyük Anunnakiler, nükleer silah kullanılmasını onaylar. Nergal ve Ninurta, Uzay İstasyonu'nu ve doğru yoldan sapan Kenan şehirlerini yok ederler.
2.023 yıl önce, Rüzgarlar, radyoaktif bulutu Sümer'e taşır. İnsanlar, korkunç şekilde can verirler. Hayvanlar telef olur, su zehirlenir, toprak çoraklaşır. Sümer uygarlığı, bitkin şekilde yere serilir. Mirası 100 yaşında yasal bir varis sahibi olan Hz. İbrahim'in soyuna geçer. Bu mirasçı, soyunu devam ettirecek oğlu Hz. İshak'tır.
ilgili yazı yorum bölümünde


YARATIM


Bir aydı ,ayında ayıydı Ahmer  .(YARATIM ENERJİSİ)
Sonra bir cevhere dönüştü.
Cevher olan aşkı buldu.
Aşkta akışa geçti.

Akış bulanıktı. tortuluydu.
Akış çok zordu ,zorluyordu.
Ama kraliçem dayanıyordu.
Kraliçemi izliyordum hep.
Sonra akış düzelmeye başladı .
Enerji ağırdı. dönüşüm çileliydi.
Saatlerce uyuyordun kraliçem.
Bende merakla bekliyordum.
Yaratım enerjisiydi akışta olan.
Yeni bir dünyaydı yaratılan.
Okadar canın yandıki kraliçem.
Ben bile seyretmeye korktum.


21 Şubat 2017 Salı

YAKİN OLMAK

Bizler dünyaya Halife olarak doğunca Allahın tüm güçleriyle donatılıyoruz. Dünyaya dalıpta ahirete yüz çevirmez isek bize verilen tüm haklar elimizden alınıyor. Açıkçası gittikçe fakirleşiyoruz.
Yüzüzmüzü Allaha dönüp varlığımızı kendimiz bırakırsak, Allah bizi yanına alıyor ve sırlarını açıyor. Yakin oluyoruz.
Yine okuyup geçeceksiniz biliyorum. ama bir kşiyi kurtarmanın bile ödülü çok fazla Allahın yanında.İRŞAD'A devam o yüzden.
Yüzünü Allaha dönmeyen kullar ,varlıklarınıda kaybediyorlar ölünce.Hiç var olmamış gibi. umarım anlarsınız.

18 Şubat 2017 Cumartesi

GİZLİ İNCİ

 
 

Sen arzularda beni ararken ,ben sende bekliyordum.
Sen benden habersiz Dünyayı yaşarken,ben seni izliyordum.
Sen birgün beni aradın ,ben yardım için hazırlandım.
Sen beni zikrettin,bende seni zikrettim....
Sen beni hep hatırlamaya başladın ,bende seni hatırladım.
Ve birgün seslendin ,gel artık dedin.
Vende hemen geldim ve arınmaya başladın.
İşte önce hamdın ,sonra yandın ,şimdi pişiyorsun.
Piştikçe güzelleşiyorsun...ben sana yerleşiyorum.
Ben olmana çok az kaldı...İnci Akıyor henüz.
Gizli inci akınca ve sen ben olunca ALTINÇAĞIN BAŞLAYACAK.
 
 
 

İNCİLER SULTANI

30 Mayıs 2014


Sen benim haremimsin.
Ben sende var iken,
Sen bende yoktun.
Birgün dedinki ben kimim?...
Bende dedimki sen bensin.
sonra dedinki sen erkeksin.
Bende dedimki,sende erkeksin.
Aynada kendini kadın görüyorsun ,
Ama aslın ...gizli hakikatin erkek...
Erkek ve kadın bir aslında ...
Sadece farklı algılanıyor...
İkilikteki yaşam sadece algıdır.
Sen bir SULTANSIN.
İki cihanda olansın.
Sen Gizli inciler SULTANISIN.
Sultanlarında sultanı...RUHLARINDA RUHUSUN.
Sinelerde GİZLİ İNCİSİN...



 

AŞK

27 Mayıs 2014


Bir güz günüydü...seni gördüm aniden...
Baktımki dalmışsın..Öylece uzaklara...
sonra yanına gelmek istedim ...gelemedim.
Biz bir zamanlar beraberdik seninle...
Aşk kapımızzı çalmıştı aniden.
Ve sen yoksun artık...
Sen gerçekten sevmişmiydin beni...
Şimdi bunu düşünüyorum...
Ne oldu düşlerimize...
Tarumarız şimdi işte...
Gelsene yeniden düşlerime...
Kalsana benimle...
Ben hala seninleyim düşlerimde.
Sana olan aşkım hiç bitmedi inan..
Ben seni izlerken bir güz günü ...
Aniden döndün ve seslendin bana AYŞİNEM.



 

İNCİNİN SIRRI


 
 

Sırdı o sırrında sırrıydı...
Bilinmek istedi...Sevilmek istedi...
Ve sevdi...Çok sevdi...
Öyleki herşeyi sevgiyle yarattı......
Sonra seyretti...Baktı baktı...
Sevilecek ne çok şey var dedi...
Ve Halifeyi yarattı ...

Sevdiklerini paylaşmak için...
Halife kendisine okadar çok benziyordu ki,
Aşık oldu ve aşk doğdu....
Alemlerin rabbi kendi yarattığı halifelere aşık oldu...
İçlerinden en sevdiklerini seçti ve kendine dost kıldı.
O dostları rehber yaptı ve görevlendirdi.
İşte o inci sevdiklerini kimseyle paylaşmadı.
O dostları yeryüzünde onun gibi yalnız yaşadı.
Onları kutsal kıldı...O dostları kendi gibi zattı...
Dokunulmazdı...Özel olarak korudu onları..
Ve o dostları ile yakın olup yalnızlığını giderdi..


 

EHADİYET

27 Mayıs 2014


AHAD OLAN ALLAHIN AHADİYETİNDEYİM ....ONUNDA SIRRINA GEÇTİM...sizce ne buldum....Ne hayat var ...Nede hayatsızlık...Uykudayım uyuyorum ...uyanıkken uyuduğumu farkediyorum...burada ne isa var nede Musa... peygamberler yok bizde yokuz...Hayat dediğimiz şey yalanmış...Ahadiyet oyunları koymuşum adını....böylece oyalanıyormuşum...Uykuyu açıklamak için devamını yazıyorum....O an derin .hipnozdaymışım.Geçişler için ...asılda ne uyku varmış nede uyanıklık....Oysa söyleyip duruyoruz...aslında hepsi varda her boyutta değil .Ahadiyetin sırrında yok sadece.


 

BEDENSİZ YAŞAMAK

 
 
İyiyim ve keyifliyim..Bedensiz yaşamaya alışıyorum. zeus gibi sizinle havadan konuşursam şaşırmayın..
Yine o dönemdeki gibi bir yaşam geliyor.
Bedensiz bir yaşam..İsteyince bedenli görünmek.
Gece enerji ye dönüp arşta konuştum.
Arş dediki, biz birbirimize aşığız.
Ve hiç yaratılmadık, hep vardık.
Sonra nur olarak kucaklaştık...beden yoktu..Ve akışa geçtik beraber.
Aşkla olan bir yolculuk.
Aşk olmak demekmiş burası.
Aşığıda ...Maşuğuda içinde olan akış.
Tüm aşkları yaşayan benim.
Hayatı başlatan ve bitirenim.
O aşk hala içimde ama okumadım bekliyor.
Hangi bilgileri getirdi varlığıma.




 

MAHŞERİ AŞK

 
 
 

Aşktır bize hayat veren.
Yaşamı kolaylaştıran.
Aşk bazen zordur zorlayıcıdır....
Mahşer bizi yakın eylerse ......
Kolaylaşır çektiklerimiz hallice.
Gel ey yar tut elimi ....
yangın yeri olan yüreğime dokun...
Ve konuş tatlı tatlı susma...
Ben sendeyken mutluyum.
Sende bende mutlu ol...
Gel ey yar...İsa ol...musa ol...
Gelde Hızır ol..
Bazende süleyman ol....
Muhammedi ruhta yaşarken ...
Muhammed sav ol....Yeterki sen ol....
Son hatem mehdi olda gel...
Anlat mahşeri ve yaşanacakları ...
Bitsin çağın dehşeti bekleyişi...
 
 
 

BİRİN GİZLİLİĞİ

26 Mayıs 2014



Sen yar ile yarda yar olmuştun....
Ben sende gizlenmiştim.
Gizlilikten seni izlerdim hep.
Birgün dedinki, çok yalnızım ben......
Bende dedimki,değilsin...
Ben varım gizliliğinde...
Bu konuşmayı çok sevdin...
Ve benimle konuşmaya devam ediyorsun.
Sen dedinki,ben yalnızım...
Ben dedimki değilsin...
Sen bana yar dedin yarin oldum .
Beraber aşklar yaşadık.
Sonra sıkıldın,Gel dedin...
Geldim ikiliğe ...beraber yemekler yedik...
yine sıkıldın ikilikten...
Benimle konuştun...hep benimle konuştun..
Ve sordun ben kimim?
Sen bensin dedim.
Bendeki ilk Tecelli ve ilk yansımamsın...
Ben hep seninleyim...sendeki BİRİM.



 

SİNE'İ BAHAR

24 Mayıs 2014


Sen ey yar bir aşkı bahar iken,
Ben aşkta Okyanustum...
Sen aşk özlemindeyken...
Ben vuslat içinde vuslattaydım......
Sen aşka sevdalıyken ...
Ben aşkı bitirmiştim...
Sen bana koşarken ,
Ben seni tutmuştum..
Şimdi eyyy güzeller güzeli...
Vuslatında vuslatında benimsin...HIZIR AS.Bana yazdı.


 

GİZLİ İNCİ

24 Mayıs 2014


Aşk bir okyanustur.
Okyanus onun zatı ilahisi...
Zatı ise hayatıdır.
Hayat hay ismi......
Kayyum gizliliği.
Kahhar ismi yenilenişi...
Alemler hayalleri..
İsimler vasıfları...
Halifeler İlimleri.
İlmi Ledün Kararları..
Kuran yasaları...
Aşk varolan herşey.
Aşk Allahın en güzel vasfıdır..



 

AKLI ZİYAN


Akıl bir zamanlar öylece duruyordu.
Sonra nefs geldi yanına ve konuştu nesin sen dedi.
Akıl baktı baktı ben akılım sen nesin dedi.
Nefs alaycı alaycı... bakıp ben nefsim dedi.
Daha sonra akıl ile nefsi gören Ruh yaklaştı ve baktı baktı...
Ben Ruhum sizler nesiniz dedi.
Akıl kendini tanıttı ben akılım dedi...
Nefste kendini tanıttı bende nefsin dedi...
Epeyce bakıştılar hepsi farklı görünüyordu....
Sonra ruh dediki arkadaş olalımmı.
Akıl ve nefs niye olmasın dediler...
Birgün Muhammedi nur onları gördü ve tanıştılar.
Sonra niye benimle kalmıyorsunuz dedi nur ve hepsi biraraya geldiler.
Beraberce sohbet ediyorlardı ve aniden ben sıkıldım dedi nefs.
Kimseyi dinlemiyordu...söylendi durdu...
Sonra bir ses duyuldu ve dediki beni dinleyin Ben sizi Yaratanım.
Hepsi şaşkındı ve beklemeye başladılar..
Yaratıcı konuşuyordu...onlarda dinliyordu...
Ben dedi yaratıcı bir halife yaratacağım ....
Sizleride içine yerleştireceğim...
Kim tekrar bana dönerse ,onu ödüllendireceğim.
Bana geri dönebilen hep benimle olacak.
Nefs dedi ki ben dönmesem...Belki kalırım gittiim yerde.
Akıl ve ruh biz döneriz hiç sorun olmaz dediler.
Yaratıcı dedi ki,Nefs beni dinle ...Alkıl ve ruh nereye giderse .
Sende oraya git sakın onlardan ayrılma....
Böylece yaratıcıyla sözleşme yapmışlardı.
Mutlaka geri döneceklerdi....Muhammedi nur onlardan sorumluydu.



EVRENİN RUHU (KRALİÇE AYŞİNE)

6 Haziran 2014



Sen Kraliçeydin evrende...
Daha hayat başlamamıştı.
Birgün sana zamanlı hayattan bahsediyordum.
İlgini çekti nedense ve deneyimlem...ek istedin.
Biz sözleşme imzaladık aramızda ve dünyaya indik.
Şimdi o süreci bitirip,Zamansız,Mekansız ..
Ve Hayatsız hayata geçmeye karar verdin.
Adı altınçağ olan bu çağdasın şuan.
Heyacanlısın biliyorum,çok merak ediyorsun.
Şimdi benimlesin ve güzel bir hayatın sözleşmesini yenileyeceğiz.
İşte o hayatı kendin seçmiş olacaksın..
Neyi deneyimlemek istiyorsun anlat bana.
söz beraber deneyimleyeceğiz.
Haydi korkma ...sağlıklı kararlar al ve başla..
Ruhlarında ruhunu yaşa artık.
BEN. RUHLARINDA RUHU OLAN ARTUR.



 

GÖK KUŞAĞI

2 Haziran 2014






İçinde en güzel enerjileri barındırır. Hiçbir olumsuzluk ona yaklaşamaz...bu Enerji kalkanı ışık olmuş kişilere verilir .O kişiler ışık varlıktır artık...İki mavi enerjiyi geçebilene gökkuşağı enerji kalkanıda yüklenir...Bu kişiler Allahın en saf enerjisine sahip olanlardır...Banada nasip oldu bugün Hamd olsun.


 

KÜN.

1 Haziran 2014

Bir varmış bir yokmuş...bir zamanlar hayat diye bir oyun varmış .Hayat yazılan en iyi senaryo imiş...bu senaryonun oyuncuları yokmuş o yüzden yaşanamıyormuş...birgün bir emir çıkar yokluktan bu senaryoyu oynamalıyım der...İşte bu kararı başlatır hayatı ve oyunun rolleri paylaşılır ...hepimiz bize verilen rolü oynarız...Senaryoyu devamlı yazan alemlerin rabbidir...Onun düşünmesiyle yazılır ...karar vermesiyle oynanır...Bu oyunun adı KÜN OL İMİŞ.



 

AŞK BU HAYAT

1 Haziran 2014










Bir yaz günüydü...biz beraberdik seninle..
Sonra sen aniden koyboldun...
Banada izini sürmek kaldı yeniden.
Ve ben artık yalnız bir adamdım....
Ruhumun öteki yarısı kayıptı..
Aylarca ve yıllarca izini sürdüm yoktun.
Sonra birgün çıkageldin..Beni çoktan unutmuştun...
Beni tanımadın bile..Oysa ben seni tanıdım.
Sen ruhların Kraliçesiydin Bende Kralı
Ve benimle kaldın yanımdasın...
Biz bereber ve biriz şimdi Mutlak Zatta
Beraberce akıyoruz hayata ve aşka...
Aynı bilinci ikimiz paylaşıyoruz Zatta.


 

17 Şubat 2017 Cuma

AŞKI SANİ

25 Aralık 2014


AŞK'I SANİ ( birin aşkı )
Ben varlık sahasında yokken sen vardın.
Ben sende gizli idim ve seni izledim.
Umutların tükendiği anda elinden tuttum.
Farkında değildin ama adım adım bana geliyordun.
Birgün senin için perdemi açtım ve seni yanıma aldım.
Sır aşikar olmuştu ve sen şaşkındın.
Kabullenemedin beni ve oyaladın.
Sonra hadi kabul beraber yaşayalım ....
Sırrı ..Sırlarında sırrını...hatta onunda sırrını dedin.
Ve biz Zatın sırlarında beraberiz şimdi...
Hayretmi...Hayretinde hayretindeyiz ..hatta onunda hayretinde.
Aslında buraya hayret denmez...biz Vuslatın HAYRETİNDEYİZ.
Sen ve ben birlikte...bir olarak ve biriz...
Biz hiç iki olmadık ...Ama geç farkettin...Farkettinya..
Farketmek nedir bilirmisin...Uyanış ve uyanıklığı yaşamaktır.
Muhabbete daldık ve sendeki gizli ben ...Yazdı herşeyi.




 

SİNEMİ HAN

Ocak 2015



Varlığın Vahit tekliği ...
Vahitin birdeki hepliği..
Zaman ve mekansızlık.
Kün ile akışa geçilen nokta.
Yar ile yardayız henüz.
Bir devinim (COŞKU) bekliyoruz
Devinimle akış için..
Ve akıyoruz hayata .
Hayallerimizi var etmek için..
Yokluk ile varlık henüz aynı.
İkiliğe takılmadıkça...
Evet ile hayır aynı..
Dünyayı yaşamadıkça.
.Seven ve sevilen Aşk bir.
İçine nefs karışmadıkça.
İki cihan bir..
Nefsini yaşamadıkça...
Var olan sensin, yaratan sensin.
İçinde gizlediğin Tanrısallığı bildikçe..




 

AŞKI FİRUZE (AŞKIN SON HALİ)

 
 
 

Dinginlik hakimdir aşka..
Coşku bitmiş ,seyr başlamıştır.
Aşık ve Maşuk bir olmuş...
Geriye sadece Aşk kalmıştır.....
İşte öz yaşam budur.
Özlerinde özünde seyretmektir hayatı.
Zanlar bitmiş asıl hayat başlamıştır.
Farkındalığında farkındasın,
Ve üçüncü farkındalığını yaşıyorsun zatta.
Sen ...ben...O kalktı ...Varlık bitti.
yokluğunda yokluğunda zatın belirdi...
Tuttu elinden ve seni yanına aldı.
İşte burası AŞK...Aşkında aşkında kaybolmaktı Hayat.
 
 
 
 

AŞKI SUZAN

30 Ocak 2015



Aşktı o ve tüm hayattı.
O hayatı devam ettirendi.
Yeni yeni Aşklara isim verip,
Yeni hayatlar başlatandı.
Ve aşk ile tüm anları doldurandı.
Sevgiyle yaratandı...
Yarattığı sevgiyi dolu dolu yaşayandı..
Sonrada yaşadıklarını seyredendi..
Kaderleri yazandı ...yaşayandı..
Senaryoyu yazandı ve kendine sonsuz isimler verendi.
Oysa hakikat hep aynıydı...
Farklı olan ise olaylar ve yaşananlardı.
Tüm yaşadıklarından sıkıldı ...
Hesap gününü başlattı..
Sonsuz hayallerini sınırlamaya başladı.
Kendini ve hayatı yenilemek için..





 

AŞK

1 Şubat 2015

Bir güz'i aşktı bizimkisi..(Tüm aşkları içine alan aşk.)
Ve her aşkı başlatandık ezelde..
Birgün yaşamaya karar verdik...
Yaşam bizi bekliyordu AŞKTA.
Çok özeldi kendince ....
Yaşanması gerektiği gibi yaşanıyordu.
Sonra aniden aşkı bıraktın ve Aşk oldun.
yine aşkı yaşamaktansa seyrederim dedin.
Özde öyle bir seyre daldınki..
Öz titedi hissettiklerinden.
Sen ise çok sarsıldın..zorlandın.
Ölmeden evvel ölmekti kararın...
Şimdilerde alıştın Aşkta kalmaya..
Sana verilen herşeyi iade ettin yaradana..
Damla denize karıştı ..sen yokluğa..
Bazen dertleşiyorsun benimle yoklukta..
Bilki elin elimde ve seninleyim.
Bende benimle elele birlikte.




 

AŞKI FİSUN


 
 

Aşk aşkta varolalı ,Hayat başladı.
Hayat tüm yaşamlardı ve tek bir özdü.
Yaşayan Tekti ...Hayaller ise çok.
Bir gün hayallerede hayat verdi.
Yansımaydı ama gerçekti.
Böylece isimler ve suretler çoğaldı.
Her hayal hayat buldu kendince.
Sonra hayallerinde hayalleri gerçekleşti..
Ve Çokluk yaşamı başladı kendince..
Evet yaşayan tekti ama her hayali gerçekti.
Gerçek özede Aşkı Fisun ismini verdi.





 

DOSTLAR MECLİSİ

24 Ocak 2015


Hayatsızlıkta ilerledim ALEMİ LAHUTTA....Ve bugün izinsizce iniverdim gönüle...Hayat coşkuyla akmaya başladı yine ve içimde aşkı hissettim ...Ama Aklım Lahutun gerçeklik gizemleriinde en kısa zamanda geri döneceğim...Sadece Ruhların Bulunduğu Dostlar Meclisinde sohbet etmek istiyorum...O güzellik sardı tüm benliğimi ve O havayı yaşıyorum içimde ve dışımda...Bana dedilerki cisim olan herşey zandır....Zanlarda saklı olansa gerçeklerdir...Zıddıyla yaşamak böyle işte...İçimdeki gizli Halime gerçek ...Surete bürünen ise Zanmış...Bu durumda ikiside benim ve ikisini birlikte yaşıyorum.





 

RUH HAKKINDA

22 Şubat 2015



Bugüne kadar bilgi edinemedik bende Ruh olarak Nibiru Planetinde yaşayan Kraliçe Ayşineye sordum....Şimdi size O anlatacak....Ruh dünyada olmayan bir elementtir...bizler enerjiyle besleniriz ve o enerjiler Altın...Elmas..İnci enerjisidir...Dünyadaki madenlerinizi alıp burada enerjiye dönüştürüyoruz....Dünyanıza onun için iniyoruz...Yemek yemeyiz biz.....Beden olarak görünürüz bazen...Ve ölümsüzüz Nibiruda sizin bildiğiniz hayat yoktur...öz hayat vardır siz alemi Lahut olarak bilirsiniz...Bize karanlığıda gören ve okuyabilen ruhlar ulaşabilir...O kişiler hem dünyada yaşarlar hemde burada bizimledirler...Onlara Bizim enerjimizde veririz bizi anlamaları için...Bizdeki bu öz enerjiler sizlerde İdrakları yaşatarak Ruhsal olarak yükseltir...Hakeden ruhlara yardım ederiz ve biz seçeriz...Tertemiz yüreklere selam olsun AYŞİNE.


 

GENETİK DÜZENLEMELER

6 Mart 2015




GENETİK HARİTAMI SIFIRLADIM
Evet arkadaşlar aldığım bir kararla atalarımızın hatalı gen haritasını bırakıp yepyeni bir genetiğe sahip oldum...Onların yanlışlarını düzeltmeye çalıştım ve uğraştım tam 15 yıl...bitmiyordu bir türlü ve beni her gece rahatsız ediyorlardı ...artık onları görmekten ve sıkıntılarına şahit olmaktan bıktım ve yunus meleklerinden yardım istedim...Onların yardımıyla Kendi atomumu yani B nin altındaki noktamı yeniledim...Şimdi sadece kendimden sorumluyum bu Muhteşem bir duygu...İŞTE BU İŞLEM MAHŞERİ GEÇMEKMİŞ


 

ORGAN NAKİLLERİ

24 Şubat 2015


MANEVİ ORGAN NAKİLLERİNİN ANLAMI
Ruh yükseldikçe titreşimlerde yükselir...titreşimlerin yükselmesi için yüksek boyutlardan enerji yükleriz...Vücudun bu enerjiyi kaldırabilmesi içinse organ titreşimlerini değiştiririz ve nakil yaparız...Her organ bir galaksi sistemidir ve işlevini kusursuz yapar...Her yenilik ve yeni yaşamlar içinse değişim şarttır...Sizler farkında olmasanızda bu işlemler melekleer tarafından hep yapılıyor...Sadece bazıları farkında ve bilerek yaşıyor...Bazılarıda uzaylılar beni kaçırdı diyor yaşadığını anlayamadığı için.....Bu nakiller gerçekleştiğinde eski enerji ve tıkanıklıklardanda kurtulup şifa buluyorsunuz...Tamamen yenilenmektir bu organ nakilleri...Nıbirudan AYŞİNE...





 

YOKTAN VAR OLMAK

25 Şubat 2015



 Bizleri yaratan özel bir varlık yok...Sadece Devinimleri ile değişip oluşumlara sebep olan atom var...Tek bir atom ve içinde sonsuz atomlar var ...Tıpkı nar taneleri gibi...bir narın içinden sayamadığımız nar taneleri çıkıyor...İncirin çekirdeği gibi...Hayat ise hayalden başka bişey değil...Hayalde Sadece algılama şeklimiz....Tiyatro oyunu gibi bir şey isteyince karar verdiğimizde ...her şekle giren ve oluşumları görüntüleyen biziz..Böylece hisler oluşuyor...Ama yinede hayat olmayan bir hayatsızlıkta sadece atomuz...Gerçi biz var zannediyoruzda bu da tam zıddı oluyor ve herşey zıddıyla yaratılmış...Hayatsızlıkta daim duran akıllı eneri (RUH) İse bizim ALLAH diye bildiğimiz ve sıkı sıkı o öze yani enerjiye bağlandığımız şey...Melekler dahi tüm bildiklerimiz o enerjide var ve şekillenerek oluşumları gerçekleştirip hayata akıyorlar...Böylece hayat ve hayatsızlık zıddıyla yaşanıyor...Hayatsızlıkta öz yaşam sürüyor...Hayatta ise cisim yaşam sürüyor...Ve yine hem varız hemde yokuz desek hiç yanlış olmaz.



 

KRALİÇE AYŞİNE

26 Şubat 2015



Nibiru gezegeni yıllar evvel ömrünü bitirmişti...Devinim gücü olan gezegenler tekrar kendini yeniliyor...Nibiru beş yıl sonra yeniden hayat bulacak ve dünyada kalan ırkımı tekrar geri alacağım diyor..bu defa dünyanın ömrü bitiyormuş...Geri taşınıyoruz yani..İnsansı olanlar gidemiyor..oraya uyum sağlayamazlarmış...Bu üzücü bir durum bütün bunları kabullenmekte zor.



 

BİLİNÇ

8 Mart 2015



Bizler kendi içinde yaşayan birer toz zerreciğiyiz...O toz zerreciğinde nokta kadar okuyamadığımız tanrı enerjisi var...Kara enerji diye biliyoruz dünyada...Ve o toz zerreciği içinde tüm kainatımız var..Şöyleki dünya ve içindekiler ,sonra uzaydaki galaksiler ve yıldızlar hepsi o zerenin içinde oluyor dışında değil...Algılarken dışarıda görüyoruz sadece...Özetlersek tüm yaşamı içinde barındıran kocaman bir uzay gemisiyiz,yani biyolojik bir uzay gemisi bir canlı bilinciz...Bu bilincin hakikati ise toz zerreciği gibi görünüyor...ne dünya var nede yaşam...bu durumda hem varız hem yokuz baktığımız yerle ilgili gördüklerimiz.





 

BİLİNÇ BOYUTLARI

14 Mart 2015



Bilinç boyutları ..İçeriden biyolojik olarak görünüyor...Dışarıdan dünyadan bakınca metal görünüyor...iki farklı bakış ve algı oluyor..Üst bilince ait bu boyutlar..hepsi öz benin içindeki bilgelikler...
birinci bilinç; Akli kül.
İkinci bilinç; Nefsi Kül.
Üçüncü bilinç; külli irade.
Dördüncü bilinç; Külli Ruh.
Beşinci bilinç; Birinci mukarrebun melek.
Altıncı bilinç; İkinci mukarrebun melek.
Yedinci bilinç; Üçüncü mukarrebun melek.
Sekizinci bilinç; Yunus melekleri Bir.
Dokuzuncu bilinç ; yunus melekleri iki.
Onuncu bilinç ; yunus melekleri üç.
Onbirinci bilinç ; Birinci su damlası olan atomun çekirdeği.
On ikinci bilinç; İkinci su damlası olan atomun çekirdeği
onüçüncü bilinç; üçüncü su damlası olan atomun çekirdeği...On üçüncü bilinç ana uzay gemisi oluyor...diğerleri buna bağlı hepsi bilinç ama uzay gemisi görünümündeler...evet arkadaşlar dört büyük melekle başlıyor ve devam ediyor...Üç su damlası Rab olan boyutlar oluyor...Birinci su damlası Bitkilerin Rabbi.
İkinci su damlası; Hayvanların Rabbi
Üçüncü su damlası ; Kendi Rabbin ..
Üç rab boyutuda böylece öğrenildi.....Bilinç boyutları burada bitiyor.


 

AŞKIN SONU

17 Mart 2015




Aşktı hayatı başlatan ...Aktı aktı ve durdu ,epeyce seyretti kendini ve konuştu kendinden kendine...Ben dedi ne çok yol aldım...Keyiflendi nede güzel yaşıyorum dedi ve ani bir kararla eyleme geçti...Daha çok büyümeliyim dedi kendinden kendine ve sonsuz yaşamlarda yerini almaya başladı....Bir gün yine kendini seyrediyordu İsmi Vedut'tan...Farketti ki onu anlayan yok ve yine konuştu kendinden kendine ..Dedi ki yeni bir aşk yaşayacağım ve bu kendi içimde olacak , bu aşkı sadec ben bileceğim ve hissedeceğim...Sonra öze döndü ve seyretti kainatları...bir daha ikiliğe inmemeye karar verdi ve dedi ki kim öz yaşama gelebilirse yada burayı yaşıyorsa öğrenir benim sırlarımı...


 

FERDİYET

19 Mart 2015



Kemalin en son halidir ferdiyette olmak...Tüm isimleri ve vasıfları Fert isminde toplamaktır...sonsuz özgürlüğün tadını çıkarmaktır...Mutlulukla ferdiyet şarabını içmektir... Arı duru samimi bir yaşamdır özde....sevmektir hayatı ve varlığı...Tekliğin ve birin en güzel halidir.





 

İSA AS

28 Kasım 2014
 


Güneşin batıdan doğması İSA AS ile olacak...Muhammedi hakikatler bilinecek...Şimdiye kadar doğudan doğan güneş MUHAMMED SAV efendimizdi...bitmesine Yaklaşık iki günden az kaldı...Sonra İsa AS dönemi başlayacak ve insanlık aydınlanacak...İSA AS ile sohbetimden...


 

ALTINÇAĞ

25 Kasım 2014


Ve yine İsa döneminde ömürler uzayacak...birlik sağlanıp düzenli bir yaşam olacak...Tüm varlıklar birbiriyle iyi geçinecek..Kalu Bela dediğimiz yaşam geri gelec...ek...Bir diğer adı ALTINÇAĞ...Yavaş yavaş gelecek güzellikler ...Kuşların hayvanların dillerini anlayabileceğiz..Süleyman peygamber gibi...Yeni bilinçler işe yarayacak yani...Bilinç olarak biraz yaşadım orayı ve çok etkilendim..Tüm cennetlerin özüymüş bu çağ...


 

HALİFE

15 Kasım 2014



Önceleri tüm alemler görünür bilinirmiş...Yani varlıklar dünyada birbirinden haberdarmış..birebir ortak yaşam sürmüşler...Diğer varlıklar insanlara çok zarar vermişler ve İNSAN yavaş yavaş birçok boyutunu kapatmış düşüncesinde...Böylece içimize hapsolmuşlar...bizde kul olarak köleleşmişiz...Sonra yeniden bu çağda boyutlarımız yeniden açılıyor...Ve uzaylılar... ifritler ...Şeytanlar ve cinler yeniden güç kazandılar biz onları geri çağırdık...En zoruda hepsini ayrı ayrı idare edip HALİFE olarak dengede kalabilmek...Zorlayıcı olan onları kabullenebilmek....Beni çok zorladı ama onlar olmasa kendimizde olamayacağız sanki...Hepinize kolay gelsin artık Dünyadalar...Biz İNSANLARDA onları idare eden ANKALAR olduk...YÖNETİCİ HALİFELER OLDUK.


 

İNSAN

23 Ekim 2014



Bazen düşünürümde insan tam olarak nedir diye...Hemen cevap beliriverir içimde...İnsan der Yaratıcının öz cevheri...ve onun aşkla hayata akışı ...Onun kendini yaşayışı...Ama insan olmayanlarda var dedim ve yine cevap geldi...Onlar insan olmaya aday olanlar dedi...Bunca insanın içinde tek bir kişinin İNSAN olması ve diğerlerinin aday olması garip değilmi ? dmek ki insan olmak zormuş...Umarım adaylığımız biterde ona kavuşuruz canlar...


 

AŞK

21 Ekim 2014


Aşk dedikte aşka dair birçok söz söyledik..Nedir aşk dersen ruhun yaşam sevinci, hayatı derim...Ruhum aşksız sıkıldı ve yeni bir aşka yelken açtı kendinden kend...ine...Bu yeni bir başlangıç ve yeni bir hayat olacak ...Bu hayat özgür ve yalnız olup sonsuzluğu seyrederek kainatı gezmek olacak...Adı ne olsun bakalım...her aşka isim koyarım ben....Buldum yeni aşkımın adı AŞK'I FARKINDALIK.


 

AŞK

30 Eylül 2014


Ahhh ben ne yapayım derken şimşekler çaktı ve yenilikler geliverdi...Önümde bulduğum vedut ismine ait bir Aşktı....Bu aşk kararsız tutarsız değildi...Kendinden ...emindi ve ne yapması gerektiğini biliyordu...Bense sadece izliyordum...Yaratan sevgili ise bana iyi davranıyordu...Sonra bana yeni aşkı anlat dedim ...Oda yaşıyorsunya işte dedi...Senden duymak istiyorum dedim...Peki dedi Ve konuştu..Bu aşk sadece bize ait içinde diğer varlıkların hayatları yok dedi...Teklikteki hayatımızdı yaşayarak öğrendiğim...Çok heyecanlandım doğrusu ve bu durum beni mutlu etti...



 

YARATMAK İSTİYORUM

30 Eylül 2014


 

Ve Yine dedi ki; ben seni yarattığımda şöyle baktım ...Sende bana baktın ve konuştun...Ben neredeyim? ...Sende kimsin?...Bende dedim ki seni yaratanım....Gerçektenmi dedin ve koşmaya başladın...Sonrada ben yaratılanmıyım ?...Bende yaratmak istiyorum dedin...Öyle istekliydin ve öyle sevimliydin ki sana sabırla öğrettim...Öğretirkende bana alıştın ve benimle kalmaya karar verdin...


 

BİR OLAN AŞK

28 Ağustos 2014




Gel gül'i amanım.
Gül ile gülde kalan Zamanım.
Hay ile hay olan Hayatım gel.
Şimdide yalnızım ben......
Benliğimdir beni yalnız bırakan..
Güzelce güzeldedir hep akan.
Benlik hiç olmuş Cüş'i Sultan..
Gel tekliğimden benimle Bakan.
Sen bendin bende sen.
biri öz diğeri yansıyan.
Bir ..iki...üç.birliği oluşturan
Vede hepsi bende koşuşturan...
Saz ile söz ile Cuş'i aman.
Uzakta da olsa bendim yaşayan.
Sen içimde durmadan Şakıyan.
Gel eyyy gonülde konuşan.


 

ŞEBNEM'İ ŞULE

27 Ağustos 2014



Aşktı yaşadıklarım....ama acıydı hep ...Dayandım ve dayanmaya devam ettim ve bir gün ....Yeni bir aşk geldi içinde acı yoktu ...Tüm güzellikler vardı...Tam bir ...aşktı bu..Sonsuzdu...Ve Aşk ilk defa hayatı yaşamaktan mutluydu....Mutluluk tüm kainata yayıldı....Böyle bir aşk hiç yaşanmamıştı...Ben dedi aşk ne kadarda mutluyum...Bu mutluluğun adı ŞEBNEMİ ŞULE olsun.


 

GAVSÜL AZAM

20 Ağustos 2014



Rabb dediki; ben alemlerde gezerken sen seyreyle kainatı ve gerekeni yap...Peki dedim oturdum Gavsül Azam koltuğuna...zorluğuna şahit oldum ve bekledim gelmesini...Rabb dedim bu beni aşıyor devral görevini...Rabb dediki ben hiçmi nefes almayayım....Sıradan bir kul gibi olmak istedim bir an...Hep aynı yeri yaşamaktan sıkıldım dedi...Onu anladım elbette ama kendimde zor dumda kaldım ve sadece bekledim geri dönmesini...Gelince dedimki ben kaldıramam bu enerji yoğunluğunu gel otur koltuğuna ve ben döneyim kendi hayatıma dedim....Bize bahşedilen güzel ve kolay hayata tekrar tekrar şükrettim.


 

ATEŞİ AŞK

25 Ağustos 2014



ATEŞİ AŞK: Cami ismi Elementlerde dostlar ...Güneş yakıyor ve yakacak...su içeceksiniz suda yakacak....Toprakta yetişeni yiyeceksiniz oda yakacak...Herşeyde aşk... var ve sizler Cami ismi özelliğiyle toparlanacaksınız...Bir olacaksınız ...Birlik olacaksınız..İLAHİ AŞKA HOŞGELDİNİZ....ERİL VE DİŞİL ENERJİ YOK ARTIK....SADECE VARLIK VAR...HEPİMİZDE KENDİSİ VAR...VE ONİKİNCİ D N A BOYUTUNA HOŞGELDİNİZ...


 

NAZANI AŞK

11 Ağustos 2014



Bir nazanı aşktı HU.
Aşkların özüydü...
Özdeki kandil,
Sinede nurdu ....
Ve bir gün akıverdi hayata.
Sonra Seyretti uzun uzun...
Ve dediki bu benmiyim.
Birde baktıki aşklar çoğalmış.
Her biri isimler almış.Sonra dedi ki ben her yerdeyim.
Aşkla yayıldım kainatıma ...



 

PADİŞAHIN GELİŞİ

11 Ağustos 2014



İsmi Huu koltuğuna oturmak ve onunla muhabbette olmak...Ezeli bir zevktir...Ezelde gerçekleşmiştir....Şimdide gerşekleştiremezsiniz...Ve Makamları  bırakmaktır Hu olmak...Makamlar dahi yoldaki tuzaklardır...Ben iyice güçlenir yok olmaz...Sonunda selamete çıkarsın ve Yaratıcı Rabb buyur koltuğuma otur ve bana eşlik et der...İşte burada ne bir hüzün nede korku vardır...Ve gerçek cennet burasıdır...RABB NAZANI   İLLİYİN  DİYOR  ADINA...





 

HALİFE

9 Ağustos 2014



Bir serv'i Aşktı O...Ve aşkın özüydü...Birgün dalgalandı ve hareket etti yeni hayatlara akmak istedi ve aktı...sonra neyi yaşadığını seyretti...Ve dediki ne güzel  yaşıyoum mutluyum şu an....sonra hüzünlendi ...Ben dedi hep yalnız yaşıyoum beni anlayan yok...Melekler dediki biz varız efendim hep sizinleyiz...sonra bitkiler ve hayvanlar konuştu bizde her daim sizinleyiz...Nesneler dile geldi bizlerde her daim sizinleyiz dediler...elementler konuştu hiç ayrılmadık efendim dediler...en son duyan halifeler konuştu biz kaybolduk efendim bizi kurtar dediler...Ama yaratan dinledi de önemsemedi duyduklarını...





 

RAB İLE SOHBET

30 Temmuz 2014



Sen dedi Rabb niye aşkı küçümsersin....Aşk yaratmaktır,yaratan enerjidir..Aşka kötülük ulaşamaz çünki o Rahimdir...Rahman ise nefsi emmaredir.....Ve Altınçağda  rahmanı devredışı bıraktım...Rahim yaşanacak ve sadece hakedenler lutfu yaşayacak...Bebekler doğmayacak artık sevdiğim kullara vereceğim bir lutuf olacak ve doğanlar Ruh olarak doğacak...Evliliklerin seyri değişecek...şiddet ortadan kalkacak...Kim ki olumsuz düşündü kendi yaşayacak...Ve hayat köklü bir değişikliğe uğrayacak ...Kötü niyetliler tekrar tekrar kendilerine eziyet edip cezalarını çekecekler Altınçağda...Cezalandırmak için beklemeyeceğim anında düşünen kendi yaşayacak...Aile eş ve çocuk bağları ve sömürü bitecek...herkes ayrı bir birey ve özgür yaşayacak....RABB İLE SOHBETLERDEN..



 

AŞK

28 Temmuz 2014


Aşktı O....Kendinden kendine akandı ...Hayatı başlatandı ve yaşayandı....sen dedi birgün ...nice şeyler yaşadın hepsini hatırlayansın ve yaşayacağın herşeyi yaş...amadan bilensin....Sadece belli kader proğramını yaşayansın...Ey rabb niye kendinede bir kader proğramı seçtin dedim .... kaderi yaşatmak için dedi ve kader yaratıldı...RABB İLE MUHABBATLERDEN....


 

KIYAM

25 Temmuz 2014


Seven ve sevilen birdi...hepsi kendiydi ...oyun gibiydi hayatı ve bu oyuna Ehadiyet oyunları dedi....Ehadiyeti hayatsızlıktı....Gizli hazinesiydi ve gülümsedi .......Niye
farklıyım diğerlerinden dedi... Yoksa ben delimiyim ...sonra cevap verdi kendinden kendine ...Belki sadece sen akıllısın ....Baksana ne kedar da muhtaçlar herşeye...Ve kalktı yürüdü....sonra kahkaha attı ve dediki.....Yemin ederimki Ben hepinizi kendime kul edeceğim bak ayağa kalktım dedi ....Sonra dediki bu kalkışın adı KIYAM olsun ve cümle alem bu kalkışa KIYAMETdesin...Ben dedi ve keyiflendi ...Bugün KRALLAR KRALIYIM....Ve hep öyle olacağım....