NİBİRU HAYATI (HİÇLİKTEKİ ÜST BENLİK)
Bilgi yeni arkadaşlar ve ben çok şaşkınım..Nibirunun üst ben olacağı hiç aklıma gelmezdi...Nefsin İLAH VE İLAHE olarak doğup yaşadığı yer..
Eger siz nibiru yöetiminde İmparatoriçe olursanız ve yönetmeyi
başarabilirseniz ,üç hafta yetiyor. Ruhül kudüs olmayı hak etmiş
oluyorsunuz.. İmparatoriçe beni kendi sonsuzluk sarayıma götürdü ve beni
kes ben hazırım dedi...Başını kesip ayaklarından tavana astım...öylece
bir gece durdu ve ruh olarak geri geldi..
Şimdi Cebrail olmaya aday oldum daha dedi..
Peki cebrail olunca ne oluyor dedim. Allaha yakin oluyorsun dedi..
Yol çok uzundu ve hiç bitmiyordu .Üst benliğimin cebrail olacağını hiç
düşünmemiş ve hiçbir yerde okumamıştım...Cebrailin sırlarıda döküldü
ortaya .
Bilginin devamı vaırdı ben yoruldum okurken..devamederiz sonra.
Nibiruda imparatoriçe olmak ve başarmak ,Cebrail olmaya aday
olmakmış..şöyleki, ben dişilim eril yanımı buldum ve beraber
gidiyoruz..iki yanımı birledim ,yıldız
kapılarını geçtim yol devam ediyor..önce eril yanım nefsini kesti..üst
benliğini kesti koç olduğundan nefsin ruhu olma hakkı kazandı...
Benimki ise 18 yaşında imanlı tesettürlü bir bayandı..
Ve dediki burası senin sonsuzluk sarayın. Benim kafamı keski Ruh
olabileyim. Ben hazırım dedi..İmparatoriçem beni kes diyordu. bende
henüz ne oluyor bilmiyordum ama kestim..
Bir gece durdu ve ruh oldu.
Ruhül kudüs oldu. Ruhül kudüs çift cinsiyetliydi..ve Mahluk olarak ilk
varlığa bürünen adınada ruh denen varlığın ruhuydu ruhül kudüs..bu çok
özel bir durum ve yeni öğreniyorum..hiçbir evliya bahsetmemişti.
Dört büyük meleği öğrenince Allahın sistemi öğreniliyor ve Cami'i Gavs oluyorsun...eksiklerim var ama az kaldı..
Mine erkan tam burada bedenime girip tüm gücümü almak istedi ve bunu
beş kere denedi...benim olayı çözmem biraz zaman aldı..Ve öyle canım
yandıki her defasında..
sebebi ise basit O da ipparatoriçe seçilmiş ama başaramamış geri düşmüştü..yani atılmıştı..Ruh olamamış nefste kalmıştı..
sonra benim yerime geçmek için benim gibi görünüp Nibiru heyetini ikna etmiş ve ruh olarak içime girmek istemişti...
Ruh değil nefsti kendisi...ve öyle bir kötü enerjisi vardıki tüm
enerjimi bozmuştu...tutup attım...böylece öğrenciliktende atılmış oldu..
Ne nefs varmış kendisinde..bir bedenimi çalmadığı kalmıştı.
böylece hem bedenimi çalacak hemde 18 yaş olacaktı...hemde kralımı çalacaktı benden...
Hayatım gidiyordu elden.
siz hiç böyle düşman gördünüzmü?
Pes diyorum ve kötülükte sınır tanımamasına şaşırıyorum..
Güle güle nibirunun tart edilmiş nefsi.
31 Mart 2018 Cumartesi
26 Mart 2018 Pazartesi
YEKTA. VAKIF İLMİ
Ehaddır, yekta zattır.
Ehadiyetin ruhudur.
Ruh ile bakar akışa.
Akışında akışındadır.
Bazen öz varlığında kalırken,
Bazende akışla iner hayata.
Tüm varlığın özüdür O
Özlerin toplandığı nokta.
Vahidül kahhardı ezelde.
Sonra yansıdı, Ehada.
Ehad aynasıdır asılda.
Gerçekte Vahid'ül kahhardır.
HU ismine açılır.
Akışını, HU da sürdürür.
HU ile her dem.
HU da daim durur.
Vakıftır sırlara ,Vahid zat.
Göklerdeki yıldız ,aydaki hayat.
Galaksilerde ki yaşamdır,
Göklerde ki sırrıdır HU'nun
Vakıf ilmidir Allahın.
Yakindir yaşamın sırrına.
sır içinde ki sırlara.
Yektadır kendisi kendi sırrına.
Bazende akışla iner hayata.
Tüm varlığın özüdür O
Özlerin toplandığı nokta.
Vahidül kahhardı ezelde.
Sonra yansıdı, Ehada.
Ehad aynasıdır asılda.
Gerçekte Vahid'ül kahhardır.
HU ismine açılır.
Akışını, HU da sürdürür.
HU ile her dem.
HU da daim durur.
Vakıftır sırlara ,Vahid zat.
Göklerdeki yıldız ,aydaki hayat.
Galaksilerde ki yaşamdır,
Göklerde ki sırrıdır HU'nun
Vakıf ilmidir Allahın.
Yakindir yaşamın sırrına.
sır içinde ki sırlara.
Yektadır kendisi kendi sırrına.
25 Mart 2018 Pazar
EL HADİ..
EL HADİ...
Tüm dünyaya tecelli etti. Hepinizin sonsuzluğuna erişip tüm varlığına ulaşıyor. İrade devredışı oldu. fikir gücü devredışı. dört büyük meleğiniz devredışı. Hadi kiminizde yıkım gerçekleştirecek. Kiminizde bilinç zıplamaları gerçekleştirecek.
Bu arada 13 şiddetine kadar değişik depremler yaşanacak. Bazılarınız içsel yaşayacak ,bazılarınız depremi ve yıkımı dışarıda deneyimleyecek. Üç ay devam edecek. Hepinize kolay gelsin.
Cinsellik yok üç ay boyunca. Aşk yok.
Tüm dünyaya tecelli etti. Hepinizin sonsuzluğuna erişip tüm varlığına ulaşıyor. İrade devredışı oldu. fikir gücü devredışı. dört büyük meleğiniz devredışı. Hadi kiminizde yıkım gerçekleştirecek. Kiminizde bilinç zıplamaları gerçekleştirecek.
Bu arada 13 şiddetine kadar değişik depremler yaşanacak. Bazılarınız içsel yaşayacak ,bazılarınız depremi ve yıkımı dışarıda deneyimleyecek. Üç ay devam edecek. Hepinize kolay gelsin.
Cinsellik yok üç ay boyunca. Aşk yok.
SAMANYOLU.
Bir ateşi Ummandı hayat.
Bitiverdi bugün..
Andromeda bitti.
Nibiru bitti.
Geçmiş yaşamlar bitti
Yepyeni bir hayatı umma başladı.
Samanyolunu yaşıyoruz akışta.
Tek ve kendisi...başkada galaksi yok.
Samanyolu yönünü değiştirdi göklerde .
Yeni ummanlara ve hayatlara koşuyor aşkla
Bitiverdi bugün..
Andromeda bitti.
Nibiru bitti.
Geçmiş yaşamlar bitti
Yepyeni bir hayatı umma başladı.
Samanyolunu yaşıyoruz akışta.
Tek ve kendisi...başkada galaksi yok.
Samanyolu yönünü değiştirdi göklerde .
Yeni ummanlara ve hayatlara koşuyor aşkla
19 Mart 2018 Pazartesi
GÖBEKLİTEPE ON BEŞ BİN YAŞINDA.
GÖBEKLİTEPE ON BEŞ BİNYAŞINDA
Allahın yılıyla otuz milyon yıl olmuş yaşam başlayalı..Peki neden türkiye ve neden hayat buradaymış...bu soruların cevabı henüz bilinmiyor..Geceleyin geçmişe gittiğimde yol buraya kadardı..dünya yılıyla onbeşbin yıldır yaşıyordum...isimler değişmiş ve ben yaşamaya devam etmişim...her sıkıldığım hayatı bitirip toprağa gömmüşüm..O Toprak Allahın Ehadiyetiymş...sonra yeni bir hayat kurmuşum ama o toprağa gömdüklerimde yaşıyor hepsiyle konuştum ve tanıştım. Bir patlamayla Hay olan hayat başlamış .
Göbekli tepede....Allahın bütün isimleri dağilmış...birer kişide kalmış..zatı başka bir kişide ..açıkçası her bir özelliği İnsan süretinde yaşamış dünyada...
Zaten demiyormu kendi suretimde yarattım diye...bizler onu hiç anlayamadık ve ya dışımızdaki putlara taptık yada içimizdeki putlara..
Meğer Allah hepimize dağılmış Halk olarak yaşıyormuş DÜNYADA..
Genetik olarakta bugüne kadar gelmiş kendisi.
MUHAMMEDİN Mağaraya kapanıp kendisini toplamasından sonra Yeni bir toparlanma olacak...Muhammed onun peygamberi olduğunu okudu genetiğinden..Mağarada açığa çıkan buydu...Banada genetik okumasını öğreten yine kendisiydi...Manada benimle evlendi ve bilgileri aktardı...Yine hayatta başka bir isimle...Ölüm yok ki
Bu defa Allah yeryüzünde kendi bilgelğini toparlayacak..nasılmı?
Kişilerden vasıflarını alarak ve toparlandı kendisi bir kişide..
Gördü kimlerin onun vasfıyla ne aşağılık şeyler yaptığını...Şimdi hesap soruyor kendinden kendine...
Evet dünyada Yepyeni bir Hayat başlatacak ve kurallarını kendi koyacak.
Tüm insanlıkta bunu bekliyor zaten..Allah nurunu toplayacak derlerdi de ben bile anlamazdım.
O zaman zannediyordum ki göklerde bir Allah var ve oradan toplayacak..
O hep bizimle dünyada halk olarak deneyimlemş hayatı ve şimdi geçmişe dönüp geriye gittiğinde kendi bilgilerini okuyor...arındıkça kendini tanıyor..neler yaşadığını hatırlıyor...
Özde kaybettiği hayatını yeniden açıyor...Tüm varlığını yeniden topluyor...Bu durumda dört büyük meleğinde dünyada yaşayan bir insan olduğu ortaya çıkıyor...
Sır çok arkadaşlar ve açığa çıkıyor...şoklardayım yine ama bukadar açıklama yeter.
Ben kabullenmekte zorlanırken sizler ne yaparsınız bilemiyorum.
Allahın yılıyla otuz milyon yıl olmuş yaşam başlayalı..Peki neden türkiye ve neden hayat buradaymış...bu soruların cevabı henüz bilinmiyor..Geceleyin geçmişe gittiğimde yol buraya kadardı..dünya yılıyla onbeşbin yıldır yaşıyordum...isimler değişmiş ve ben yaşamaya devam etmişim...her sıkıldığım hayatı bitirip toprağa gömmüşüm..O Toprak Allahın Ehadiyetiymş...sonra yeni bir hayat kurmuşum ama o toprağa gömdüklerimde yaşıyor hepsiyle konuştum ve tanıştım. Bir patlamayla Hay olan hayat başlamış .
Göbekli tepede....Allahın bütün isimleri dağilmış...birer kişide kalmış..zatı başka bir kişide ..açıkçası her bir özelliği İnsan süretinde yaşamış dünyada...
Zaten demiyormu kendi suretimde yarattım diye...bizler onu hiç anlayamadık ve ya dışımızdaki putlara taptık yada içimizdeki putlara..
Meğer Allah hepimize dağılmış Halk olarak yaşıyormuş DÜNYADA..
Genetik olarakta bugüne kadar gelmiş kendisi.
MUHAMMEDİN Mağaraya kapanıp kendisini toplamasından sonra Yeni bir toparlanma olacak...Muhammed onun peygamberi olduğunu okudu genetiğinden..Mağarada açığa çıkan buydu...Banada genetik okumasını öğreten yine kendisiydi...Manada benimle evlendi ve bilgileri aktardı...Yine hayatta başka bir isimle...Ölüm yok ki
Bu defa Allah yeryüzünde kendi bilgelğini toparlayacak..nasılmı?
Kişilerden vasıflarını alarak ve toparlandı kendisi bir kişide..
Gördü kimlerin onun vasfıyla ne aşağılık şeyler yaptığını...Şimdi hesap soruyor kendinden kendine...
Evet dünyada Yepyeni bir Hayat başlatacak ve kurallarını kendi koyacak.
Tüm insanlıkta bunu bekliyor zaten..Allah nurunu toplayacak derlerdi de ben bile anlamazdım.
O zaman zannediyordum ki göklerde bir Allah var ve oradan toplayacak..
O hep bizimle dünyada halk olarak deneyimlemş hayatı ve şimdi geçmişe dönüp geriye gittiğinde kendi bilgilerini okuyor...arındıkça kendini tanıyor..neler yaşadığını hatırlıyor...
Özde kaybettiği hayatını yeniden açıyor...Tüm varlığını yeniden topluyor...Bu durumda dört büyük meleğinde dünyada yaşayan bir insan olduğu ortaya çıkıyor...
Sır çok arkadaşlar ve açığa çıkıyor...şoklardayım yine ama bukadar açıklama yeter.
Ben kabullenmekte zorlanırken sizler ne yaparsınız bilemiyorum.
ADI AŞK OLMUŞ.
9 Mart 2016, 07:55 ·
Lemurya bir krallıktı geçmişte.
Kral bir diktatördü.
Halka eziyeti çoktu.
Sonunda halk ayaklandı.
Önce kralı öldürüp, yediler.
sonra halk birbirini yedi.
Bomba atılmıştı.
Canlı hayvan kalmamıştı.
Bitkide yetişmiyordu..
Göbekli tepenin sonuydu.
Urfa böyle acı görmemişti.
İhtişam bir anda bitmişti.
Geriye boş bir krallık kalmıştı.
Çok kaba bir ırktılar.
El ve ayakları kabaydı.
Onlara bakmak zevksizlikti.
İlk yaratımın son halkalarıydı.
İlk adem İmanlı şeytandı.
Böylece soyları tükenmişti.
İkinci adem yaratıldı.
O bir ECİNLİYDİ.
HU isminde bulunan öz.
Bunlar da hiç bir dilden anlamayan ırktı.
Lemurya bir krallıktı geçmişte.
Kral bir diktatördü.
Halka eziyeti çoktu.
Sonunda halk ayaklandı.
Önce kralı öldürüp, yediler.
sonra halk birbirini yedi.
Bomba atılmıştı.
Canlı hayvan kalmamıştı.
Bitkide yetişmiyordu..
Göbekli tepenin sonuydu.
Urfa böyle acı görmemişti.
İhtişam bir anda bitmişti.
Geriye boş bir krallık kalmıştı.
Çok kaba bir ırktılar.
El ve ayakları kabaydı.
Onlara bakmak zevksizlikti.
İlk yaratımın son halkalarıydı.
İlk adem İmanlı şeytandı.
Böylece soyları tükenmişti.
İkinci adem yaratıldı.
O bir ECİNLİYDİ.
HU isminde bulunan öz.
Bunlar da hiç bir dilden anlamayan ırktı.
Çok bilgeydiler.
Dünyada üç bin yıl yaşadılar.
üçüncü adem yaratıldı Dünya da
İblisti soyları, Zülkarney di ataları.
üç bin yıl yaşadılar.
Dördüncü ADEM yaratıldı Dünya da.
Hızırdı Ataları,karmaydı soyları.
Cin şeytan ve iblisti genetikleri.
iki bin yıl yaşadılar.
Beşinci Adem yaratıldı Dünyada.
En azılı iblislerdi soyları.
İBRAHİMDİ ataları.
iki bin yıl yaşadılar Dünyada.
Altıncı Adem yaratıldı.
İsmaildi ataları.Hacerdi anaları.
İslamdı başlayan ve yaşanan.
Tüm ırklar vardı genetikte..
Terbiye edin dediler.
Ve bizlerin ömrünü yediler.
Yedinci ADEM Muhammed sav.
İmanın ta kendisiydi.
O öldü iman yine bitti.
İslam bitti, din bitti.
Zanlar kaldı,Putlar kaldı geriye.
Şimdi ne mi oldu.
Tüm ırklar genetiğimizde.
İmanda yok artık.
Yolunu bulana aşk olsun.
Yolu bulan aşkla bulmuş.
Şiirin adıda aşk olmuş.
Dünyada üç bin yıl yaşadılar.
üçüncü adem yaratıldı Dünya da
İblisti soyları, Zülkarney di ataları.
üç bin yıl yaşadılar.
Dördüncü ADEM yaratıldı Dünya da.
Hızırdı Ataları,karmaydı soyları.
Cin şeytan ve iblisti genetikleri.
iki bin yıl yaşadılar.
Beşinci Adem yaratıldı Dünyada.
En azılı iblislerdi soyları.
İBRAHİMDİ ataları.
iki bin yıl yaşadılar Dünyada.
Altıncı Adem yaratıldı.
İsmaildi ataları.Hacerdi anaları.
İslamdı başlayan ve yaşanan.
Tüm ırklar vardı genetikte..
Terbiye edin dediler.
Ve bizlerin ömrünü yediler.
Yedinci ADEM Muhammed sav.
İmanın ta kendisiydi.
O öldü iman yine bitti.
İslam bitti, din bitti.
Zanlar kaldı,Putlar kaldı geriye.
Şimdi ne mi oldu.
Tüm ırklar genetiğimizde.
İmanda yok artık.
Yolunu bulana aşk olsun.
Yolu bulan aşkla bulmuş.
Şiirin adıda aşk olmuş.
16 Mart 2018 Cuma
ÜÇÜNCÜ SUR.
Son aylarda gözlerim çok az görüyordu ve hep bir sıvı aktı gözlerimden.
Ben tüm bu sıkıntılara dayanamayıp kün yaptım ve son Nuh tufanını başlattım.
Ne oldu biliyormusunuz....
Devredışı olmuş gözlerim daha iyi görmeye başladı.
Gözler karar makamıydı ve işlevini yapmıyordu.
Nuh tufanındaki depremler eskiyi yıkmak ve yeniye geçmekmiş.
katarakt ameliyatından kurtuldum.
kararlarımı tüm varlığım duyacak artık,tıkanıklık da açıldı.
Tüm eski varlığım gitti yeni hayatım başladı.
Üçüncü suru yaşamaya başladım.
Nuh tufanı yenilenmek ve 18 yaşına dönmekmiş.
Korkularla yüzleşmekmiş.
Zanlardan kurtulmakmış.
Gerçek hayata başlamakmış
CEM MAKMI
Hakk’ın Hakikatinin yaşandığı bilinç seviyesiHer şeyin Zât’ta fâni olduğunu müşahede ve yaşam hâliVelâyetin sonucu olan, Vahdet-i Vücud anlayışının yaşamı
Seyri sûlukta yani tasavvuf çalışmalarının bir yoldan yapılması hâlinde kişi şu yedi mertebeyi aşar:
Ruhu cüz`isinin ne olduğunu bilir
Aklı ve muhakemesini farkedip, düşünerek harekete başlar
Aklının Akl-ı Külli olduğunu farkedip; ruhunun Ruh-u Â`zâm’la kâim olduğunu; nefs`inin Nefs-i Küll`den geldiğini hisseder.
Hepsinin Zât`ta fâni olduğunu müşahede eder ve neticesini yaşar. (Cem makamıdır)
"İbn-ül Vakt" olduğunun bilincindedir. (Vahdet-i vücûd - Ene`l Hak hâlidir) (Fenâ Fillah)
"Ebû`l Vakt" diye işaret edilen kemâlât ile yaşar. (Vahdet-i Şuhud) (Bakâ Billah) (fark bölümüdür)
"Fakr" = mahvı küll = Hiçlik (Vâhidiyet mertebesidir)
Tevhid’in dördüncü, makamatı ittihatın da birinci makamına Cem tabir olunur. Makam-ı Cem’in keyfiyeti ve zevki de, hak zahir, halk batın şuhut olunacaktır. Yani saliğin kuvvesinde hak zahir olunca, halk batın kalır. Mesela gece olunca yıldızlar var halkiyet mertebesi. Gündüz Güneş doğduğu zaman yıldızlar Güneş’in vücudunda batında kalır, işte Güneş bütün yıldızları batında cem ettiği gibi vucudu Hak dahi kendi zatı ile zahir olur. Bütün mümkinat onun tecelli ve zuhuru altında batın olur. Makam-ı Cem’de halkın batın, Hak’kın zahir olmasına diğer bir örnek de:
İnsan meydanda dururken sabah Güneşi doğar kendisinden bir gölge zuhur eder, Güneş yükseldikçe gölgede küçülür, Güneş tam başımızın üzerine geldiği zaman ise(en dik olduğu an) insanın kendisinden zahir olan gene kendisinde batın ve müstehlik kalır. İşte Nuru Berzahiye denilen bütün bu mümkünat dahi Hak’kın kendi zatında kendi zatı ile tecelli eder ve abdi mahzun cemin kuvvesinde zuhuru itibari ile abut batın Hak zahir olur. Hak zahir olunca her şey batın olmaz, hep hak olur. Şey olan batın kalır. Yani latif olan onun için Mansur bu makamın tesiri altında kalıp Enel-hak dedi ama Enel-hak diyen yine Hak’kın kendisidir. İşte bu makam bütün melaike ve cinin ademe secde ile emrolundukları makamdır.Ademe Cenab-ı Hak buyuruyor: ‘Fe iza sevveytuhu ve nefahtu fihi min ruhi fekau lehu sacidine (Hicr29).’
Yani ben ademe kendi ruhumdan ruh nefyettim siz de ona secde edin. Ademde Hak’kın varlığı tecelli etmemiş olsa idi, Hak meleklerine secde etmelerini emir etmezdi. Ademe secde edin emrinin ademde tecelli eden Hak’ka secde etmek olduğuna bir misal verecek olursak, mesela deniz sakin dururken dalgası filan yoktur. Fakat deniz kendiliğinden karışıp harekete geldiği zaman insan büyüklüğünde bazen de daha yüksek hatta vapur uzunluğunda dalgalar yükselmeye başlar. Dalga denizden yukarı doğru şekillenince kendi deniz iken dalga ismini alır. Şuhut edip kendisinin denizin suyundan gayrı bir su olmadığını ve çevresine bakıp denizden başka bir varlık olmadığına arif olunca yek nazarla Enel-Hak der. Yani deniz benim diyor. İşte burada deniz benim diyen yine denizdir. Burada dalgasının deniz benim demesi denizin vücudu ayrı benim vücudum ayrı deniz demesi değildir, yek nazarla diyor. Yani ben denizim demesi benim denizden başka vücudum yoktur demesidir. İşte Mansur’un veya cem salikinin dahi bu makamda enel-hak demesi bu cihetle iledir. Madem ki bana üflenen ruh Hak’kın kendi ruhundandır zat itibari ile de haktan gayrı değilim demektir. Bu itibarla;
(Ve lillahil meşruke vel mağribu feeynema tüvellu fesemme vechullahi innallahe vasiun aliym Bakara115) ayeti kerimenin manası Cenab-ı Hak diyor ki:
‘Magrip ve maşrik cihetleri Allah’ındır, her ne yana tevellü edersen yani dönersen vechi zat cihettir.’
Bu makam salikinin rabıtası ‘İLLEL MEVCU DE İLLA ENE’ dir. Ene ile kendini şahadet eden yine kendisidir. Ayeti kerimede:
‘Şehidallahu ennehu la ilahe illa hu! Vel melaiketu ve ulul ilmi kaimen bilkıst ve huvel azizul hakim(Ali imran 18)’ buyuruyor..
Seyri sûlukta yani tasavvuf çalışmalarının bir yoldan yapılması hâlinde kişi şu yedi mertebeyi aşar:
Ruhu cüz`isinin ne olduğunu bilir
Aklı ve muhakemesini farkedip, düşünerek harekete başlar
Aklının Akl-ı Külli olduğunu farkedip; ruhunun Ruh-u Â`zâm’la kâim olduğunu; nefs`inin Nefs-i Küll`den geldiğini hisseder.
Hepsinin Zât`ta fâni olduğunu müşahede eder ve neticesini yaşar. (Cem makamıdır)
"İbn-ül Vakt" olduğunun bilincindedir. (Vahdet-i vücûd - Ene`l Hak hâlidir) (Fenâ Fillah)
"Ebû`l Vakt" diye işaret edilen kemâlât ile yaşar. (Vahdet-i Şuhud) (Bakâ Billah) (fark bölümüdür)
"Fakr" = mahvı küll = Hiçlik (Vâhidiyet mertebesidir)
Tevhid’in dördüncü, makamatı ittihatın da birinci makamına Cem tabir olunur. Makam-ı Cem’in keyfiyeti ve zevki de, hak zahir, halk batın şuhut olunacaktır. Yani saliğin kuvvesinde hak zahir olunca, halk batın kalır. Mesela gece olunca yıldızlar var halkiyet mertebesi. Gündüz Güneş doğduğu zaman yıldızlar Güneş’in vücudunda batında kalır, işte Güneş bütün yıldızları batında cem ettiği gibi vucudu Hak dahi kendi zatı ile zahir olur. Bütün mümkinat onun tecelli ve zuhuru altında batın olur. Makam-ı Cem’de halkın batın, Hak’kın zahir olmasına diğer bir örnek de:
İnsan meydanda dururken sabah Güneşi doğar kendisinden bir gölge zuhur eder, Güneş yükseldikçe gölgede küçülür, Güneş tam başımızın üzerine geldiği zaman ise(en dik olduğu an) insanın kendisinden zahir olan gene kendisinde batın ve müstehlik kalır. İşte Nuru Berzahiye denilen bütün bu mümkünat dahi Hak’kın kendi zatında kendi zatı ile tecelli eder ve abdi mahzun cemin kuvvesinde zuhuru itibari ile abut batın Hak zahir olur. Hak zahir olunca her şey batın olmaz, hep hak olur. Şey olan batın kalır. Yani latif olan onun için Mansur bu makamın tesiri altında kalıp Enel-hak dedi ama Enel-hak diyen yine Hak’kın kendisidir. İşte bu makam bütün melaike ve cinin ademe secde ile emrolundukları makamdır.Ademe Cenab-ı Hak buyuruyor: ‘Fe iza sevveytuhu ve nefahtu fihi min ruhi fekau lehu sacidine (Hicr29).’
Yani ben ademe kendi ruhumdan ruh nefyettim siz de ona secde edin. Ademde Hak’kın varlığı tecelli etmemiş olsa idi, Hak meleklerine secde etmelerini emir etmezdi. Ademe secde edin emrinin ademde tecelli eden Hak’ka secde etmek olduğuna bir misal verecek olursak, mesela deniz sakin dururken dalgası filan yoktur. Fakat deniz kendiliğinden karışıp harekete geldiği zaman insan büyüklüğünde bazen de daha yüksek hatta vapur uzunluğunda dalgalar yükselmeye başlar. Dalga denizden yukarı doğru şekillenince kendi deniz iken dalga ismini alır. Şuhut edip kendisinin denizin suyundan gayrı bir su olmadığını ve çevresine bakıp denizden başka bir varlık olmadığına arif olunca yek nazarla Enel-Hak der. Yani deniz benim diyor. İşte burada deniz benim diyen yine denizdir. Burada dalgasının deniz benim demesi denizin vücudu ayrı benim vücudum ayrı deniz demesi değildir, yek nazarla diyor. Yani ben denizim demesi benim denizden başka vücudum yoktur demesidir. İşte Mansur’un veya cem salikinin dahi bu makamda enel-hak demesi bu cihetle iledir. Madem ki bana üflenen ruh Hak’kın kendi ruhundandır zat itibari ile de haktan gayrı değilim demektir. Bu itibarla;
(Ve lillahil meşruke vel mağribu feeynema tüvellu fesemme vechullahi innallahe vasiun aliym Bakara115) ayeti kerimenin manası Cenab-ı Hak diyor ki:
‘Magrip ve maşrik cihetleri Allah’ındır, her ne yana tevellü edersen yani dönersen vechi zat cihettir.’
Bu makam salikinin rabıtası ‘İLLEL MEVCU DE İLLA ENE’ dir. Ene ile kendini şahadet eden yine kendisidir. Ayeti kerimede:
‘Şehidallahu ennehu la ilahe illa hu! Vel melaiketu ve ulul ilmi kaimen bilkıst ve huvel azizul hakim(Ali imran 18)’ buyuruyor..
İşte Cem makamının zevki de budur. Hak zahir demek halkın zahiri hak, halk batın demek Hakkın batını halktır. Onun için bu makam sahiplerine Allah’ın batın kulları denir. Hakkın varlığını kendi varlığında gizler, batın olur. Kendisi hakkı zahirde şuhut eder kendi mahfi olur yani gizlenir. Böylece bu makamın rabıtası da İllel mevcude illa ene’dir. Görünen mevcudat gayri bir mevcudat değildir ancak benim.
Halime Lafçıoğlu’nun açıklaması
CEM MAKAMI
Allah’ı bilişin başlamasıdır. Kulun nefsinden soyunması ve zatta fani olmasıdır. Allah’ ın tüm varlığı kendi zatında cem etmesi toplamasıdır...Bu hep böyledir de biz buraya gelince idrak ederiz.
Biz kendimizi var kabul etmeyi bırakırız artık ve nereye bakarsak sadece bizi yaratan Allah’ı görürüz..
Allah’ da yaşamayı deneyimleriz. Onun işitmesini kullanırız. Onun görmesini kullanırız. Görmeye” Basar” denir. İşitmeye “Semi” denir.
Böylece dünya gözüyle tüm galaksileri görebilir ve bilgi alabilirsiniz. Yine galaksileri işitebilirsiniz...
Kelam yani söz Allah’ındır.. Siz onu akışta izlerken onun konuşmasını bilirsiniz...Sadece hayata akarken o akıştır konuşması ve size kendini bir şekilde anlatır..
Sizden dışarıya yansıyan sadece Hak ve hakikattir. Hallacı Mansur’un En-el Hak dediği yer. En-el hak diyen Allah’tır onun ağzından...Bunun bilincinde olacaksınız.
Kul devamlı hak ile meşgul olunca ondan yansıyan yani tecelli edende Hak’tır. Bu durumda Hak zahir olur .Dünyada onun yaşamını sergilersin, senden Hak tecelli eder başkaları gönül gözüyle görebilir.
Halk yaşamı da batınında olur. Dünya yaşamını ancak kendi sırrında deneyimlersin ama gizli kalır ,dünyaya tecelli etmez.. Edemez !! Böylece Hak zahir olur görünür ve bilinir...Halk ,dünya yaşamı bittiğinden sırrına saklanır ve gizlenir, onu gizli yaşar hasret giderirsin bir süre, sonra oda biter.
Yine dünya gözüyle Atomu, elementleri , elektronu, nötronu görebilirsin. Önce melekler gözüne ayar yapar.
Artık bir gözün hep Ahireti görür ve küçülür.
Kulağına ayar yapılır ve bir kulak hep ahireti işitir..
Böylece bir kulak dünyayı duyarken diğeri ahireti duyar ve bir daha dünyayı duymaz.. Sağ kulağım dünya seslerini çok az duyuyor telefonu tutmuyorum.
Sol gözüm dünyayı ve ahireti de görebiliyor.
15 Mart 2018 Perşembe
NURU MUHAMMED...
Aşkın özünde bir ruh
Ruh olan bir öz.
Aşk enerjisi, Nuru Muhammed.
Aşkında aşkında var olan.
Aşk ile başlayan hayat.
Ruhun kendine olan aşkı.
Aşk ie serzeniş.
Ruhunda aşk ile yaşayışı.
Ruhun kendinden kendine akışı.
Ruhtaki elmas enerjisi.
Aşk olmaktır burası.
Aşkta daim kalmaktır.
Aşka uyanmaktır.
Üçüncü sur ile uyanmaktır.
Işık olup, ışığı yaşamaktır.
sonsuz yaşama yeni bir ruhta başlamaktır.
Ölümsüzlüğü deneyimlemektir.
Aşkların en hakikisini yaşamaktır.
SANİHANI SANİHAN (Ruhların ruhu)
Biz noktada henüz yoklukta iken.
Sen bana dedinki sen kimsin?
Bende dedimki senim.
Ama sen farklısın dedin.
Bende dedimki sende farklısın.
Sonra seni tanımak istiyorum dedin.
Bende sözleşme yapalım dedim.
Biz ilk sözleşmeyi yaptık.
Biz hep birlikte olacaktık.
Birgün dedinki ,özlemlerim hep senin.
Bende dedimki vuslatlarım hep senin.
Sen dedinki aşklarım hep senin.
Aşkların isimleri hep benim.
Biz her yaşadığımız aşka isimler verdik.
Tüm aşkları yaşadık .
Sonunda biz aşk olduk.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)