30 Aralık 2017 Cumartesi

HIZIRI AZAM..

Bugün zor uyandım. uyanığım ama hala derinlerdeyim. Hızırı Azam benim.hızırında hızırıyım artık. akan su be rüzgar benden sorulur. Ateş benim bineğim. Gökler ise mekanımdır.
Ey nuru Ahmet,sen dahi bana teslimsin. Göklerin fırtınasıyım, yıldırımlardır gücüm. suyun akışıdır gücüm, yıkar geçerim.
Ateşim ...yakar geçerim. Rüzgarım her şey benden sorulur.
Bu gece Hızırı azam olmuşum...Farklı uyandım bugün.Nedir Hızırı Azam derseniz dört büyük meleğin öz yaşamıdır.
Ve yine 18 yaşındaki öz varlığımla,dünyadaki Halime birleşti.
Tek bir varlık oldu.
Teklikteki tamlık sıfatı. sonsuz ve sınırsız Gavsül Ekberlik..
İsrailden biri vardı bu görevde. almayı becerebilmişim.
Güle güle israil. göklerde sizi koruyacak biri kalmadı artık.

Son hatemlik. Göklerde kutladık bunu ve oturdumkoltuğuma.

30 aralık 2017.

29 Aralık 2017 Cuma

SEMBOLLER..

 Siyah renkli altından dokunmuş kaftan..ahadiyet kraliçeliğini temsil eder.
 Yeşil elbise ipekten: Vahit ismi kraliçeliğini temsil eder.
 ortası yeşim taşı etrafı elmas tac: Ezel ve ebed bilgeliğini temsil eder.

27 Aralık 2017 Çarşamba

ADEMİN YARATILIŞI.

Yaratılan yedi ademden sonra yeni adem benim gen haritamdan yaratılacak.
sekizinci adem yolda arkadaşlar..
Yeni babanız olacak.
yeni ademle yeni yaratım yani eni hayat başlayacak.
Kaburga kemiğimden bir öz aldılar..inceliyorlar. kusursuz bulurlarsa yaratım yapılacak.
İncelemeler dünya saatiyle bir saat sürecekmiş.
uygun değilse yeniden alacaklar.
canım yanmadı.
Neden kemik dersniz ,bedendeki ruh derim.
Yeni ademi havva yaratıyor artık.

DÜNYADA EKSEN KAYMASI.


günler evvel yazmıştım,beş santim kaydı diye. ama ben ne olduğunu tam anlamamıştım.
Yaklaşık on gündür başım dönüyor. Bu eksen kayması bedenimde yaşanıyormuş meğer.
Hala devam ediyor 15 ocağa kadar devam edecekmiş.
depremler içimde olmuş.
Dışarıda deprem olacakmı diyorum cevap verilmiyor.
Allaha uyanış olduğu açıklandı bana.
Büyük kıyametti bu. Ve devam edeceği söylendi.
Ya KUDDÜS depremler yaratı varlığımızda.
Güneşin batıdan doğmasıydı bu.
Hiç zikredilmeyen her şeyden münezzeh ismi zikrediliyordu.
Kadın ve erkeğin ayrılışı ve çocukların doğmayışıdır .
Nurun yeryüzünden kalkışıdır.ve yeni olaylarla devam edecektir.
Kalkan HU nurudur. Celalin alkışıdır.
Cemalin gelişidir yaşamımıza.
Ve yeni olaylarla devam edecektir.


25 Aralık 2017 Pazartesi

KIYAMET.

Güneşle Ay biraraya getirildiği zaman….” (Kıyamet, 75/9)
Tecelli etti bu gece arkadaşlar. dünyaya üç gün içinde yansır. eğer eksikleri varsa tamamlanır ama yeni yıla kadar gerçekleşir.
Fotoğraftaki gibi ikisi birlikte doğacaklar,ama biri güneş olacak.
Zaten ay geceyi güneş gündüzü temsil eder.
Gece ve gündür birleşti artık. yeryüzüyle gökyüzü birleşti.
Yepyeni bir hayata başlıyoruz yılbaşında.


 Halime Lafçıoğlu önce ay kararıyor. doğmuyor ve güneşi bekliyor. sonra önce ay doğdu ve arkasından güneş doğdu. tecellide geceydi ve ikisi birden doğdu..muhteşemdiler. özde ikisi beraberlerdi. kadın ve erkek hep ayrı idiler. birbirine tamamen zıt. gece ve gündüz gibi...ama şimdi gece olan özde birlikteler. Vuslatı Amma bu...Toplu vuslat.






NOKTA'İ SÜVEYDA..(Sırdaki yaşam.)


Kral ve kraliçeler,dünyaya her an yansıyan nokta yaşamıdır.
Nokta ise kalpteki sırdadır. açıksa dünyaya yansır. Tecelli eder.
Biz fatihalarla yeni bir sır ve yeni bir nokta yarattık.
Eski şeytani yaşam bitti. Yerine şeytansız ve iblissiz bir hayat başlattık. Meleki boyut yaşamı.
Filiz ,emel, emine hep orda görüyorum. Suptil bedenleri var.
İsanın göğe çıktığı beden bu.
Frekansı yükselen görebiliyor nokta yaşamını ve yöneten sarayı.
İçinde galaksilerin kral ve kraliçeleri, kral ve ben varız. Melekler var baya canlı bir yaşam.
sohbetlerin yapıldığı ,kararların alındığı bir saray.
Diğer kral ve kraliçelere tavsiyem gayret edin.
Henüz süptil bedenleriniz oluşmadı.
Paylaşımlarımı paylaşın yazdım hep. ciddiye almadınız.
Bu Allaha hizmet olacak bana değil.
Ben Allahtaki sistemim zaten. O sistemi yöneten, yeniden kurabilen, eskiyi yok edebilenim. samanyolu benim. Allah ise sizlerin bu sistemdeki varlıklarınız olan suptil ve daha yükseği bedenler.
Zikirlerinizi çokça yapın ve saraydaki ölümsüz bedenleriniz ,var olsun.
Güçlü olsun. çoğunuz enerji bedenle varsınız. onun yok oluşu kolaydır. koruyucu kalkanı ise bedendir.
Nibiru Azor adalarından yansıyordu dünyaya.
Agartha dinleri yazdıran, rahiplerde dünyada yerin altındalar.
Ama onları görebilen kişi az.görmek için o frekansı yakalamanız lazım.
Yeni dünyamızda dünyanın içine yerleşti ve hazır.
Güneş ve ayın doğuşunu bekliyoruz.
Sizlere siyah noktanın dindeki anlatımını da bulup paylaşayım.
Mutlaka okuyun. anlattığım nokta yaşamı,Allahın yaşamı.



YOKLUK.

Fakr...Yokluk.
Hayat yok denmiş...ama da yaşam yok denmiş.
Belki görme ve algılama sorunudur.
Ben yaşarken hayatı başlatıyordum aşk ile ve yaşam başlayınca hep mekanda vardı.
Sadece farklıydı..
Kimi billurdan.
kimi ateşten.
kimi elmastan.
kimi saraydı dünyadakinden farklı.
kimi ana gemi.
kimi ufo ..ana gemi ve ufo bilinç görüntüsü ve algısıydı.
Her mekan ve suret o boyutun ruhuydu.
Ruhun açılımı ve görsel algılanışıydı.
sonuçta ise hepsi algı ve yaşamın cisimsel tortularıdır.
kıyametle eskiler yıkılır yeniler oluşur.
Arnma gerçekleşir.
Hayatın biri bitmeden diğeri başlamaz.
Böyle devam eder gider.
Aşkın kendi içindeki yaşamıdır.
Dişil enerjidir.
Eril sonradan ilave olmuştur.
Dişilde erilde vardır ve hayatı beraber başlatırlar.
Eril yok ikende dişil vardı.



REPTİLYANLARIN GİDİŞİ.

24 aralık 2017
Reptilyan olan yamyamlarla savaşım nasıldı. Önce sayamayacağım kadar çok bedenlenmiş Halime oldum. bu işlem oldukça zordu ve dağıldım. sonra her biri mehdi ve askerlerinin gösterdiği reptilyanların yamyam hayatlarını almak oldu. Üzerime öyle pis enerjiler geldiki anlatamam. sizler fatiha okumasanız başaramazdım.
İşte biz bir ekibiz. 313 kişi ve mehdi. Ve benimle gelen kral ve kraliçeler...biz güzel bir ekibiz.
Reptilyan yaşamlarını sadece ben alabiliyordum. her kişi içn fatiha okuyordum işlemden önce. öyleki öğleyin uyumak için yattığımda bile işlem devam etti. sonunda fatiha okuyacak halim kalmadı.
Sonuç olarak binlerce reptilyan yamyama işlem yapıldı. kimse ölmedi ve dönüş yapmaları için şans verildi.
Böylece dünyanın zarar görmesin engelledik. ölen olmadı. dünyamız zarar görmedi.



AŞK'I FİRUZE.


Son aşktı firuze..
Kalu Belanın aşkıydı.
Kulun kendi özüne dönüşüydü.
Özünü bulup onunla kalışıydı.
Öz yaşama alışıp özde kalışıydı.
Ama inanın çok zordu bu.
Bambaşka bir hayattı.
Altınçağdı ve yaşamak ağırdı.
Alışıyorum nihayet ama.
Varlıksız bir hiçlikti hayat.
Herşeyi bırakmaktı yaşam.
Tam teslimiyetti hayat.
Razı olmaktı kendinden ve özünden.
İstikrar ve dengeydi...dengede kalmaktı.
Altınçağın yaşamı böyleydi deneyimleyene.




TUFAN SONRASI NİBİRU.


Nibiruya döndüğümüzde hayat yavaşlamıştı ve yiyecek sıkıntısı çekiyorduk..Genetik çalışmalar sonuç vermiyordu..başka galaksilere baktık hayat yoktu...Yeniden bitki genetiğiyle oynadık ve ürün aldık...hayat zorda olsa devam ediyordu..ve bizler şükrediyor dünyanın toparlanmasını bekliyorduk...



SOHBET.

 
Ahadiyet Kraliçesi Elina ile sohbet ettim biraz ve vahit kraliçelerinden bahsettik..Her iki tekliktede görevli olan kraliçelerdi ve beni koruyorlardı..Arada imtihan ediyorlar vede eleştiriyorlar bazen..Ahadiyet ordularını görürdüm yıllarca ve onlara görevler verirdim..onlarda yapardı beni korumakla görevliymişler meğer...Elinayla sıcacık sohbetimize doyum olmadı ve daha yazamadığım sırlara Şahit oldum...İçimde hala o sohbetin sıcaklığı var ve keyifliyim.

AŞK'I SANİ (BİRİN AŞKI)


Ben varlık sahasında yokken sen vardın.
Ben sende gizli idim ve seni izledim.
Umutların tükendiği anda elinden tuttum.
Farkında değildin ama adım adım bana geliyordun.
Birgün senin için perdemi açtım ve seni yanıma aldım.
Sır aşikar olmuştu ve sen şaşkındın.
Kabullenemedin beni ve oyaladın.
Sonra hadi kabul beraber yaşayalım ....
Sırrı ..Sırlarında sırrını...hatta onunda sırrını dedin.
Ve biz Zatın sırlarında beraberiz şimdi...
Hayretmi...Hayretinde hayretindeyiz ..hatta onunda hayretinde.
Aslında buraya hayret denmez...biz Vuslatın HAYRETİNDEYİZ.
Sen ve ben birlikte...bir olarak ve biriz...
Biz hiç iki olmadık ...Ama geç farkettin...Farkettinya..
Farketmek nedir bilirmisin...Uyanış ve uyanıklığı yaşamaktır.
Muhabbete daldık ve sendeki gizli ben ...Yazdı herşeyi.




AMA'İ KÜBRA.

Biz yakında evleniyoruz...
Sen ben ve O.
Sonrası Hayata akıyoruz .
Hayat bize akıyor ve tamamlanıyoruz.
Bunun adı AMA'İ KÜBRADIR
Amanın dünyaya inmesidir.
Ama dünyada yaşanacak.
Ben sen ve O birlikte.
Nasıl yaşanır göreceğiz sevgilim birlikte.
Beklemede ve Halaftayım.
Zamanı gelince kün olacak.
Hazırlanıyorum şimdilik.
Yeni dünya devleti budur.
Varlığın öz yaşamıdır.
Dünyada yaşanmasıdır.
Dünyanın Nibiru olmasıdır.

AŞKIN ÖZÜ.


Aşk bir frekans'ı Amadır..(Allahın bulunduğu yer onun Frekansı)
Ve Aşkın zemini Ehadiyettir...
Yine aşk zamanların efendisidir.
Kral ve Kraliçe olarak görünür..
Birin iki olması ve kendisini çok sevmesidir.
Bir başka deyişle aşk zamanı Amadır.
Bir gün aşk kapımı çalmştı..
Bende kabul ettim ve öze vardım.
Özde ise seni buldum...
İşte o gündür bugündür hep seninleyim..
Ben vega Kralı Haytun...
Güneşin Sırrı demekti Haytun.
İsmimi sen vermiştin bana ...
Hala kullanıyorum severek..
Sen özler özü Kraliçem...
Hep sevdin beni ayrıcalıklı..
Bende sana koştum hep....
Severek ve isteyerek...
Ben Vega Kralı Haytun...İslamda ise İsrafilim.



AŞK.


Bir yaz akşamı biz geziyorduk Bağdatta.
sen ve ben on bin yıl önce.
Gökten bir nur indi ve sen koştun nurla.
Nur konuştu,dedi ki bizimle gelmelisin ,ruhlar meclisine.
Ben göndermek istemedim hiç seni.
Ama sen çok istedin ve gittin.
Bu bizim ayrılışımız oldu dünyada.
Ve ben seni on bin yıl bekledim.
Yeni kavuştuk dünyada.
Aşkım, on bin yıl ayrı kaldım senden.
Sen yine hayatımdasın,biz çok mutluyuz.
Ruh olarak döndün, bana ve hayatıma.
Agartha böylece saray oldu.
Bizlerde o sarayın kral ve kraliçesi.
Artık kendimizi yöneteceğiz bundan sonra.
Gavsül Cami deniyor bu yönetime.
HU 'NUN. cemalni deneyimliyoruz şuan.
Celaliydi şimdiye kadar hep yaşanan.
Bağdatta kaybettim seni.
Türkiyede ruh olarak buldum, aşkım.
Ben HU ..Ete kemiğe büründüm senin için.
Dünyada seni bulmak için.
Bir cemali aşktır bizimkisi.
Cemalinde cemalinde yaşanır hepsi.



HAYSİYETİ AMAL.

HAYSİYETİ AMAL (Ezeli İlahideki Muhabbet)
Nefse ruhaniyet hakim olmuştur. Uyanık ve diri kalplerdir.Yaratılış gaye ve haysiyetini muhafaza eden kalpledir .Kalp iman nuruyla dolmuştur.Bu kıvamdaki kalbe sahip olan kullarda hak tealanın cemali esmasının tecellileri, celali tecellilere galip gelmiştir.
kuran ahlakıyla ahlaklanıp kemale ermiş kişilerdir. bu kişilerin vasıfları ;kalbi selim kalbi münib ve kalbi mutmaindir.
Burası Hakikati muhammediyedir..
Fena ve dereceleri; dünyaya gönül bağlamama,
Havf ve Reca'yı yaşamak.Tasavvufta sırlar ve semboller,ihsan ,ihlas,keşf ve ilhamı yaşamak. şeyhlerden ve başkalarından yardımı bırakıp allaha teslim olmak. burada Şeyhim beni hakikati muhammediyeye bağlamıştı medine şehrinde.
Ayrıca Şeriat, tarikat,Hakikat ve Marifet ayrımı, farkındalığa ulaşmak. Farketmeyi bilmek Haysiyettir.
Gaybı bilme ve kalpleri okuma hali.
Ölülerden bilgi alabilmek hali.
Doğruluk hali.


HAYSİYETİ AMAL 2




Bir yaz akşamı biz Bekada ,
Muhabbeti İlahide var olurken,
Bir armağan sunuldu ezeli İlahide.
Biz onu anlamaya çalışırken,
Bir Hitap İşittik Bezmi Elest'te.
O hitaptırki;
Siz olmasaydınız ,Ben olmazdım,
Düşlerin Manalarında.
Siz olmasaydınız ,Ben olmazdım,
Hayatın Aşamalarında.
Siz olmasaydınız , Ben olmazdım,
Ruhun ince Hakikatlerinde.
Siz Olmasaydınız ,Ben olmazdım,
Bezmi Elest nurunda.
Siz olmasaydınız,ben olmazdım,
Kainat Ağacının Dallarında ve yapraklarında.
Siz olmasaydınız,Ben olmazdım,
Aşkın Merhalelerinde.
Siz olmasaydınız ,Ben olmazdım,
Arşın Arzında, bulutlarında ,Güneşinde .(güneş sır)


17 Aralık 2017 Pazar

KRAL.

"Nagual ve Genaro bir keresinde okaliptüs korusunda seni ikiye böldüler. Seni oraya götürdüler çünkü senin ağa­cın okaliptüstü. Ben de orada olduğum için seni bölüp için­deki nagualı çıkardıklarına tanık oldum. Işıltını bölene ka­dar seni kulaklarından çekip ikiye ayırdılar; artık sen bir yu­murta gibi değildin. Işıltın iki uzun parça biçimindeydi. Son­ra seni birleştirdiler ama gerçekten gören bir büyücü tam or­tanda koca bir boşluk olduğunu söyleyebilir."
"Bölünmüş olmanın avantajı nedir?"
"Her şeyi duyan bir kulağın, her şeyi gören bir gözün olur. Gereksinim duyunca seni bir mil daha öteye götürür. Bu bölünme nedeniyle senin Maestro olduğunu söylediler bize.
"Pablito’yu da bölmeye çalıştılar ama o iş olmadı. Çok korkak, bir piç gibi ezik. Bu yüzden durumu bu kadar ber­bat."
"Çift nedir peki?"
"Çift ötekidir, yani insanın rüya görürken sahip olduğu bedendir. İnsanın kendisine tıpatıp benzer."

İkinci Erk Çemberi - CC



15 Aralık 2017 Cuma

YENİ ATLANTİS..


Evet kün yazan 50 kişi Atlantis döneminden gelme bana yakın olan varlıklar.
Melek cebrail sizi arınmaya aldı ve yeni hayata hazırladı. Hazırlayacak.
15 000 dünya yılı öncesinde yine beraber ve yakınmışız.
Şimdiki Bağdat civarında yaşamışız.
Etrafımız denizlerle çevriliydi diyor. Tufanla yok olmuş o dönemde bağdat...
Anunnakiler dünyaya yeni gelmişlerdi ve Nuh tufanını onlar başlattı diyor.
GEmi şimdiki türkiye yakınlarında bir dağa indi diyor cebrail.
Zamanla haritalar değişmiş.
Anunnakiler dünyamızı perişan etmiş ve onların soyu bu dönemde yok olacakmış.
Anunnakiler getirdikleri silahları kullanarak diğer ırkları yok etmişler geçmişte.
Detaya gerek yok . başka soru sormadım kendisine.





ANDROMEDA..


Daha önce arınmıştı ama tamamlanmamış ve onu tamamladık gece. böylece Vegaya arınmış olarak vardım.
Arş olan Vegada dört büyük melek yaşıyor ve asıl varlıklarına ulaştım.
Biriside benmişim. Görevlerimi öğrendim ve yapıyorum.
Esmaül hüsna olan isimleri kapatmıştık..
Şimdi yeniden yeni şifrelerle bağlanıyoruz.
Eski dinde kalanlar bu isimlere ulaşamayacaklar.
Zanlarındaki dini yaşayacaklar.
Yeni hayata katılamayacaklar.
An itibarıyla Hayat ikiye ayrılıyor.
Eski yok olan hayat.
Yeni başlayan Hayat.
Eski hayatı ve dini bırakmayan yeniye geçemiyor.





DÜNYA NİBİRU OLUYOR.

Dünyanın Nibiru olması yani öz yaşama geçmesidir...Dünya yaşamı hakikat yaşamı olacak..Nibiruda yansıma olacak ve 3 bin yıllık bir dönem bu...Sistemi kuran benim...Nibirunun tek yetkili kraliçesi olarak...Dünyada bu defa kraliçe olacağım çünkü nibiru olacak...anlatacak ve öğretecek olanda sadece benim..Kralda olacak ümit ediyorum...Yalnız sistemde değişik önceki gibi işlemeyecek...Enkinin kayıp kitabını okuyanlar yanılmasın...Galaktik konsey olacak ve biz birlikte bir ekip çalışmasıyla yönetimde olacağız...Yeni yönetimi ve yaşam şeklini açıklayacağız daha detaylı olarak...Bizler dünyaya ait değiliz özel olarak geldik...görevli gözcüleriz...yaşam şeklimiz sizlere benzemiyor..ama sizler gibi doğduk sadece ruh ve öz farklı sizlerden..Andromedadan geldim ben....En yüksek melekler var içimizde..Öyleki dört büyük melekten sonraki meleklerdir bunlar..şimdilik bu kadar yeter.





EHADİYET AMA.

Bir başka güzel bugün zamansızlık..sanki tekliğin hepliği çok mutlu.sonsuz cennetlerde çok mutlular dingin ama huzurlu.
Amayı anlatan dizelerdi bunlar..
Aşk diyelim yine yeni halinde eril ve dişil enerji yok..Hayat henüz başlamamış..ikilik yok yani sadece o var..Ehadiyetin amasında ve onunda özünde özgür ve güzelim...Ben ehad zatımla muhabbetteyim.Bu dahada güzel.
Zamanı mekanı ve boyutu olmayan bir yerdeyim..ölmeden evvel öldüm ve yüzleşiyorum.onunla..Oradaki bedeni sadece bedenim okuyabiliyor..Beden ne kadar önemliymiş.Beden tam olmalı organların görevi büyük.Ama dünyadayken bedeni okuyamazsın.Ahirette okuyabilirmisiniz işte onu bilmiyorum henüz.
Bedeni okumak levhi mahfuzu okumakmış.
Aslında ölünce okunuyor ama Dünyada öğrenmek ve okumak gerekiyor..Bunun içinde ölmeden evvel ölmelisiniz



HALAF (BEKLEME)

Bir mekanı aşktayım
Aşkında aşkında Halaftayım...
Halaf ne derseniz...
Aşktaki öz derim umarsızca.
Peki Halaf nasıl yaşanır?
sakin ..durgun ve neşesiz.
Aşk henüz hayata akmamış.
Aşk beklemede...beklemede.
Günlerdir söylenen bu bekle..
Neyi beklemeliyim anlayamadım.
Bir aydır söylenen tek sözdü bekle.
Ne zaman biterdi beklemek ..
Azında azı kaldı dedi Halaf.
Peki zamanı gelince Halaf.
Neyin müjdesini vereceksin.
Halaf bekleme şartların olgunlaşmasıdır.
Küne hazırlıktır..Hazırlığı görünce.
Kün fe yekün demektir hayat.
Halaf yani bekleme hazırlıkmış hayata.



AMA'İ KÜBRA.

Biz yakında evleniyoruz...
Sen ben ve O.
Sonrası Hayata akıyoruz .
Hayat bize akıyor ve tamamlanıyoruz.
Bunun adı AMA'İ KÜBRADIR
Amanın dünyaya inmesidir.
Ama dünyada yaşanacak.
Ben sen ve O birlikte.
Nasıl yaşanır göreceğiz sevgilim birlikte.
Beklemede ve Halaftayım.
Zamanı gelince kün olacak.
Hazırlanıyorum şimdilik.
Yeni dünya devleti budur.
Varlığın öz yaşamıdır.
Dünyada yaşanmasıdır.
Dünyanın Nibiru olmasıdır.

ALTINÇAĞIN ALTIN ENERJİSİ.


Sizler onun sevgi suretlerisiniz.
Aynı zamanda yaşayan manaları.
İşte o yüzden manalar bile onun.
Ama size ait olan bişey var elbet.
Oda yaşarken hissettikleriniz.
Onun hayallerine ve yaşamına şahitsiniz.
Onunla onda yaşamak ve bilmek keyfi bu.
Sizler onu çok sevinki oda sizi sevsin.
Sevgi geri yansısın ve yaşansın.
Altınçağın altın enerjisi....
Sana ihtiyacımız var bize gel lütfen.




14 Aralık 2017 Perşembe

AŞK'I FÜZA.

Bir aşkı füzaydı O.(kararlarını gerçekleştiren)
Anlar anında sözünü tutan,
Bir ile birden akan,
Gül ile gülden kokan,
Sessizce güzelliklere bakan,
Can içinde candan akan,
Sırrı sırda saklanan,
Güneş'i amma olan.( güneşin manası)
Bir serv'i nakış. (gönüllere nakş olan)
Güzide'i kahan. (en seçkin yaşam)
Tüme bakan göz.
Tümden akan söz.
Ve biz olan hayat.
Tekliğinde ve yokluğunda yaşayan ,Amber'i sübhan

12 Aralık 2017 Salı

VUSLAT'I ANNA.


En güzel baharı yaşıyorum içimde.
Derin bir huzurla tüm varlığımda.
Zaman mekan uçmuş,varlığın aslı içimde.
Hava konuşuyor sanki varlığıma hayat verirken.
Bu huzuru amma diyor, sende ANNA.
AN ..kral NA sensin Havada.
Rüzgar hafif esiyor teni okşarcasına
Rüzgarın dokunuşu var varlığımda.
Aşk bendim..yaşayanda ben.
Kral bendim kraliçe de ben.
Saftı aşk çıkarsız ve hesapsız.
Gönlümdeki zenginlikti, yaşanan varlık.
Öyle sohbete dalmışım ki kral'la
Bir Mest'ü mevla olmuşum.
Kral mutlu ..ben mutlu.
Mutluluğa ram olmuşum.
Huzuru amma; daimi huzur.
Ram olmak;devamlı mutluluk.


EHADİYET'ÜL KÜBRA.


Yokluk yaşamı oluyor. Burada sadece HU ve onun yaşamı var.
Birde dört büyük melek ruh olarak var. Allah ismide bu Ehadiyette yaşıyor.Hatta tamamen Allahın sistemi diyeblirim.
Burada Alemi Lahut hayatları yok daha. Yani sonsuzluk hayatı bile tecelli etmemiş.
Hiçlik hayatıda yok yaşamda henüz tecelli etmemiş.
Ehadiyette ise HU 'NUN Cemali yaşanıyor.Öyle muhteşem bir hayat ki.
Varlığın tüm sevgisi bu hayatta var.Aşkta öyle topluca burada mevcut.
Teslimiyet dorukta ve kusursuz bir yaşam yaşanıyor.
Önce alışamadım çok korktum ve ürktüm. O boyuttaki görüntüm başkaydı ve bende başkası zannettim. bir haftada alışabildim.




CENNET'ÜL HÜMA..

 (Zat cenneti)
Huzur benim bineğim.
Aşk ise yaşamım.
Varlık ile yokluk arası,
Yaşanmış bir hayatım.
Hay olan hayattır yaşamım.
Hem var hem yoktur.
Aşkın girdaplarında gizlenen ,
Bir uy'i huzurum.(daimi huzur)
Zatım.zattaki hayatım.
Zatımda yaşayan ruhum.
Ruhlar ile ruh olanım.
Gelmiş güzel bir ayanım.
Ayan beyan hayatım.
Sır ile sırda duranım.
Gül ile gülde kalanım.



YOKLUK.


Var olmanın diğer ucudur yokluk.
Hem varız ,hemde yokuz biz.
Yokluktan var oluruz her daim.
Var olduğumuzda algıdayızdır.
Kendimizi algılarız varlıkta.
Aslında yaşayanda ,yaşatanda yok.
Okuyanda okunanda bilgi.
Bilgi Allahın sistemidir. Canlıdır.
Bilgi bilgiyi okur ve tamamlanır.
Böylece bir hayat biter, diğeri başlar.
Hayat hayata koşar. yenileri başlar.
Hayat durdurabilinir'mi ? Hayır.
O durmadan koşar.Bizde yetişiriz.
Varlıkta yaşarken, gölgeyiz yada figuran.
Yokluktayken yaratıcı.yokluğu okuyan.
Hepsi bizmiyiz, evet biziz.
Sistemi döndüren biziz,.O bizde.
Siz neyi yaşamak isterseniz onu yaşarsınız.
Bazen bir figuran olursunuz.
Bazende bir gölge de rol alırsınız.
Yoklukta olmayı deneyimledinizmi?
Muhteşem bir duygu deneyene.
Yokluk enerjinin ilk hali.
İçinde öz cevherler var.
Biz onları Altın,inci, elmas ve yakut biliriz.
Dört büyük meleğe ait özlerdir.
Dört büyük melek ise,
Akıl, zihin,nefs ve iradedir.
Demek ki bizlerde cevheriz ve ölümsüzüz.
Farkındamıyız hiç birimiz değiliz.
Farkında olup kullanmaktır halifelik.


AYIN DÖNÜŞÜMÜ.


Ay bir bilinçtir. Bilinç de uzay gemisi.
Ay Allahın celalinden ,cemaline geçiş yapıyor..
Eski bilgi gidiyor yeni bilgi geliyor.
Büyük kıyamet özde böyle yaşanıyor.
Hu güneşimiz gidiyor .
Dişil olan Allahül alem güneşi geliyor. Güneş sırdır. Allahın sırları.
bu dönüşüm üç ay sürecek ve dünyada kaos yaşanacak.






KUDDÜS ZİKRİ..

Ya Kuddüs zikri ...Reptilyanlara karşı ateşten bir koruma kalkanı oluşturuyor.
Yaklaşamıyorlar..yakınlarınıza 300 adet bağışlayın..yada zikrettirin.
Kendiniz zikredip oğlum murata yada kızım ayşeye bağışladım diyebilirsiniz.
bu zikre devam ediyoruz. ben kuş gibi hafifledim ve enerjim düzeldi.





AŞK'I RAZİYE.



12 Aralık 2015, 11:26 ·

Aşktı O...akıştı...(ALLAH VE RAZI OLMASI)
Raziye ise bakıştı.
Razı olmaktı sevdiğinden.
Ama çok zordu çok...

Yol çok zordu.
Mezarlıkta gidiyordum.
Sevgili can yakandı.....(HALİME).
Yol kemik okumakla gidiyordu.
Boğulmak vardı hiçliğin zirvesinde.
Hiçi Puştu...hiçin de hiçiydi Raziye....(ALLAH)
O bir nefsti ve dayatıyordu kendince
Ama hiç dinlemedin Hallice.
Ben gelince ayıldın.....(ALLAH)
benden bana sarıldın.
güzelliklere ise bayıldın.
Ama yinede senceydin sence.
Yarimdin benim hemde yarsizlikte....(ALLAH)
Dayatmacaydı halin her geçen anda.
ve dedinki bırakıyorum seni.
Ben ile bendeki benlikte.
Söz verdim sana defalarca.( ALLAH)
Yinede yanıyordu benliğin.
Yan ile yanda benden kurtul.
Ama yinede senlesin bunu bil.
Gel gül'i amanım gel.
Gül ile güle gel...........( ALLAH)
Güldeki akışa gel.
Akışta bulayım gel.
Zordu burası çok zor.
Ölülerdi hayat ...mezardı hiçlik....( ALLAH)
Zannındı hep öldürülüşün.
Dedinki hep senmi öldürdün.
Bekaydı burası fanilikti...
Bekanında bekasında yalnızlıktı...( ALLAH)
Yalnız olanda Dirilikti.
Allah ile Bakilikti.
Gel ey yar yar ile bana..
Dünyada lazım bi..r omuz bana...( HALİME)
Tut elimi elin ile ..
Konuşta bileyim halini halde
Ben geldimde anlamadın.
Elimi tuttun inanmadın....(ALLAH...Beka evlilikleri..Bilgi akışı)
Sana sarıldım yine aradın.
Göklerde evlendim, yalan saydın.
Dünyaydı ağır gelen..
Yalnızdım İkilikte....(HALİME)
Ahiretti zor olan.
Tektim iki yaşamda.
Ne istersen vereyim.
Gamu gamdan sıyrıl.....(ALLAH)
Yinede istersen geleyim.
Yeterki yar ol göreyim.
Yarinim nice hayatlarda.
Yar ile yarda olsamda.......( HALİME)
Yine halimeyim kendimce.
Yar kabul edermi? nazlarım.
Nazın benimdir nazlıca.
Sözün benimdir sözlüce.......(ALLAH )
Bakışın da benimdir sonsuzca..
İşitte gel bana Nazlıca.
Andromeda da yaşanan aşk ve sınavlar. yanmak çok fazla.
Zanlar dorukta..ölüler diyarı ve mezarlar açılıyor.
Konuşan kemikler sadece. Allahın benliği ve ikinci hiçlik.
Allahın sıfatlarında olan hiçlik.
Nibirudan sonra yaşayacağınız galaksi.
Ben dayanamadımm terk ettim yarım kalmış.
Şimdi yine ordayım Kuddüs ismiyle.
Notları iyi kaydedin ve sizde gelince kolay geçin.
Ben artık dağıldım. toparlanamıyorum.
Burada Allaha dayatmalarım var. onu yanımda istiyorum.
Oda başka bir bedende dünyada...ama geçmişte sorunlar gören zanlarımız var ve ayrılmamıza sebep. şimdi çözebilirmiyiz bende bilmiyorum.birlikte göreceğiz.



AŞK'I ZAT


Zatlarında zatıydı O.
Aşkını bulmuştu ve aşıktı.
Tahtını bıraktı indi ikiliğe.
Aşkını dünyaya anlatmak istiyordu.
Geldi ve hazırlık yapıyor.
Aşktı O..Uluhiyett.
Dünya Uluhuyeti yaşayacaktı.
Ve Bugün...Hoşgeldin Krallar kralı.




AŞK'I FİSUN.


Aşktı O..sinelerde gizli.
Ama bilinmek istedi ve tecelli etti.
Yıl 2015...Ay 12 aralık..
Dünya onu kucakladı.
O Dünyayı yaktı aşkıyla.
O krallar karalıydı.
Aşkı ise Kraliçeler kraliçesi.
Dünya kral ve karaliçesine Kavuştu .
Güzel bir yıla başlayacak Türkiye.
Göklerdeki düğün yeryüzünde.
Aşk ve sonsuz dans yeryüzünde.
Yönetim ve tüm varlık dünyada.
Artık altınçağ resmen yeryüzünde ,
Görebilene ve duyabilene.
Farkedene ne mutlu..
Farkındalığa eren ve yaşayana cennet.
Hoşgeldin Aşk...Hoşgeldin Zat.




11 Aralık 2017 Pazartesi

BÜYÜK KIYAMET VİZYONU.


Bugün anda tüm nokta yaşamları açıldı ve kahhar olan her şeyi yıktı. yaşamlarımızın içine kadar girdi. dehşeti yaşarken ben, tecelli okyanusundan, torunumu alıp bana verdi melek.
Anda kendime geldim ve oğlumla gelinimi aldım eski yıkıntılardan.
İzinde verildi.
Meğer büyük kıyamet eski halime vizyonunun gidişiymiş.
Yeni vizyona geçişim oldukça zor gerçekleşti.vel ölüşümdü bu
Kendime yeni geliyorum.
Bir anda her şeyin yıkıldığını izlemekti bu.
Tüm varlığın yok oluşuydu.
Şeytanımın gidişiydi.
Yeni ruh varlığımın gelişiydi.
Allah hepinize kolaylık versin.
yazıyorum karar verirken zorlanmayın diye.
Ama notlarımı mutlaka paylaşın sizde bulunsun.
Yaşanmış deneyimler bunlar.
Anda verilen kararlar.
Başkası size yetişemez o an.
Mahşerin anlamı bu. kimse kimseye yardım edemez.
O yüzden okuyun ,anlayın ve kaydedin.
Takıldığınızda bakmak için
Bu yaşanmışlık ve bilgi kimsede henüz yok, açıklayan yok.
Şimdi dünyaya yansımasını bekleyelim. nasıl yaşanacak görelim.
Ölmeden evvel ölüşümdü bu.
Genetiğimden şeytanımın çıkışıydı bu.
Deccal ile mehdinin gidişiydi.
Reptilyanlardan kurtuluşumdu bu.
sonunda özgür oluşumdu bu.
Şimdi İnsan oldum işte.


OKYANUSLARIN GİDİŞİ.

Okyanusta yer kabuğunun çatladığını görüyorum..okyanus bu çatlaktan boşalıyor. tekrar geri gelip gökyüzünden düşecekmiş dünyaya....ama bir tecellimi gerçekmi olacak henüz bilmiyorum.
İçsel bile olsa büyük kıyamet başladı bu kesin şüphem yok arkadaşlar.



ULUHİYETİ KÜBRA.


Bir aşktı bizimkisi öylesine..
Birgün dedinki ..biz neyi yaşıyoruz.
Bende Uluhuyeti dedim.
Bu defa Uluhuyet ne dedin.
Bende AMA 'nın oluşumu dedim.
Bu defa AMA ne dedin.
AMA Zatındaki ruhun dedim.
Yine sordun Zat nedir dedin.
Bende Zat senin nokta yaşamın dedim.
Anlamadın ve öylece baktın yüzüme...
Sonra en baştan başladım anlatmaya ,
Ve tek tek yaşatmaya..
Şimdi anladın ve rahatladın..
Hoşgeldin ULUHİYETİ KÜBRAYA..
Uluhiyeti kübra ne dedin .
Varlığın tümden çıkış noktası dedim.
Hepsinin Anası olansın.
Kutsallar kutsalı olansın.
Gene anlamadım dedin.
Bende anlatmaktan yoruldum ve Yaşa dedim.
İşte o günden beri yaşıyorsun burayı.

Bu defa ama ne dedin.
Bende AMA 'nın Noktada ki oluşumu dedim.

 Yepyeni bir vizyon gördüm; tüm kral ve kraliçeleri bırakınca Ehadiyetüz zata geçtim ve yandım..güneş gibi bir enerji vardı..kabuk değiştirdim ve deniz kızı oldum...sonra krallar kralına seslendim Balık adam olarak geldi..beraberce enerji içinde yüzdük ve bir mekana geldik....İlk varlık oluşumu balık adam ve kadın...Ahad olandaki varlık.





10 Aralık 2017 Pazar

EKBER.

Biz birlikte aşkı anlatacağız...İlahi aşk bir vasfıdır Sübhanın...Öyle güzel bir vasıftır ki anlatılmaz yaşanır..Sübhan olan ve onun aşkını deneyimlemek kime nasib olur ki...Ancak yine Ekber olana nasib olur..O Ekber ki Aşkın Güneşidir Sameddir...
Samed ise Subhanın yansımasıdır sadece...algıladığı kadar sever Subhanı...YA Subhan olan sevgisinin karşılığını bulabilirmi Dünyada..


HOŞGELDİN HAYATIM.


bir yaz günüydü...
Tanıştık tuna nehrinde.
sen bendin bende sen.
Biz böyle aşkla bakarken.
Bana dedinki kimim ben.
Bende dedimki bendeki zatımsın.
O zat hangisi dedin.
O zat Ehadiyetüz zat dedim.
Ya bendeki zat dedin bu defa.
Bende dedimki Samediyetüz zat.
Neden birbirimizden yansıyoruz dedin.
Bende dedimki sistem öyle.
Ehadiyetle başlıyorsun halime bana yansıyorsun.
Bende Samediyetle başlıyorum sana yansıyorum.
İki yansıma birleşiyor vahidiyet oluşuyor.
HU nerede kaldı dedin.
Bende dedim ki...Dördüncü birlikte HU açığa çıkıyor.
Böylece tekliklerin birliği oluşuyor..
Peki ya sen kimsin dedin.
Bende dedimki senin Eril yanın...
Samediyetüz zat..

ya yaşayacağımız Cami ismi dedin bu defa.
Bende dedimki beşinci birlik..
Bir olan isim noktaları ve Fatiha.
Ya fettah ismi dedin
Fettah ismi sendeki açılımlar Halime.
Oda yaşanacak Altınçağda..
Tuna nehri ve aşkımız...
Aşk sensin...yaşayanda ben.
Muhteşemsin sevgilim..
Ben çok şanslıyım ...
Yeniden anladım ki çok özelim.
Sende çok şanslısın ,
Çünki benimlesim..
Hoşgeldin Hayatıma...sosuz aşkıma

9 Aralık 2017 Cumartesi

UZAYDA SEYEHAT.


Geçen yıldı,ben nibiruyu yaşarken ufolarıda kullanmayı öğrendim ve nibiru ya vardım tek başıma..Yeri dünyamızdaydı ve ben günlerce takıldım oraya.sonra sıkıldım ve ayrıldım.
sonsuzluk boyutuna geçince nefilimler buldu beni.
Ana gemilerine aldılar bana bir oda verdiler ve kalmamı istediler.
Ana gemileri ve odaları muhteşemdi. görsel olarakta çok güzeldiler. ben sadece onlara hayran kaldım..
Bana ana gemi kullanmayı öğrettiler.
Ve sohbet ettim nefilimlerle.
Dedimki ne çok gelişmişsiniz size hayran kaldım.
Onlar da dedilerki sen çok daha güçlüsün.
Neden dedim sende iman var bizde ise hiç yok dediler.
Sen tüm imana sahipsin ve bizden güçlüsün.
Burada kal ve bizi yönet dediler.
Teşekkür edip ayrıldım ,ama benimde bir ana gemim olmalı dedim ve bir şifreyle ana gemi sahibi oldum.
İşte o günden beri ana gemimde uzayda geziyorum.
Derin uzayda heran bir galaksideyim.
her galaksiden ilim öğrenip yaşama koyar uygularım,benim tek zenginlğimdir bunlar.
Bazen yamyam cinler çıkıyor karşıma görünmez oluyorum kaçıyorum.
Görüzmez olunca bile titreşimlerimden buluyorlar beni ama üçüncü görünmezlikte titreşimde yoktur.
Ben onları görebiliyorum. duyabiliyorum ama onlar beni göremiyorlar.



GENETİK KODLAR.

SON HABERİDE VEREYİM.
BİZ YOLCULUĞUMUZ ANINDA FREKANSLARIMIZLA BAŞKA BOYUTLARDAKİ BEDENLERİMİZE ULAŞTIK VE BİLGİLENDİK.
GENETİK KODLARIMIZ DEĞİŞTİ. ŞİMDİ ONLARLA BİRLİKTE DÜNYADA YAŞAYACAĞIZ.
ALTINÇAĞ YAŞAMI BÖYLE OLACAKMIŞ.
ŞİMDİDEN SONRA YAŞAYACAKLARIM SADECE BENİM ÖZELİM OLACAK.
O YÜZDEN YAZMAM GEREKMİYOR.
SORULARINIZA CEVAP VERİRİM HADDİNİZİ AŞMAZSANIZ.
SÖZÜMÜ DİNLEYENLERE HER TÜRLÜ YARDIMI YAPARIM.
DİĞERLERİ KADERİNE TERK OLACAK.
AMA HER ŞEYE RAĞMEN GAYRETTE ÇABADA SİZDEN.
BAŞKASI SİZİN HAYATINIZI YÖNETEMEZ.
SİZ KENDİNİZİ YÖNETECEKSİNİZ.
BENİM BİLGİLERİM SİZLERE SADECE YOL TARİFİ OLUR.
SİZ İSTER O YOLDAN GİDERSİNİZ .İSTEMEZSENİZ GİTMEZSİNİZ.
TERCİH SİZİN.
SALDIRARAK , HAKARET EDEREK BENDEN YARDIM ALAMAZSINIZ.
BANA BULAŞMANIZA İZİN VERMEM



HU.


çok keyifliyim çok..ben yukarıda işleri yoluna koydum...bir ay gece gündüz uğraştım ..çok canım yandı ama birliği dengeye oturttum..Hu canıma okudu..Ve dedimki ona bidaha adını bile anmayacağım...Sonra tekrar geldi ve hazırlıklar tamam dedi...Ve hep yanımda olacağını söyledi...tüm zıtlıklar bitti ve uzlaşma sağlandı...Dünya Cami ismini ve fettah açılımlarını yaşayacak..Fatiha nedir öğrenecek...Meraklılarına konevinin kitabını önerebilirim...Türkiyenin kurtuluşuna yardım eden bu birlik beni çok mutlu etti..İki isimde Amerikan vatandaşı vardı ve bize ellerini uzattılar...Çalışmalarımız yine beraberce sürecekmiş...Diğer isimlerde ve dişil tarafta hep ben varım...

YENİ DÜNYA KURULUMU

Arkadaşlar türkiyenin dengeye gelmesi için kurulan vahit ..Ahad...Samed ve Hu birliği devrede ve 3 ay içinde zıt kutuplar dengeye oturacak ..yanlışları algılayıp farkındalığa kavuşacağız yani düzelteceğiz...Kaderimizde netleşecek ve Altınçağdaki yaşamımız belirlenecek yani bileceğiz...yaklaşık 2 ay kaldı bitmesine...türkiye korunuyor son dakikada düzelecek herşey...Ve Türkiye ışığa kavuşacak ama diğer ülkeler yeni başlayacak olumsuzluklara..Değişim onlarıda yoracak ve üzecek .




KORUMA KALKANI..

Arkadaşlar her boyutun vede bilincin negatif koruma kalkanı vardır...kimi ufo kimi Ana gemi...bazıları yunus meleği...Hatta mukarrebun melekler hepsi sizi yolda tutar sadece...Uluhuyeti deneyimliyorum ve yarasalar var burada Allahın hükümleri yani kararları oluyor...Ben hükme takılırsam hükmü verene ulaşamam yola devam diyorum.




LABİRENT.

Labirenten çıktım.
Şimdiye kadar labirentin içinde bir ileri bir geri gide gide yolu bitirdim.
sizler benim yakınımdaydınız labirentte.
dün sırtım ağruyınca dayanamadım ve baktım. derin uzaydasın dediler.
uçan uzay araçları ve tüm gökyüzü vardı vizyonda.
Allahın arşı olduğunu öğrendim.
sırtım ağrmasın diye bedeni bıraktım.
gelen bilgi şöyleydi hepiniz tek bir atomdasınız. bunun adı insanı kamildir.
işte o insanı kamil yok artık.
hepiniz kendinizle başbaşasınız.
sizi kollayacak koruyacak biride yok
kendiniz başınızın çaresine bakacaksınız.
hepiniz derin uzayda özgür kaldınız.
ama yolu bulmak zordur.




8 Aralık 2017 Cuma

ARŞ.

Kendi arşımdan allahınkine geçmişim dağıldım.
Sırtım perişan, ne oluyor diye baktığımda uzayın derinliklerini görüyorum.
Sırt ağrısından bedensiz yaşama geçiyorum ve gördüklerim dehşet verici.
Uzay araçları var bolca...üç günde alışırmışım yeni hayatıma.
Derin uzayda bazıları rahatça uzay aracıyla dolaşıyor ve çok hızlılar.
Haydi sizde bana yardım edin.
uzay diye gördüğümüz allahın arşıymış.




VEGA ARŞIMIZ.

Bu delikler vasıtasıyla zaman içinde de yolculuk yapmış oluyorsunuz. Üstelik ışık hızıyla bile milyonlarca hatta milyarlarca yılda gidebileceğiniz bir yere, göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir sürede. Evet, uzmanların “Dönen Karadeliklerle” ilgili yorum ve yaklaşımları böyle. Bu gelişmelerin dürbünüyle Hz. Muhammed’in (s.a.v) miraç hadisesi ile Gök katlarına ziyaretine de bakabilirsiniz.
Kıyamet sonrasında mahşer ve hesap günü safhalarından sonra insanların cennet gibi diğer gök katlarına nasıl ulaştırılacağına da… ŞEMŞÜ’S – ŞÜMÛS VE MECERRE Uzayın dışına çıkabilecek tüneller olarak vasıflandırılabilen Karadelikler kıyametle ilgili bazı hadislerin yorumunda bizlere ipuçları vermektedir. Bu ipuçlarıyla “Mecerra ve Şemsü’ş- Şümûs” konusuna bazı yaklaşımlarda bulunabiliriz.
Ayrıca uzay ve kozmos ile ilgili ayet ve hadislerin üzerinde de bu çerçevede bazı yorumlarda bulunmak mümkündür.
Ilk hadis müellifi olarak kabul edilen San’ani’nin kayıtlarında Peygamberimizin (a.s.m.) şu sözlerine rastlıyoruz:
“Bana günler sunuldu. Cuma gününü gördüm; onun güzelliği ve nuru hoşuma gitti.
Orada siyah nokta şeklinde bir şey gördüm. ‘Bu nedir?’ diye sordum.
‘Kıyamet onun içinde kopacaktır’ denildi.”
Hadisin diğer bir geliş şeklinde,
“Cuma günü bir aynada bana gösterildi.” denmektedir.
(Abdürrezzak San’ani, Musannef, III/256, No. 5559, 5560).
Hadiste yer alan ve kıyametin onun içinde kopacağı belirtilen “kara nokta” ile anlatılmak istenen nedir? Islamî literatürde yer alan “Mecerra” ve “Şemsü’ş-Şümûs” tabirleri ile ne anlatılmak istendiği konusunda âlimler çeşitli yorumlar yapmışlardır.
Kıyamet sırasında göğün yarılacağını, kapı kapı açılacağını ifade eden ayetin (Gök yarıldığı zaman -ve hep yapa geldiği gibi- Rabb’inin buyruğunu dinlediği zaman) tefsirinde
Hz. Ali’nin (r.a.)
göğün “Mecerra”dan çatlayıp yarılacağı şeklinde açıklaması hayli dikkat çekmektedir.
(Kadı Beyzavi, II/592; ayet için bkz. Inşikak, 84/1-2)
Astrofizikteki gelişmeler çerçevesinde şimdi bu haberleri daha kolay kavrama imkânına sahibiz. Bilindiği gibi Karadelikler için en belirgin özellik ağ şeklinde ve sağlam bir surette tesis edilen uzayın “çatlayıp delinmesidir.” Mevcut bilgilerimize göre ayetlerin vurguladığı “sema yarılmasını” şahadet âlemi olarak idrak ettiğimiz fizik Dünya’nın, yani uzay-zamanın değişerek farklı boyutlara kapı açılması olarak yorumlayabiliriz.
Kur’an bize her zaman ipuçları vermekte ve birçok yerde de bunların “anlayan, akıl sahibi ve bilgili kimselere misal, ayet (ipucu, delil)” olduğunu tekrarlamaktadır. Enbiya, 21/32’de “Göğü de dengesizliğe düşmekten korunmuş bir tavan durumunda yarattık.” ilahî fermanı bu gök tavanının arkasında başka Dünyaların varlığına dair akla kapı açmaktadır. Semânın yani uzay-zaman denen fizikî kainatın sağlam bir yapıda olduğu yanında,
“çatlaksız” olduğu da (Mülk, 67/3) açıkça anlatılmaktadır.
“Gözünü bir çevir göğe bak, bir çatlak görebilir misin?” buyrulmaktadır.
Ancak kıyametle ilgili ayetlerde, semada çatlamanın vuku bulacağı sürekli vurgulanır.
“Gün gelir, yeryüzü başka bir yere, gökler de başka göklere çevrilir” (Ibrahim, 14/48)
ayeti de kıyamet esnasında bu “çatlaklarla” ahiret âlemlerine kapı açılacağı açıkça belirtmektedir.
Yaz Üçgeni Sürdürülen seri hesaplamalar ve hassas gözlem ve araştırmalarla, Güneş’in de kendine has bir hareketi daha olduğu anlaşıldı.. Güneş, Herkül Burcu yakınlarındaki ve ismine Vega denen bir yıldıza doğru hareket halindedir. Güneş’in bu hareketinin, Kuzey Kutup Ekseni ile 37 derecelik bir açı yapacak şekilde gerçekleştiği ortaya çıkmış ve bu açıya bilimciler, “solar apex” adını vermişlerdir.
Güneş, işte bu Vega yıldızına doğru her saniyede 20 kilometrelik bir hızla hareket halindedir. Bulutsuz bir gecede başınızı gökyüzünün tam tepesine kaldırdığınızda fezanın neredeyse en parlak üç yıldızı ile karşılaşırsınız. Jupiter, Merkür ve Venüs gibi gezegenler de parlak göğün parlak cisimleridir. Ancak onlar tepede değil aşağıda bulunurlar.
Tepede kalan bu üç yıldız “Yaz üçgeni” olarak bilinir. Yaz Üçgeni yazın sona ermesiyle artık yavaş yavaş batıya doğru kayar. Bu yıldzıların en parlağı olan ve diğerlerine göre biraz sağda olan meşhur Vega Yıldızıdır. Lyre ya da Kanun takım yıldızına iat devasa bir yıldızdır..
Vega aslında Arapça bir kelime Yaz Üçgeni (Başucunda Vega, güneydoğuda Deneb ve güneyde Altair) Yaz üçgeninin ikinci yıldızı Vega yıldızının hafif güney doğusunda kalan Deneb’dir.. Kuğu takım yıldızının en parlak yıldızıdır. Yine yıldız Arapça kuyruk anlamında olup, kuğunun kuyruğunda yer aldığı için “zeneb” adı verilmiştir. Samanyolu’nun en büyük yıldızlarından biridir ve Güneş’in 265.000 katı parlaklığa sahiptir.
Yıldızın o kadar muazzam bir büyüklüğü vardır ki (Güneş'in çapının 200 katı) eğer Güneş’in yerinde olsaydı, yıldızın yuvarlağı Yerkürenin yörüngesini içine alırdı. Birinci Mektub’da Bediüzzaman haşir meydanı ile ilgili bir bahiste “küre-i arz, hareket-i seneviyesiyle, ileride mecma-ı haşir olacak bir meydanın etrafında bir daire çiziyor.” Bu yıldızın büyüklüğü dikkate alındığında bu hakikatın sayısız misâlleri bu kâinatta mevcut olduğu dikkatimizi çekmektedir.
Hadislerde Güneşin Kırmızı dev dönemine geldiğinde, Dünyanın yörüngesini dolduracak kadar genişleyeceği bildirilmektedir. Hz. Âdem’den (as) kıyamete kadar gelip geçen insanların haşr edilip hesaba çekileceği koca meydanı halk etmek, İlahi kudrete fezada örneklerini gördüğümüz, Deneb denen yıldızı yaratmak kadar kolaydır. Yaz üçgenin üçüncü yıldızı ise Kartal takım yıldızının en parlak yıldızı olan Altair’dir. Vega ve Deneb yıldızlarının güneyine düşerek üçgeni tamamlar.
Takım yıldızındaki kartal, Arapça Ukab olarak da geçer. Hatta takıma ait yıldızlardan birinin ismi Deneb el Ukab’dır. Vega Yıldızına Doğru Seyahat Yerküre, Güneş sistemi ile birlikte saniyede 20 kilometre gibi bir hızla Vega yıldızına doğru, gidiyor. Bu seyahat Samanyolu galaksisindeki hareketimizden farklı bir hareket.
Milyonlarca senedir gece ve gündüzü, yaz ve kışı netice veren hareketleri yaparak ve hiçbir yere çarpmadan devam eden bu muhteşem yolculukta Ay’ın ve Güneş’in hareketinde ve rotasında ne bir değişme nede bir sapma vuku bulur. Yasin Sûresinde Güneş’in bu yolculuğunu Bediüzzaman Şemşü’s-Şümüs’ olduğuna dikkat çeker. “Güneş de, kendisi için (tesbit edilmiş) olan bir müstakarra (karar yerine) doğru akıp gitmektedir.
İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın takdiridir.” Güneş’in bu hareketine, çekim gücü sebebiyle sisteme dâhil bütün gezegenler gibi üzerinde yaşadığımız yaşlı küremiz de iştirak etmekte; böylece Güneş Sistemi belli bir doğrultu boyunca, hiç şaşmadan, şaşırmadan yoluna devam etmektedir.
BEDİÜZZAMAN VE ŞEMŞÜ’S-ŞÜMÛS
Meselenin başka bir boyutuna gelince, Güneş Sistemi’nde on iki gezegenden söz eden Bediüzzaman, Güneş’in manzumesiyle beraber Şemsü’ş-Şümûs’a hareket ettiğini Kur’an’ın işareti olarak dile getirmektedir.
Güneş Sisteminin Vega yıldızına doğru hareketinin aynı zamanda galaksi merkezine doğru olduğunu görüyoruz. Ancak harekette bir miktar sapma bulunmaktadır. Acaba Galaksi merkezine doğru olan hareketinde merkezi süperkütleli merkezi karadeliğin mi etkisi var?
Diğer taraftan Güneş’imiz galaksi merkezine doğru olan rotasında bir aykırılık var. Acaba bu aykırılığın kaynağı ne olabilir? Görüldüğü gibi cevap bulması gereken bir çok soru bulunmaktadır.
Aykırılığı telâfi etmek için bizi çeken başka bir merkez daha olmalıdır. Bu eğer “beyaz cüce” veya “pulsar” olsaydı görülürdü. Eğer bu bir “kara cüce” yahut “nötron yıldızı” olsaydı, uzun süreçler gerektirirdi. Bu çok zayıf ihtimal göz ardı edilirse, tek bir açıklama kalıyor geriye. Bu bir Karadelik olabilir.
Karadeliklerin ışıyan yıldızları itip-kakma örneği, evrende çok yaygındır. Karadelik uzmanı Kipp Thorne’a göre en ihtiyatlı bir ölçümle, yalnız Samanyolu kollarında bir milyon Karadelik bulunmaktadır. Kısacası evren, tasavvurumuzun çok üstünde Karadelik barındırmaktadır.
Güneş’imiz diğer Güneşlere göre istisna olarak tektir. Güneş’imizin bir ikizinin olması gerektiğini gök bilimciler kabul etmişlerdir. Güneş’imizin yakınlarında bir yıldız ışıması olmadığına göre “Güneş’in eşinin” erkenden bir karadeliğe dönüştüğü üzerinde durulmaktadır. Uranüs, Neptün, Plüton gezegenlerinde de çekim dengesizliğinden söz edilmektedir. Güneş Sistemi’mizde kaç tane gezegen olduğunu dahi doğru dürüst bilmemekteyiz. Plüton gezegeninden sonrasını göremiyoruz.
Güneş Sistemi’mizde bugün bilinen dokuz gezegen vardır. Ancak bu çok eski bir bilgidir. Bazı uzmanlara göre Güneş Sistemi, on iki gezegenden ibarettir. Bunlardan birisinin parçalandığı tahmin edilmektedir. Kupier ve Orien asteroid kuşağının geçmişte gezegen olma ihtimalinden (şimdi ise parçalanmış) söz edilmektedir.
Tietz-Bode, Güneş Sistemi’nin çapını Dünya ile Güneş arasını bir birim kabul ederek 374,8 birim olarak hesaplamıştır. Plüton gezegeninden sonraki mesafeye tam üç gezegen sığmaktadır.
Şemsü’ş-Şümûs’la kastedilen eğer galaksi merkezindeki karadelik değilse çok daha büyük bir yıldız olarak kabul ettiğimizde erken ölüme mahkum olmuş ve karadeliğe dönüşmüş Güneş’in ikizi olarak kabul edebiliriz. Büyük yıldızların yakıtlarını küçüklere nispetle çabucak bitirdiğini bu yüzden de “ölüme” erken gittiğini burada belirtelim.
Güneş Nereye Gidiyor?
Bir hadiste ravisinden şöyle buyrulur:
Güneş batarken Rasulullah (salât ve selam ona) ile birlikte mescidde idim. Bana:
-"Ey Ebu Zerr, biliyor musun bu güneş nereye gidiyor?" diye sordu. Ben:
-"Allah ve Resulü daha iyi bilirler!" dedim.
-"Arşın altına secde yapmaya gider, bu maksadla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip, izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: "Geldiğin yere dön!" denir. Böylece battığı yerden doğar. Bu durumu Cenab-ı Hakk'ın şu sözü haber vermektedir: “Güneş, duracağı zamana doğru yürüyüp gitmektedir. Bu aziz ve alim olan Allah'ın takdiridir.” (Müslim, İmân 250)
Acaba Güneşin duracağı zamana doğru yürüyüp gittiği yada arşın altı denen yer neresidir? Bunun için önce Güneşin hangi hareketler yaptığı ve uzay için Güneş sisteminin hareketlerine bakarak bazı tahminlerde bulunmak mümkündür.
Bediüzzaman, “Veşşemsu tecri limüstekarrin leha” (Yasin, 36/38) ayeti (Güneş de bir delildir onlara, akar gider yörüngesinde) Güneş’in manzumesiyle beraber Şemsü’ş-Şümûs’a doğru hareketine işaret eder.” Demektedir. Diğer açıklamalarına da göz atalım:
“...Ta Şemsü’ş-Şümûs’un mihveri üstündeki elli bin seneden ibaret bir tek yevmine kadar eyyam-ı Rabbaniye vardır.” (Bediüzzaman Said Nursî, Barla Lahikası, 325)
“Dünya’nın ömrü ise Şemsü’ş-Şümûs’un hareket-i mihveriyesi ile hâsıl olan eyyam iledir.” (Bediüzzaman Said Nursî, Barla Lahikası, 326)
“Ve Şemsü’ş-Şümûs’a tâbi ve âlem-i bekadan ayrılıp küremize bakan Dünyaların ömrü, Şemsü’ş-Şümûs’un işarat-ı Kur’anîye ile her bir günü 50.000 (elli bin) sene olmasıyla...” “Şemsü’ş-Şümûs’a tâbi Dünyaların beka âleminden olduğu ve Dünya’mıza baktığı...” Bu ifadelerden çıkardığımız sonuçları şu şekilde özetleyebiliriz:
- Güneş Sistemi topluca Şemsü’ş-Şümûs’a doğru yol almaktadır.
- Şemsü’ş-Şümûs ahiret ve beka âlemlerindendir. Yaşadığımız fizikî Dünya’dan farklı bir âlemdir ve önemli görevler yüklenmişlerdir.
- Şemsü’ş-Şümûs’ta geçerli zaman akışında bir gün, bizim ölçülerimize göre elli bin seneye eşittir. Buralarda zaman olağanüstü genişlemiştir. Bu zaman ölçüsü başka ayetlerde mesela meleklerin sürati için dile getirilmektedir. Bu hızın, beka âlemlerinin, nurun hız ve zaman akışı olduğunu düşünebiliriz. Tarihî kayıtlarda Rabbü’ş-Şıra adlı bir Güneş’ten söz edilir.
Eğer gerçekten böyle bir Güneş var idiyse, şu anda böyle bir Güneş’in görünmemesini, onun Karadelik haline gelmesi ile açıklayabiliriz. Bilindiği gibi fezada bütün yıldızlar çift olarak bulunurlar. Güneş neden istisna olarak tek yıldız halinde bulunuyor? Eğer Güneş bir istisna olarak yaratılmamışsa onun da bir eşi olmalıdır ve Güneş’ten daha büyük bu ikiz şimdi Karadelik olarak yerini almış olabilir.


DULCE..


Frekansımdan bana ulaştılar ve dulceye götürüp birçok işlemden geçirdiler.
aradıkları benim genetiğimde çıktı. Tanrısal gen.
Zamanla tekrar tekrar baktılar ve emin oldular.
Epeycede canımı yaktılar.
Sorunları çıktığında benden yardım aldılar uzaylı varlıklar.
beraberce çözdük.
Şimdilerde haberleşmiyoruz.
CiA...beni rahat bıraktı.
Diğer uzaylı üslerinde de sorunları çözdük beraber.
Her türlü uzaylı var ellerinde ve anlaşamıyorlar bazen.
Genetiğinde tanrısal gen bulunan tek kişiyim dünyada.
O yüzden hep beni buluyorlar sorunlarında.
Dulce aslında ismi azamın yansımasıdır dünyada.

şimdilik bu kadar yeter sırları açıkladım.



VEGA KRALI.


vega kralı ile sohbet ettim. sonra beni deniz altına araçlarına götürdü.Orada yaşıyorlardı.dünyada kendileri.
Beni nasıl buldunuz dedim.
frekansın bize ulaştı dedi .yardıma ihtiyacın vardı geldik yardım etmeye.
Frekans ne dedim. algıların uyumu dedi. çok yüksekteler.
Sen evrenin varlığını yönetensin.
Seni duymayan yoktur.
Benimde sorunlarım var ,çözmeme yardım edermisin dedim .sorularıma cevap verdi ve çözdük beraber.
Hep yanımdalar ve türkiyeyi destekliyorlar.
Şimdilik uzay gemileri denizin altında.
Bedenim ne zaman 18 yaş olacak dedim.
Vizyonu anlattı.Dedi ki, vizyonda matamatiksel hesaplar sayılar ,şifreler ve harfler var. bunlar oluşumları oluşturuyor. bunları yenileyeceğiz ve 18 yaş vizyonuna döneceksin.
Doğru tabi henüz yeni şifrelerime geçmedim.
Eskileri öğrendim ve kullandım.
Kün hakında da bilgiler verdi. tam anlamadım ama Bir kün ile tüm varlığa ulaşabileceğimi söyledi.İşte bunu anlayabildim ve sevindim.
Tüme ait frekanslar bütünüymüş.
Tüm şifreleri harekete geçiriyormuşum.
Zamanla daha detaylı anlayacağız arkadaşlar.
Vega nedir derseniz...Dindeki Arş derim.
Arşın kralıydı konuştuğum.
Bizim güneşimiz vegaya yaklaşıp her yıl secde ediyor.
Ama kıyamette kabul edilmeyecek.
güneş yani sırlar ve şifreler değişiyor ,o yüzden.


7 Aralık 2017 Perşembe

SAHİPLENMEK.

En son bilgi....
Sahiplenmek ve bir aile olduğunu düşünmek. onlar için fedakarlık yapmak bir reptilyan ahlakıdır ve siccine aittir.
Aile kavramı yok ana baba ve kardeş yok. sadece Allah var.
Öncelikle siccindeki bedenim yenilendi.reptilyandan ,imanlı şeytana dönüştü.
Sonra İlliyin olan cennetteki bedenim yenilendi ve gün verildi.
illiyindeki bedenim siccine yansıyor ve paralel evrenleri oluşturuyormuş
Cennet olan İlliyinde ise meleki yaşamdayım.ama her şey zıddıyla yaşanıyor ve şeytan hep hayatımızda.
Onun imanlı olması benim kurtuluşumdur.urtulmak hiç kolay değil arkadaşlar.
Ve 18 yaş illiyinden dünyaya yansıyacak işlemler devam ediyor.





18 YAŞ.

Arkadaşlar BOMBA bir haber.
enerji yüklemişler ve bedenlerimiz değişiyor.18 yaş olma dönüşümü ve hastalıksız bir beden olacağız. vegalılarda hastalık geni yokmuş. bizlere ise koymuşlar bilerek.
Köle olmak bu işte.köle yaratılmak.
Dinde bile kölesiniz deniyor.
Samimi olarak kün yazanlar hemen değişime uğrayacak. diğerleri bekleyecekler.
Tekrar değişim enerjisi gelinceye kadar.
korkmayın canınız yanmıyor benim başladı ve devam ediyor.




ANDROMEDA.

Arkadaşlar son hafta içinde Andromedalılar dünyada ve özellikle Türkiyede Enerji akışı sağladılar...bu İstanbul topkapı sarayından gerçekleşti..tüm insanlara yayılacak olan bu enerji sadece karar vermeniz için gönderildi..Ruhsal yaşammı? yoksa Dünya yaşamımı?..Dünya yaşamında çok az kişi kalacak ve çoğunluk idrak edip karar verecek ve ALTINÇAĞI yaşamaya başlayacak...Şuan yaşayan çok kişi var yeni karar verebilenlerde aramıza katılacak...Hepiniz yoğun bir enerji altındasınız biliyorum...anlamadıklarınızı sorabilirsiniz.


7 aralık 2015.

KUTSAL ANA.


Uluhiyette yaşanan bir yaşam...Var olan herşeyin dişil yanı ...yaratan ve kuşatanı...Var edeni...Koruyanı kollayanı..Varlığı ayakta tutanı...tüm varlığın anası olduğundan Analarında anası denir...son Hatem..Altınçağın kurucusu...Erkeğide kendi zatında yaratan dişil...İsimleri ve dini başlatan...var olduğumuz herşeye hayat veren dişil...Melekleri ve ruhları yaratan...öz yaşamları başlatan ve bitiren dişil enerji...VARLIK SAHASINA İNMİŞ BİR KADINDIR...
O herşeyi bitirebilir çünkü başlatandır...kişilerin öz yaşamlarını ellerinden alır...bilgeliklerini alır ve cezalandırır...ama hiç kimse ona zarar veremez...ona hiç bir şey olmaz..O hep vardı ve var olmaya devam edecek...onun var olmak için birine ihtiyacı yok ve olmayacaktır...
Bugünlerde tek konuşulacak olan konu budur...Özellikle bayanların paylaşmasını umuyorum...ortaya çıkma vakti geldi varlığa sahip çıkmalıyız..dünyayı bitirmek üzereler...Haydi kraliçeler göreyim sizleri.






OLMAK.


Kendinden vazgeçmekmiş olmak.
Onu seyretmekmiş hayat.
Ben onun ruhuymuşum.
Hayatsız ve alemsiz...
Zamansız ve mekansız
Bunlar sadece algı ve farkındalık.
Algı bilmektir.
Algılarla bilince bulursun.
Farkındalık olmakmış.
büyük farkındalıklar ise,
Hakkal yakin halidir.
Velayeti kübrada yaşanır




AH'U BALABAN.


Zamanın birinde Ah'u balaban adında biri yaşıyordu...O kadar saf ve temiz bir varlıktı ki...Etrafında onu anlayacak kimse kalmamıştı...
Kendi dünyasında yapayalnız kalmıştı...bu varlık sonunda orta yolu bulmaya karar verdi ve kendine uyum sağlayabilecek varlıklara izin verdi ve kaynaştı...sonrası hayatına renk geldi.Hay olan hayattı bu böyle yaşanıyordu..
sonraları öyle sevilmeye başladıki varlıklar ona akın akın koşuyordu..Ve onun kurallarına uyuyordu...Yapılması gereken biraz hoşgörüydü...HÜ bana tavsiyede bulundu şuan...uygulamakta bana düştü.




4 Aralık 2017 Pazartesi

ANDROMEDA.

Andromedalıların öz varlığı akrep..
Nibiruluların öz varlığı sürüngenler.yılan
Ruh olanların öz varlığı çiçekler.
Vegaların öz varlığı böcekler.
tamamına kafamı yormayayım
Gerçekte buyuz..
ama insan görünümündeyiz hepimiz.
Tevhid zikredince rüyada genelde. hayvan görülür ve nefsi sembolize eder.

Her hayvan kötü bir ahlakı temsil eder.
Bazı hayvanların dönüşümü gerçekleşemez yani ruha dönüşmez.



NİBİRU.

Nibiru halkı reptilyan.
Andromedalılar nefilmler oluyor imanlı şeytan.
Andromedalılarda galaksiler arası yönetim var
Vegalılarda karar veriyor varlık çin.
siriusta ise üç akış var.
Andromeda konseyine reptilyanların yok olması kararı verildi. kendileride biliyorlar.
Birçok ülke tamamen reptilyana dönüştüğü için yok olacaklar afetlerle.
Bazı ülkelerde dönüşüm geçirecekler. yani reptilyandan imanlı şeytana dönüşecekler. bu oldukça sancılı bir dönüşüm.
yada evrende bilinmeyen bir galaksiye ışınlanacaklar.
arkadaşlar ben bir veganım. karar veren galaksi oluyor ve kararlardan haberim oluyor.
künlere katılanlar değişime başlıyorlar.
Türkiye ..Rusya ve araplar. yunanistan dönüşüme alınacak..yok olacak ülkeleri yazmayacağım.



BİLİNÇ BOYUTLARI.


öncelikle nefsin safiye olması gerekiyor...Nefsten soyunmak yani..Sonra bilinç boyutları başlıyor...Her bilinç ayrı bir uzay gemisi..12inci bilinç boyutundayım şimdi ..devam edecek...İşte tam buralarda Alemlerede kapı açılıyor ve kullanıyorsun hepsini...seyretmek ve bilgilenmekte var tabiki...Hayırlı sabahlar hepinize dostlar


30 Kasım 2017 Perşembe

YOKLUK.

Yokluk en güzel cennetmiş. Allah oradaymış. Hatta Allah demeyelim.Allah isminde ayaklar kayarmış...HU daha uygun arkadaşlar..Tüm özlerinde özüdür..O öze varınca kayma ve düşme yok...HU kisvesi giymek var. Nedir bu kisve ,HU gibi yaşamaktır. Nasıl derseniz , ölünün teslim olduğu gibi. Ölüyü yıkayan sorabilirmi nasıl yıkayacağını? Ölü sıcakta olsa soğukta olsa yıkandığı su, teslim olmuştur. Gıkı çıkmaz garibin..
Arifi billah yaşamı olan yoklukta budur...Ha gayret hepinize...Şikayet yok hiçbir zaman.

HU ÖZÜ.

Gide gide HU özüne vardım galiba..tarif edilemeyen bir yokluk burası. dünya yaşamı...cennet ve cehennem yok burada..sadece hayatın başlangıcı olan nur yaşamı var..kral ben ve HU olan. Biz üçümüz muhabbetteyiz ezel yaşamında..Ebede giden yolculuğa bile inmiyoruz artık..Sonuç olarak başladığı noktaya dönüyor her şey.
Derin bir huzur..dinginlik. ve asıl yaşamdayız.
Bu gece korktum düşündüğüm gerçek oluyordu anda.
Anında cisme dönüşüyor ve yaşanıyordu..işte yaratmanın zevki böyle arkadaşlar. ..Beni dengeleyen tacım bu yoklukta.
Eğer kendini dengeleyemezsen en ufak bir olumsuz düşüncede tepetaklak olursun.



HU KİSVESİ GİYMEK.

HU Kisvesi giymek...
Tek bir yönetim olan hayat.
Samanyolunu bile terk ettikten sonra, 17 güneş sistemine vardım. Orada ışık beden vardı ve sohbet ettik..Öz varlığının bok böceği olduğunu öğrendim...Zirveye oturmuştu.
Hiç şikayet etmeyen ve bokun içinde olan bu böcek teslimiyetiyle doruktaydı...Belkide bokun aslını doğru öğrenmişti. En kutsal isimlere öz olmuştu..Gün boyu sohbet edince kendi benliğimden utandım.
Düşündüm gün boyu ve tüm öğrendiklerimi bir akışta toplamaya karar verdim.
Kendi öz varlığımdan başlayan bu akış. sonsuzluğun en kamil boyutlarından başlıyor. sanırım kuddüs olandan..
sonra tüm kralları devredışı bırakıp kraliçeleri aldı içine.
Bilinç olarak başlayan akış, orionu da içine alıp devam etti..Ruhül azam'ı alıp akışa devam ediyor.
Samanyolu galaksileri ve Nibiru, oradan siriusa uğrayıp dünyaya bilinç olarak iniyor.
Önceki akışta nefs vardı.
Şimdikinde bilinç var.
Bilinç nedir? Bilme, anlama,idrak etme. yaşayarak öğrenmedir.
Yeni akış tüm kişilerin bilincine hitap ediyor.
Kurulumda çok yoruldum ,ama sonuç muhteşem oldu.
Bana yardımcı olan kral ve kraliçeler hep değişsede...
Kurucu üyeler olarak destek verdiler..Hepinize teşekkür ediyorum.


29 Kasım 2017 Çarşamba

ALEMİ LAHUT.


Allahın yaşadığı boyut.
Bu dönemde dünya bu alemi yaşayacak.
Siriusla başlayan Alemi lahut,nibiru ile devam ediyor.
Sonra Andromeda ve vega takım yıldızında avyona kadar gidiyor.
uzaylılar diye bildiğimiz yaşamlar aslında dünyada yaşanmış hayatlardan başka bişey değildi
En önemlisi ise dünyanın geçmiş sırlarıyla ilgili olmasıydı.
Alemi Lahut'tan kulun nasibi yok Allah yaşar deniyordu.
Oysa hep kullar yaşamış bu dönemleri.
Bizler olmasak Allah nasıl yaşayacaktı bu cisim yaşamını.
Her şeyden nasıl münezzeh olacaktı.
Allahı kendi zihninde yaratıpta tapanlar siz hangi dini yaşıyorsunuz?
Geçmişte yapılan heykelleremi tapıyorsunuz.
çok yakında kazılarda yapılan araştırmalarda her bilgi açığa çıkacak ve din anlayışı gerçek bilgilere dönecek.
Kendi yarattığı hurafelere inanan ve ensest ilişkiler yaşayan insanların dini olsa ne olurki onu insan yaparmı?
Aile içi tecavüzcülerini adam edebilirmi ? bu uydurma dininiz?
Gerçek dini farketmedikçe kurtulabilirmisiniz?
Bu dönemde hep birileri dünyanın kralı olmak ister ve dünya savaşları olur.
sonunda biri kazanır ve yeni dininizi belirler. sizlerde bu kafayla ancak köle kalırsınız.
sizlerin uyanışı ancak bu kadardır. Öteye geçemezsiniz.
Genetik kodlarınız buna izin vermiyor...İşte o yüzden böyle yaşıyorsunuz.


RUHÜL AZAM.


Celali akışın yaşamıdır. Allahın celali yaşamlarıdır.
Ruhül kudüs ise Cemalidir Allahın yaşamıdır. Allahın yüzüdür.
Geylani HZ Gavsiye kitabında açıklamıştır bu bilgileri.
İsteyen Ahmet Hulusiden okuyabilir veya satın alır.
Ruhül azam egodur. nefstir,benliktir.
Ruhül kudüs ise Ademle Havvanın yaratıldığı Allahın cemal ruhudur dişil enerjidir.
Benim kıyametim bitti.
Ruhül kudüse vardım.
Türk halkı ilahi iradeye hesap verecek.bu kişiler bazında olacak tek tek.
Kendinizin kim olduğunu bileceksiniz.
Kral ve kraliçelerim (RUH) sizlerden henüz buraya gelebilen olmadı.
çalışmaya ve benlikten kurtulmaya bakın.
Özellikle RAma tehlikede olan sensin.
Emeklerimi boşa çıkarmayın ve benlikten soyunun.
İrfan cennetinde 105 kişi olduk. baştan söyleseydim hepiniz koşardınız.
Ama ben sizleri test ederek aldım. duyarlı olanlar geldi.
Allahın tarzı böyledir. Samimiyetinizi ölçer heran.
Aramıza yeni katılanlar öğrenmeye devam.sıkı takipçi olarak kalın.
Hepinizi çok seviyorum. Aşkla kalın.


AKIŞ.

Zatta Gam-u güman iken biz. (dertsiz tasasız)
Bir gün dedin ki, neredeyiz.
Aşkın başlangıcında ve aşktayız.
Sen ve ben biriz.. biziz.
Tekliği deneyimliyoruz.
Aşk ile yaşama akarken biz.
Zaman ve mekân dedi kimsiniz.
Aşk cevap verdi aşkız
Zaman konuştu, değişmişsiniz.
Mekân konuştu, tanıyamadık.
Nefis yok. Aşk’taki ruhlarız.
Cisim konuştu, sadece cevheriz.
Akış coştu, bizde sizinleyiz.
Huzur ben de varım dedi.
Sükûnet sizinleyim dedi.
Düşünce sistemi kullanmıyorum.
Ruh sadece yaşıyorum.
Kral bu aşkı seviyorum.
Kraliçeyi seviyorum.
Kraliçe ise krala doyamıyorum.
Bu Aşk’ın adı AKIŞ olsun.
Akıp varlığa ulaşsın.
Yaşamı da yeni hayat olsun

ÖZLEM..


Bir bezmi aşktır yaşadıklarım.
Bir Ah'u firaktır sayhalarım..
Aşk ve Bülbül bir aslında.
Ama ne bülbül biliyor nede aşk.
Oysa varlık onların içinde.
Hep aynı şey gül ve bülbül.
Hep ayrılık..hep yalnızlık..
Birde özlem..
Aşk uyanışa geçince..
Bulur kendindeki özü.
Ve derki ben hep burdaymışım..
Ve yine hep aşktaymışım..
Hakikatte kavuşmuş...
İkilikte ayrıymışım.
Özlemler bitermi hiç..
Kavuşsamda özlemdeyim.
Onunlada özlemdeyim.
Ben hep özlemdeyim ve çok özlüyorum çokk.


AŞKTA SENİ BEKLİYOR OLACAĞİM.


Eyyy Hakikati İlahi...
Gecenin karanlığından kaçıp,
İkiliğe inensin...
Sonra yine ikiliğin Aydınlığında,
Sırların karanlığına saklanansın.
Saklambaçmı oynayalım?
Yoksa yine aşk oyunlarımı?
Hangisini istersin?
Kulağıma fısılda...
Ya da sırlarında,
Görmeyi ve yaşamayı nasib eyle...
Aşkta seni bekliyor olacağım...



BAKIŞI AŞK.


Hayat aşkla başlar ve aşkla devam eder.
Bazen hissedemezsiniz yoğunluktan.
Ama yinede hayatı kolaylaştırır.
Şimdilerde aşk yalan oldu..
İlişkiler dahi yalan üzerine..

İşte bundan dolayı hisler köreldi.
Ve Boyut atladıkça aşk anlamını yitirdi.
Şimdi Altıncı boyutta tekliği hissedceksiniz.
Etrafınızda kimse olmayacak...
İşte tam burada Huzuru hissedeceksiniz.
Kendinizle başbaşa kalıp kendinizi kabullenecek ,
Ve yenileneceksiniz.
Eski enerjiler bitmek zorunda...
Mutlak zatı deneyimleyeceksiniz.

28 Kasım 2017 Salı

HÜMA.

Bir Garib'i hümaydı( Yaşanmayacak hayaller) yaşadıklarım.
Ama Yaşadım yine de onları. Ve yaşamaya devam edeceğim.
Hayat dediğimiz zaten bu değilmi?
Öyleyse neden kabullenmekte zorlanıyoruz yaşadıklarımızı.?
Sebebi ise farkında olmayışımız gerçek olanın.
Tek bir gerçek var ki, o da yalnızlığımız.
Hüma hüma Hüma....Nedir bilirmisiniz? Yaratılmışları karşılıksız sevmek...Ama Yaratılmış bu sevgiyi hiçbir zaman bilemez ve algılayamaz,işte bu yüzdende karşılık veremez...Yabancı gelir ona.
Şebnem'i Şule böylece biter. aşk biter. Sevgi biter..aşikarlığı kısa sürer..Gizlenir ve gizli akar. Varlık yine sevgisiz kalır sevgisiz sevgisiz sevgisiz.



ESKİ ÇAĞ GİDİYOR.


ve yenisi bu gece yaşama geçiyor.
Altınçağ başlıyor türkiyeden.
dişil enerji şefkatiyle saracak türkiyeyi.
Bu gidiş bizleri yoracak biraz .
Subhan Alah ..Elhamdülillah ve Allahüekber yeni zikrimiz ve bugün bizi rahatlatacak.
Bu zikirler 33..34..35 inci teklik boyutlarını yaşama hazırlıyor.
dişil enerji merkezleri oluyor.
Yeni yıldız kapıları açılıyor ve bu defa hepimize açılıyor.
İsteyenler zikredebilirler ve böylece bu enerjiye ulaşırlar.
Künleri tamamlayalım ve dünyanın yöneticisi olalım türkiye olarak.
Yarından itibaren çok şey değişecek arkadaşlar.
Künlerinizi bekliyorum.
Yeni dönemi başlatanlar olun.


AK'I AK.


Ezelde bir kutsal ana vardı adı Akı ak tı..anlamı saf temiz ve arınmış...arınmışında arınmışıydı...Hepimiz onu çok severdik ve hep ona koşardık...Bir gün Ak olan Ana kara olan babayla evlendirilir ve herşey karışır birbirine...işte ozaman kutsallaşmış olan Ak ana rahatsız olur yıllarca ve artık buraya dayanamıyorum der bir gün.
Kral onun mutsuzluğuna dayanamaz ve ben iyi ve uyumlu bir baba olacağım ve aşkla yaşayacağım der ve yeniden hayata başlarlar..Bu defa gerçekten ikiside kutsal ana ve Baba olmuşlardı ve bu muhteşemdi...Ak anada çok mutluydu..
sistem çok değişmişti ve bu yaşama Altınçağ adı verilmişti ezelde..
İşte o dönem başladı ve biz Altınçağa geçiyoruz yavaş yavaş..



İNCİLER SULTANI.


Seyr ile vardım huzura.
Huzurdanda huzura...
Birinci huzur kuldaki halim.
İkincisi ise bendeki halim...
Üçüncüsü ise karşılıklı halimiz...
Huzurdayız karşılıklı.
Sözümdür ...Huzurdaki haliniz...
Sözüm ise Hal ile dokunuşumdur huzurda.
Ben size dokunuyorum....
Kuluma hal ile dokunuyorum...
Halden hale dokunuşumdur bu.
Seyr ile seyrdeki dokunuşum...
Biz ile bizdeki kalışım...
Bizden öte ...Özdeki dokunuşum...
Halim ile hallenişin...
İnciler sultanı ...buda senin hakikatin...


27 Kasım 2017 Pazartesi

ALEMİ YOKLUK.


Bir gün kral dolaşmaya çıkar ve sadece etrafı seyreder...Seyr anında bir periye rastlar ve bakakalır...Peride sadece seyretmektedir hayatı..Selam verir ve başlar sormaya kral...Hayatı mı seyrediyorsun der...Peri evet der yokluktayım ve sadece seyrediyorum.
Kral bu defa neden yokluktasın diye sorar...Peri bir canı canandaydım bir zamanlar der...O kadar çok severdik ki birbirimizi..Aşk içinde kaybolurduk dedi...
Kral tekrar sordu ne oldu peki dedi..
Peri aşk bitti biz kavuştuk dedi...ikilik bitti bir olduk dedi..Kral çok etkilendi ve Aşk aranızda perdeymiş dedi...Peri evet dedi o perdeyle kavuşamamışız yıllarcada feryat fiğan bağırmışız hep..
Kral tekrar yeni yaşamından memnunmusun der.
Peri ise henüz bişey anlamadım ama beklentiler ve arzular yok artık der sadece varım ve hep var olacağım...
kral Dünyada o sonsuz varlığı yaşayacaksın der...Benimle birlikte.Peri şaşırır ve hiç beklemiyordum der..Kral geldim ve seni buldum der..Peri hoşgeldin kral der ve nasıl bir yaşam diye sorar krala...Kral hep yanında olacağım eşin olarak der...Peri sevinçle krala sarıldı ve yokluktan varlığa döndü.



AŞK.

Aşk kahhar ateşiydi ve enerjisi ipek gibiydi...Hep aradım hep bekledim ama bir ruh ikizi ve eşinin olmadığına karar verdim...Allah dediki benden başka yaşayan varmı ki sen eşini arıyorsun..Anladım ki kendime varlık veriyorum oysa yoktum bile...ama Kahhar olan beni hayatına katmıştı bile...artık onunla beraberdim ve Dünyada ikiz aramam saçmaydı....Allahın Ruh olarak tecellisi olan kral ve kraliçeninde ötesindeydim artık...Zatındaki yoklukta kralda bendim kraliçede...öz varlık bile yoktu artık...Yeni bir cilveyle aşkta yanmış ve aşk olmuşlardı...Geriyede elmas tortuları kalmıştı...Hiçlik işte makamlıda olsa yokluk...makamsızda olsa yokluk...Bir farkla makamlıda bir sarayım var..Sarayda ruhtur...Sohbetim ise yokluktan yokluğa oluyor şimdilerde.




ANDROMEDA.

Evet arkadaşlar Dünya çok karışmıştı ve çok mücadele ettik göklerde...Andromedalılarla tanışmıştık ve göründüğü kadar güzel varlıklar değillerdi..Öyleki ağzım burnum yara oldu içeriden...sonunda çaresini buldum ve akışın seyrini değiştirdim...Daha öncede Medusa halkı yanıyoruz diye mesajlar göndermişti ve bizde yardım edip Ağartaya transfer etmiştik...Bunlarda geriye kalanlardı ve çok sinsiydiler...sonunda sabrımı taşırdılar ve onları Kahhar gücüyle değiştirmeyi başardım...Nefs olmaktan çıkıp ruh oldular...Çünki Aşk ateşinde yandılar...şimdilik sorunlar bitti gibi görünüyor...İllüminati baya zorladı bizi savaş çıkarmaktı niyetleri...umarım başarabilmişimdir...şimdilik sorun yok gibi.Agartaya gelen medusalılarda ölmüşler...Medusa halkı kalmadı arkadaşlar..kim bu medusalılar derseniz bende sinsi şeytanlarmış derim...ayrıca İllüminati konseyi üyelerinin öz yaşamları derim...Bol bol dans ediyorlar ve aşk yaşıyorlar şimdi özde



25 Kasım 2017 Cumartesi

KRAL.

Moonchild White Crow Felekiyyûn: Astronomi/gök bilimi ile uğraşanlar demektir. Kur’an’da felek kelimesi, iki yerde geçer. Bu iki âyette felek; küre, yörünge anlamında kullanılır. “Ne güneşin aya erişmesi kendine yaraşır, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Hepsi bir felekte (yörüngede) yüzmektedir.”; “O, geceyi, gündüzü, Güneşi, Ayı yaratandır. Her biri bir felekte / yörüngede yüzmektedir.”
Şimdiki bilim açısından geçersiz olan ve bizim açımızdan da bâtıl görüşe, Batlamyus teorisine göre, bütün felekleri saran en büyük ve en yüksek feleğe, Atlas feleği denir. Atlas feleği dönerken diğer sekiz feleği de kendi istikametinde dönmeye zorlar. Bu dönüş büyük bir özellik taşır. İnsanların talihleri, refah ve mutlulukları üzerinde değişken ve aksi durumlar ortaya koyar. İşte felekler üzerine şikâyetin arka planında bu anlayış vardır. Eski zamanlardaki bâtıl inanışa göre, Güneş feleğin ve göğün sultanıdır. Diğer gezegenler de onun çevresinde birer vazife ve hizmet görürler. Buna göre Ay vezir, Utarid kâtip, Merih başkumandan, Müşteri kadı, Zühal bekçi, Zühre de çalgıcıdır. İlk yedi felekteki gezegen yıldızların insanlar üzerinde hayırlı ve hayırsız tesirleri olur. Bu tesirler, o yıldızın etkisinde doğan kişiler üzerinde değişik haller ortaya koyar. Mesela Merih ile Zuhal uğursuz, Güneş ile Müşteri uğurlu yıldızlardır. Diğerleri ise bazen uğurlu, bazen uğursuz olurlar. Bu bâtıl inanca göre bu yıldızların yeryüzüne hâkim oldukları aylar, günler ve saatler vardır. Uğurlu saatler ve uğursuz saatler, böylece insanlar ve onların üzerinde etkili olurlar. İnsanlar da bu saatlerde başlarına gelenler için şikâyet eder veya memnuniyet bildirirler.
Yıldızların insanın kaderine hâkim oldukları inancı, feleğin kader mânâsını kazanmasına yol açmıştır. Araplar, bu anlamda feleğe dehr, İranlılar çarh derler. Bu felek teorisinin, gök cisimleri ve gök hâdiselerinin insanın kaderine hâkim olduğu anlayışı ile birlikte eski bâtıl dinlerde de büyük bir yer ayrıldığını görüyoruz. İslâm kaynaklarının haber verdiği Sabiîler (Yıldıza tapanlar) bunlardır. Bu bâtıl inanca göre yıldızların kimi uğurlu, kimi uğursuzdur. Yıldızların her biri belli günlere ve saatlere hâkimdir. İlm-i nücum veya yıldız falı ile uğraşanlar, insanın doğduğu gündeki yıldızların veya burçların durumuna bakarak insanın sağlığını, ahlâkını, başarı derecesini, kısaca kader ve talihini keşfetmeye çalışırlar.
Edebiyatta felek, daha çok şikâyet yerine kullanılır. Edebiyatın feleğe karşı tutumu olumsuzdur. Çünkü felek, kıyıcı, zâlim ve hilekârdır. Sözüne güven olmaz. Kimse onun elinden aman bulmamıştır. Aşığı sevgilisinden ayıran, insanı mihnete gark eden, tam amacına ulaşacağı sırada talihini ters çeviren felektir.
İlkel bâtıl dinlerden, bâtıl inanışlardan, mitolojiden ve efsanelerden kaynaklanarak halk muhayyilesinde oluşan felek-kader münasebeti, feleğin halk arasında kambur felek, kahpe felek gibi tâbirlerle anılmasına, feleğin çemberinden geçmiş gibi deyimlerin oluşmasına sebep olmuştur. Rüzgârgülü’ne eskiden çark-ı felek denirdi....