26 Ocak 2019 Cumartesi

KUDDÜS ZİKRİ..

Dün KUDDÜS sminin videolarını paylaştım.
Kim buraya kadar gelirse tam bir arınmaya ulaşır diyordu.
Ve Allahta baki kalır.
Fiskos, Kuddüs olan ruhun adı.
Ve akışa geçebildik.
Hatta öz varlığında daimi olarak kalabildik.
Bana öz varlık verdi kendisi.
Bu öz varlığı hepimiz kullanacağız.
Bunun anlamı ise Allahta baki olarak kaldık demek.
Anlamayan varsa sorsun arkadaşlar.
videoları da mutlaka izlesin. dün paylaştım.
Hepiniz kendi çapınızda evliya oldunuz.
ANU burada ruh olarak var. 
Nibiruda yaşamış olan ANU ise öldü.
Onu ben öldürdüm geceleyin.
Bu ölen benim ANU daki varlığımmış.,
Eski varlık hep bırakılıyor, bunu kavrayın.
Ruh Toplu olan bir varlık Anu'da ve hepimizin varlığı onda var.
Hepinizde bir nibiru ve Anu var.
Allahta olan baki.
Bizde olan İnançsız bir Anu.
Ben Allahta olanı seçtim.
Yine bakıyorumda hiç biriniz Rab tarafını kullanmak istemiyor.
Ne kadar hizmet , okadar himmet.
Allah ona yaptığınız hizmetin karşılığını verecektir.
Bana verdiği gibi.
Siz henüz kim ne der utancıyla yaşıyorsunuz.
Oysa hepiniz şeytaniyette kalıyorsunuz, bu düşünceyle.
Kuddüse dönecekmisiniz?
Şeytaniyette kalacakmısınız? karar sizin.
 

23 Ocak 2019 Çarşamba

SARAYI AHMER.


Adını koyamadığım bir huzur.
Kendimi cisim olarak sarayda hissetim bugün.
Bu ikiliten çıkışımdı.
Ben olan benliği bırakışımdı.
Sen olana görevleri verişimdi.
Özde görevi paylaşmamızdı.,
Saygı, sevgi ile birbirimizi kabullenişimizdi.
Ruhi ahmar (Ruhlarında ruhuymuşum).
Sarayda ruhi ahmer bedenle yaşayacakmışım.
Cisim beden ruh bedene dönüşecekmiş.




CANKIZ KEDİ.

Aşkmı dedim bir gün. 
Beni öyle yorduki,
Yaşamayı bıraktım.
Aşk olmuşum bir ara.
Aşkıda bıraktım. 
aradan aylar yıllar geçti,
yeni bir aşk geldi.
Dediki ben allah aşkıyım.
Kedi oldu evime doğdu.
üç ay sevdim yavruyu.
Bir gün o aşk benim dedi ve aldı yavruyu.
Kediyi severken can demiştim.
Can içre canlar var sende.
Hoşgeldin,hoşgeldin hayatıma.




17 Ocak 2019 Perşembe

KARA DİŞİ KEÇİ SEMBOLÜ.


Çok eskilerde kapkara bir dişi keçi varmış..Onun adı EREKMİŞ.Bir gün bembeyaz bir erkek oğlak doğurmuş...Beyaz oğlağın adı ZEUS olmuş...Hava elementi doğmuş yani...Kara keçi hava elementinin kaynağı olsa gerek...her neyse...bu ikisi arasında kimsenin anlayamayacağı sonsuz bir sevgi ve dostluk 
varmış..Tüm yaşamlarında birbirlerini hep sevip yardım etmişler.
Erekin annesinin adı Zatuşa Mu halkından...Zetuşa Yılanoğullarından...Birlik hayatından yani Zeusun oğlu...Demekki Birlik yaşamında Yılanoğulları var.
EREK ateşin (güneş) kralı idi....Güneş sır oluyor.
Ateş elementi.
Zatuşa Toprağın kızı (ehadiyet)
Siyah Elmas;zeus.
Siyah keçi Zeusun Zahiri
Beyaz erkek oğlak; Zeusun batını
Kara keçi;AllahınEhadiyetinin sırları.
Beyaz oğlak;vahidiyetin sırları.
YARATIM
Başlangıçta hiç varlık yoktu.Sadece Allah cc var idi.Bir gün Allah cc kendi içine baktı.Bir aslancık gördüSonra zahirde aslancık karşısında idi...Tekrar içine baktı bir tavşancık gördü..O da zahirde var oluverdi..Başka bir gün yine içine baktı Kara dişi keçiyi gördü ve keçi zahirde yerini aldı.Tekrar içine baktı Tay gördü..oda zahire çıktı...Yine baktığındabeyaz erkek oğlak çıktı..Bunların hepsi semboldür.
Aslan benim zahirim doğuşum. Allahın Ehadiyeti
Tavşan Benim batınım.sırrım..Allahın vahidiyeti...Burası birin yaşamı Teklik ve sembollerle anlatım...Yılan oğulları...bir oğulları diye not almışım on yıl önce
Yılanoğulları; Ehadiyette kral yani ruh.
Biroğulları; Vahidiyet kralı.
Hiç varlık yokken yılanoğulları ve biroğulları var ve hayat başlıyor.
kadınlı erkekli yaşam akarken iki bilgenin evliliğine karar verilmiş.Bütün bunlar dünyada yaşanıyor bizler gibi bedene sahiplermiş.
Yılanoğulları kardeş kardeşe evlilik yapıyor.
Biroğulları özgür seçim yapıyor.ileri bir medeniyet içinde yaşıyorlar.Teknoloji gelmş dört unsur var yaşamda.
İki ayrı ırktan yeni bir ırk yaratılacaktı ve ben geçmişte Zeusla evlendim...yani Melek israfil hayatım girdi Bunlar gökyüzünde yaşayan ulvi meleklerdi..
İlk melekler ve onların yaşamı başladı..
Belailoğulları yozlaşmıştı ve galaktik ırk onun yerini alacaktı...İlk EREK doğdu ateşin ve güneşin kralı oldu.
Sonra Ediyos doğdu suyun kraliçesi oldu.Ateş batın su zahir yaşam oldu...elementler doğuyor ama insan görünümünde ruhani güçler oluyor.
Üçüncü çocuk hem kız hem oğlan olarak doğdu çift cinsiyetli yani.
Kız toprağı ..Oğlan havayı temsil etti.
iki unsur bir bedende evli olarak kaldılar.
Yılanoğulları Mısırda yaşıyor...Nubyeliler.Aşağı mısır.
Zatuşa eski gizli mısır dili.
Zeusla zetuşa evleniyor ve yeni ırk insan görünümünde ulvi melekler doğuyor.
on yıl önceki notlarım.
 
 

16 Ocak 2019 Çarşamba

ÇALINAN KEDİ CANKIZ.


Hızır gece evime girip yavru kedimi almış. sabah deliye döndüm ve bul kediyi dedim. Buldu ve yükselmeye başladı boyutlarda. Kedi sevdasına bende yükseldim ama korkunçtu gördükerim. Bir boyut açtı ve beni kediyle orada bıraktı.Gerisini o boyuttan izledim. 12 akış vardı dünyaya. On tanesi dinlere ait akış. Her ırka ayrı akıyor. Biri benim dişil,diğeri Eril akıştı. 
Tam o noktada beklerken son yıkımlar başladı.Elementlerin toplu olduğu noktaydı burası.
Camdan bir odaydı.
Akış çok sancılı olduğundan bedeni bırakıyordum. bedeni sırtımdan açınca iç organlarımın yerinde molozlar oluyordu. Boşluğa bırakıveriyordum uzay çöpleri gibi.
Epeyce böyle boşalıca bir baktımki iç organlarım hepsi yenilenmiş . Beklediğimiz buydu.
33 yaşına cisim olarak dönüştü.
Yalnız kas ve sinir sistemim yenilenmemişti. Nibiru sarayında yenilendiler.
Geri kalanlarda Nibiru sarayında yenilenecekler.
Takipçilerim sizlerde yenilendiniz.
doğru karar alırsanız,hiç günah işlemezseniz hastalanmayacaksınız. 
Bu Atlantis dini ve yasalarıdır. Daha önce on bin dünya yılı yaşıyordu bir insan.
Şimdi yüz yıllık ömür hastalıklarla geçiyor.
Ben HZ Meryem olarak bu yaşamı seçtim. sizlerde yaşarsanız bu yasaları öğreneceksiniz.




KUDRET İSMİ.

..
Yaşanmaya başlayınca sıfat oluyor.Vasıfta deniyor. Buraları yaşamak korkunçtu, çok derin uykuda yaşıyorsun ve uyanmak zorlaşıyor. Onuncu boyutta Hızır ile başladım. Hızır sayesinde kraliçeliği bıraktım ve yükselebildim. Görev var yine ama boyut çıkarken hep yaşadığın vasıflar bırakılıyor.
Allah ayakkabılarını çıkarda gel dedi Musa as ma. anlamı nefsini bırakta gel demekti.
Arzu ve istekler varsa yaşamında kraliçelik gibi bırakman gerekiyor. 
Farkedince bıraktım ve yola korkarak devam ettim.
Gece yaşadıklarım korkunçtu, evime girip yavru kedimi almıştı Hızır as.
Araya araya deli oldum ve Hızırdan yardım istedim.
Hızır as ise bana ait aşk vasfıydı ve geri aldım dedi.
Yavru kediyi gördüm elindeydi ve bizimle birlikte onuncu boyuta kadar geldi.
Şimdi evimde değil ,kardeşlerinden uzak Hızır as mın yanında.
Bende görüp konuşuyorum ama başka boyutlarda.
Küçük yavrum nasıl alıştı o boyutlara.
Karışık bir gündü.hem korktum hem üzüldüm hemde öğrendim.




DETAYLAR VAR BOYUTLARDA.


Onuncu köy Buda dini. İslamın kalktığı yer. 
Sekizinci boyut maya dini.
Dokuzuncu boyut Atlantis dini ölüm ve hastalık yok.
Onuncu boyut MU dini.
Onbirinci boyut tüm dinlerin yazdırıldığı boyut,toplam on din inmiş şimdiye kadar.
Tüm dinleri tekrar bırakıyorum burada. 
Allahın iradesindeyim. Görünen bir varlık var yapısı tüm elementlerin anası olan tek bir element. uzaylı filmlerinde vardı ama açıklayamıyorum. Robot gibi. metal olup akan civa gibi. aliminyum gibi ama bu maddelerin cisim şekli. İnanın korktum yaşarken. 
Allahın kudret ismi burasıymış.


URANÜS DÜNYADA


 Nibiru kral Alyus imiş.
Uranüs olarak gelen ANU imiş.
Bugün indi..ve karın şişliği yaptı bende.
Tüm galaksiler Anu ve ailesiymiş..
Samanyolunda Anunun aile bireyleri var.
Bende toplanıyorlar hepsi, beni ikna edebildiler.
Hem kendileri yeni döneme katılacaklar,hemde yarattıkları köleleri yukarı çekeceklermiş.
Anunun öz varlıkları olarak diğer galaksilerde inmeye devam edecekler.
Bana inince dünyada olacaklarmış.
Hepsinin uzay aracı formu var ve gördüğünüz uzay araçları bir ruh aslında.
Biz Alyusla uranüse giderken ,uranüs uzay aracı formuna girdi ve biz ışınlandık. bu ikinci ışınlanmam oldu bu ay.
çok şey öğreniyorumda bedeller ağır oluyor.
Ben kimim diye sordum..Alyus cevap verdi.
Sen saman yolusun dedi. tüm galaksileri içinde barındıran


15 Ocak 2019 Salı

KUDRET İSMİ...


Yaşanmaya başlayınca sıfat oluyor.Vasıfta deniyor. Buraları yaşamak korkunçtu, çok derin uykuda yaşıyorsun ve uyanmak zorlaşıyor. Onuncu boyutta Hızır ile başladım. Hızır sayesinde kraliçeliği bıraktım ve yükselebildim. Görev var yine ama boyut çıkarken hep yaşadığın vasıflar bırakılıyor.
Allah ayakkabılarını çıkarda gel dedi Musa as ma. anlamı nefsini bırakta gel demekti.
Arzu ve istekler varsa yaşamında kraliçelik gibi bırakman gerekiyor. 
Farkedince bıraktım ve yola korkarak devam ettim.
Gece yaşadıklarım korkunçtu, evime girip yavru kedimi almıştı Hızır as.
Araya araya deli oldum ve Hızırdan yardım istedim.
Hızır as ise bana ait aşk vasfıydı ve geri aldım dedi.
Yavru kediyi gördüm elindeydi ve bizimle birlikte onuncu boyuta kadar geldi.
Şimdi evimde değil ,kardeşlerinden uzak Hızır as mın yanında.
Bende görüp konuşuyorum ama başka boyutlarda.
Küçük yavrum nasıl alıştı o boyutlara.
Karışık bir gündü.hem korktum hem üzüldüm hemde öğrendim.


14 Ocak 2019 Pazartesi

AŞK'I MULA ( hazret aşkı HZ)


Biz idik Ezelde seninle,
Sonra bir gün ayrılmak gerekti, 
Görevlerin vardı dünyada.
Aşktı bizimkisi cennetlerde.
Cennetinde cennetinde ,özdeydik.
Gül kokan iki varlıktık ezelde.
Güller gülüydü yaşadığımız aşk.
İşte yine kavuştuk gül kokulum.
Bir daha ayrılık yok ,hep benimlesin.
Seni hissediyorum tüm varlığımda.
Biz olduk yeniden,sen ve ben.
Allah beni bana anlatıyor,yine kavuştuk işte.


AŞK'I HÜMA. 
Aşk ile hümadayım.
Göklerde semadayım.
Ruh bilinçte sefadayım.
Ruhunda ,ruhunda yaratımda,
Melekutu Hande'deyim. ( Hande Bütünü kabul etmek)
Tanrıçayım. Ana Tanrıçayım.
Kralım MUHAMMED MEHDİ.
Biz aşk'ı Hümadayız.
Hazreti yaşıyor ve paylaşıyoruz.
Kusur aramıyoruz.
Kusursuz görüp yaşıyoruz aşkı.
Münezzehlitir burası.
Kuddüs olandır hevası.

8 Ocak 2019 Salı

TAŞA YAZILMIŞ BİLGİLER.

SÜMER TABLETLERİNDEN BİLE BİNLERCE YIL DAHA ESKİ..
KAYNAĞI MEÇHUL ZÜMRÜT TABLETLERDEN (HERMETİKA) 
BİRKAÇ SATIR.....
•Fiziksel alem süptil alemin aynasıdır.
•Kendinizi dönüştüremedikçe, hiç bir şeyi dönüştüremezsiniz.
•Yukarısı aşağıya, aşağıdaki Yukarıdaki’ne benzer
•Sözler tek başına aktaramaz ‘hakikat’i.”
•Mükemmel işleyen evren, sayıların gücüyle düzenlenmiştir.
•Kozmoz’un özü mükemmel nizamdır; zamanın özü harekettir.
Ama O, hareketsizdir her zaman,
Sonsuz ve değişmezdir.
Hareketsiz hareket ettiricidir O.
Gizli olan O,
Apaçıktır bütün eserlerinde.
Zihin nasıl biliniyorsa düşünceler vasıtasıyla
O da bilinir yarattıkları vasıtasıyla.
Tabiatına bakılırsa O, bir müzisyendir de,
Besteleyen evrenin ahengini
Ve aktaran her bireye
Kendi müziğinin ritmini...
Bulunmaz hiçbir ahenksizlik
Mekanı gökte olanlar arasında.
Tek amacı vardır hepsinin,
Tek zihin, tek his;
Çünkü bağlanmıştır sevgi büyüsüyle onlar,
Tek ahenkli bütüne...
“Bütün”, birçok parça değildir,
Sadece kısımlardan oluşmuş bir “bütün”dür.
Onlara “ayrı ayrı baktığınız” zaman,
Her şeyin çok olduğunu düşünürsünüz.
Ama “görebildiğiniz” zaman hepsinin 
“Bir”e ait olduğunu ve Bir’den aktığını,
Tüm parçaların bütünleşmiş olduğunu
Ve birbiriyle bağlantılı olduğunu anlayacaksınız.
Her şey titreşmektedir. Hiçbir şey durağan değildir. 
Her şey alçalır ve yükselir; her şey bir sarkaç gibi hareket eder.
Her nedenin bir etkisi, bir sonucu vardır; her sonucun da bir nedeni. 
Her şey yasaya uygun vuku bulur. 
Rastlantı;
Bilinmeyen bir yasaya verilen bir addan başka bir şey değildir.
Kozmos “hayat”tır, tümüyle.
Yoktur
Ve hiç olmamıştır
Ve hiç olmayacaktır
Ölü/cansız olan bir şey kozmos içinde.
Heykeller ve portreler öylece oluşmazlar,
Bulunmadıkça bir heykeltıraş ya da ressam.
İnsan denilen böylesine yüce eserin yok mudur bir yapıcısı?
“Oluş”un sonu
Yıkımın başlangıcıdır.
Yıkımın sonu
“Oluş”un başlangıcıdır.
Yeryüzünde zorunludur
Her şeyin yıkılması;
Çünkü yıkılma olmasaydı,
Yaratılmazdı (üretilmezdi, oluşturulmazdı) hiçbir şey.
“Eski olan”dan doğar “yeni”.
Çürümenin ardından gelen; yenilenmedir.
Bu dünyasal formlar
Gelip giden,
Hepsi illüzyondur.
Ölüm bir yok oluş değildir,
Sona ermesidir, dünyasal idrakin sadece.
Bu hakikatten haberdar değildir çoğu insan
Ve ölümden korkarlar bu yüzden…
Hiç kimse kurtulmuş olamaz,
Yeryüzünde tekrar tekrar doğmamaya kadar.
Tekrar doğmamak istiyorsan eğer,
Temizle kendini maddenin akıl dışı ıstıraplarından.
Kendini bilen insan için,
İyidir bütün olanlar,
Başkalarına kötü görünseler de.
Hakikat bilgisini edinenler
Hoş gelmez insanların çoğuna.
Deli der ve gülerler onlara.
Nefret ederler, aşağılarlar,
Ölüme bile mahkum ederler onları...
#alıntı #tmrkhtn
 
 

4 Ocak 2019 Cuma

GAVSİYE KİTABINDAN.

“RİSÂLE-İ GAVSİYE” Tercümesi

 
Ya Gavsı A’zâm, dedi Allah... ”Lebbeyk, Rabbi Gavs” dedim.
Ya Gavsı A’zâm! Allah, gayrından münezzeh, Allah’a yakındır!
Nâsût ile melekût arasındaki her tavır şerîat, melekût ile ceberût arasındaki her tavır tarîkat, âlemi ceberût ile lâhût arasındaki her tavır da hakikattır.
Ya Gavs-ı A’zâm... Hiç bir şeyde zâhir olmadım, insandaki zâhir oluşum gibi!

Sonra sordum Rabbime, dedim ki: Hiç mekânın olur mu?.
Dedi ki: -Yâ Gavs-ı A’zâm... Ben mekânın mekânıyım! Benim mekânım olmaz! Ben insanın sırrıyım!
Sordum tekrar; dedim ki: Ya rabbi; hiç içer misin, yer misin?.

Dedi ki: Yemem, fakîrin yemesidir; içmem de fakîrin içmesidir!

Ve dahi sordum... Ya Rabbî, melâikeyi hangi şeyden halkettin?.
Dedi ki Hak Teâlâ: İnsanın nûrundan halkettim; ve insanı da nûrumun zuhûrundan halkettim.
Ve daha sordum. Ya Rabb
-i Gavs, hiç seni hâmil bulunur mu?

Dedi. Yâ Gavs-ı A’zâm... İNSANI meydana getirdim beni hâmil olması için... Ve kâinatı da İNSANI hâmil olması için meydana getirdim!
Ya Gavs
-ı A’zâm, ne güzel tâlibim ve ne güzel talep edilendir insan. Ne güzel rakiptir insan ve ne güzel merkûbtur mükevvinat.

Yâ Gavs-ı A’zâm, insan sırrımdır ve ben O'nun sırrıyım! Eğer, insan indimdeki menziline ârif olsaydı, derdi ki, bütün nefislerdeki nefs'im; bu anda mülk yoktur benden gayrı!
Yâ Gavs
-ı A’zâm... insanın yemesi, içmesi, mekânı, hayatta duruşu, yayılışı, konuşuşu ve susuşu, yaptığı işi, teveccüh ettiği şey, gâib olduğu şey BENİM... Sekînesi, muharriki ve müsekkiniyim!

Ve bana buyurdu ki rabbim:
Ya Gavs
-ı A’zâm, insanın cismi ve nefsi ve kalbi ve ruhu ve işitişi ve görüşü ve eli ayağı ve tamamını nefsimle izhar ettim... O yoktur, ancak BEN varım! ve BEN de onun gayrı değilim!

Ve bana dedi ki: Ya Gavs-ı A’zâm, FAKR ateşiyle yanan ve ihtiyaç ateşiyle münkesir birini görürsen yaklaş ona; şüphesiz ki benimle onun arasında perde yoktur! Ve dedi ki bana: Yemek yeme ve içme ve uyuma İNDİMDEKİ yerinde kalben ve basaren hazır olmadıkça.
Ve daha dedi ki: Yâ Gavs
-ı A’zâm... Benden, seferi bâtını yapmamakla uzak olursa bir kişi, onu sefer-i bâtın ile mübtelâ kılarım.

Ve daha dedi ki: Yâ Gavs-ı A’zâm, ittihad öyle bir hâldir ki, onu lisan anlatamaz! Kim ona iman ederse, kabul olur; ve kim reddederse o hâli küfretmiş olur! Kim vüsûlden sonra ibadeti (beşeriyetiyle) irade ederse, Allah'a şirk koşmuş olur!
 Ve daha dedi ki: Ya Gavs
-ı A’zâm, kim saadet-i ezelî ile saadete kavuşmuş ise, ne mutlu ona. Bundan sonra mahrum olmaz ebeden! Kim ki şekâvet-i ezelî ile şakî olmuşsa, yazıklar olmuş ona; ve o ebediyyen makbul olmaz!

Ve daha dedi ki:
Fakrı ve yoksulluğu insanı taşıyıcı kıldım! Kim ona yoldaş olursa, menziline ulaşır; sahralarda vâdilerde dolaşmadan!
Yâ Gavs
-ı A’zâm... Muhabbet, seven ile sevilen arasında perdedir! Seven, sevilende yok olduğu zaman(seven sevilenle var olduğunda) vüsûl hâsıl olur.

Yâ Gavs-ı A’zâm... İnsan, ölümden sonra ne olacağını bilseydi, dünya hayatını sürdürmeyi temennî etmez; her an, “beni öldür” diye yalvarırdı!
Yâ Gavs
-ı A’zâm... Kıyâmet gününde, indimde mahlûkâtın en sevgilisi sağır, dilsiz, kör, hayrette olan ve ağlayandır! Kabirde de bu böyledir!

Ya Gavs-ı A’zâm... Beni gören sualden müstağni olur her hâlinde; görmeyen ise faydalanamaz sualden, o da işin kâliyle perdelenmiştir!
Yâ Gavs-ı A’zâm... Bütün ruhlar raksederler kalıplarında kıyâmete kadar; «Elestü birabbiküm» sözünün mânâsından dolayı, sonra da derler ki, «Rabbimizi gördük»!
Ve daha dedi ki; Yâ Gavs-ı A’zâm... Kim ki ilimden sonra (bir de ayrıca) rü'yet isterse o mahcûbtur (perdelidir). Kim ki rüyeti ilmin gayrı zannederse o rabbi görmekten, güvenilmeyecek zanna aldanıp, kendini beğenmişlerden, mağrurlardan olur!
Ve dedi ki bana: Yâ Gavs-ı A’zâm... Benim indimde fakîr, hiçbir şeyi olmayan değildir! Belki fakîrler onlardır ki, emirleri her şeyde geçer! Bir şeye "ol" derler ise, o şey olur!



Ve dedi ki bana;Yâ Gavs-ı A’zâm... Cennettekilere, zuhûrumdan sonra ne ne ülfet vardır, ne de (daha büyük bir) nimet; ateştekilere zuhûrumdan sonra ve vahşet vardır ne de hurkat (bilmezlik).
Yâ Gavs-ı A’zâm... Her kerîmden Kerîmim, her rahîmden Rahîmim.
Yâ Gavs
-ı A’zâm, indimde avam gibi uyuma, beni görürsün!
Sordum, dedim ki: Yâ Rabbi, indinde nasıl uyuyayım?.
-Cismin lezzetinden sıyrılarak; nefsin şehevâtından arınarak; ruhun anlık kaymasından kurtularak; ve zâtınla fenâ bularak uyu!

Ve dedi ki. Yâ Gavs-ı A’zâm... Lebbeyke yâ Rabb'el arşi'l azîm..? Rabb-el Kerîm ve Rahîm.

Ya Gavs A’zâm, ashabından kim sohbetimi isterse, ona FAKRI; sonra FAKRIN FAKRINI; ve sonra da FAKRIN FAKRININ FAKRINI tavsiye ederim... Böylece, FAKR hâlinde onlarda BEN'den başkası kalmaz!
Ve daha dedi ki; Yâ Gavs-ı A’zâm. Ne mutlu sana mahlûkatıma Rauf olabilirsen; ve ne mutlu sana onların hatalarını bağışlarsan!
Ve daha buyurdu ki; Ey Gavs-ı A’zâm. Zâhidleri nefis yolunda; ârifleri kalb yolunda; vâkıfları ruh yolunda kıldım. Nefs'i de HÜR olanlara mahâl kıldım.Hürlerin kalbleri sırlar kabirleridir.

Yâ Gavs-ı A’zâm. Ashabına söyle, fakr hâlindekilerin dualarını ganimet bilsinler. Şüphesiz ki onlar benim indimde, ben de onların indindeyim!

Yâ Gavs-ı A’zâm. Ben bütün fakrdekilerin sığınacağı yeri, meskenî ve manzarıyım ve bana dönerler.
Yâ Gavs
-ı A’zâm. Cennete nazar etme ki, beni vasıtasız göresin; ve cehenneme de nazar etme ki, beni vasıtasız göresin.

Yâ Gavs. Cennet ehli cennetle meşguldür; azâb ehli ateşle meşguldür! Sen ise "BEN"imle meşgul ol!
Yâ Gavs. Cennet ehlinden bazı kullarım, nimetlerimden sığınırlar bana; cehennem ehlinin azâbdan bana sığınmaları gibi!
Yâ Gavs
-ı A’zâm. Resûl ve Nebîlerin hâricinde kullarım vardır ki, onların hallerine muttalî olamaz ne dünya ehlinden biri, ne uhrâ ehlinden biri, ne cennet ehlinden biri, ne azâb ehlinden biri, ne Mâlik, ne Rıdvan, ve ne cennet için halkettiklerim ve ne de cehennem için halkettiklerim!

Yâ Gavs. Kim benden gayrıyla meşgul olursa, sahibi ateş olur kıyâmette.
Ya Gavs. Kurb ehli kurbiyetlerinden dolayı yakınırlar, buûd ehlinin uzaklıktan şikâyetleri gibi...
Yâ Gavs. Kimse benden uzak olamaz, mâsiyetiyle; kimse de tâatıyla kurb sahibi olamaz.
Yâ Gavs. Birisi benden kurb sahibi ise, o ancak mâsiyettedir. Zirâ, onlar acz ve nedâmet ehlidirler.
Yâ Gavs. Acz, nur menbâıdır; ucûb, kendini beğenme de kederlere mahâldir, zulmet kaynağıdır.
Yâ Gavs. Çok sıcak bir günde biri sana gelip su istese ve senin de o suya ihtiyacın olmasa ve buna rağmen de vermesen, sen cimrilerin en cimrisi olursun! Hâl böyle olunca, nasıl rahmetime mâni olayım? Ben nefsime şehâdetle tescil ederim ki, kesinlikle Erhamü'r Rahimîn'im!
Yâ Gavs. Mâ'siyet ehli mâ'siyetiyle perdelidir. Tâat ehli de tâatıyla perdelidir; ve ben onlardan kaçınırım.Bunlardan başka bir grub da vardır; ki onların ne tâatla alâkaları vardır, ne de mâ'siyetle!
Yâ Gavs. Hatalı kullarımı fazl ve keremim ile müjdele; icâbedeni de adl ve öcalmamla müjdele.
Yâ Gavs. Tâat ehli nimetlere tezellül ettiklerinden zikrederler; ve mâ'siyet ehli de tezellül edip Rahim'i zikrederler!
Yâ Gavs. Avâmı halkettim, nûruma dayanamadılar, araya zulmet perdesini koydum, havâs’ı yarattım nûruma dayanamadılar, nur perdelerini koydum."
Yâ Gavs. Ashabına söyle, onlardan kim bana vâsıl olmak isterse, benden gayrı her şeyden sıyrılıp çıksın!
Yâ Gavs. Dünya geçidinden çık ki, âhirete vâsıl olasın; âhiret geçidinden de çık ki, bana vâsıl olasın! Yâ Gavs. Cisimlerden ve nefsinden çık; sonra kalplerden ve ruhundan çık; sonra hüküm ve emirden çık; ki bana vâsıl olasın! Dedim ki;
Yâ Rabbi, hangi namaz sana daha yakındır?.


“-O namaz ki, içinde benden başkasının kalmadığı, kılanın içinde kaybolduğu!."

Sonra sordum, dedim ki: -İndinde hangi oruç daha faziletlidir..?

-O oruç ki, onda benden başkası kaybolup, benden gayrı kalmaz! 
Sonra sordum: -Hangi fiiller indinde faziletlidir?.

-Benden gayrının kalmayıp, içinde cennet ve cehennemin bulunmadığı, yapanın kaybolduğu!


-Hangi gülüş indinde faziletlidir? -Ağlamayarak tevbe edenlerin gülüşü..

-Hangi tövbe indinde faziletlidir?

-Mâsumların tövbesi!

-Hangi ismet indinde daha faziletlidir? -Tövbekârların ismeti! 
Sonra dedi ki: Yâ Gavs-ı A’zâm. İlim sahibi için yol yoktur, tâ ki indindeki ilmi inkâr etmedikçe...Eğer ilmini terketmezse, şeytanın lisânı olur!


Rabbim Teâlâ'yı gördüm ve sordum: Yâ Rabbi.."Aşk"ın mânâsı nedir?



Yâ Gavs! Âşık ol bana. Âşık benim, aşk benim!Kalbini benden gayrından çevir ve fariğ kıl
Yâ Gavs
-ı A’zâm. Aşkın zâhirine ârif olursan, aşktan fenâ bulmalısın!Zîrâ, aşk HİCAPTIR! Âşık ile mâşuk arasındaki hicâb!

Yâ Gavs! Tövbeyi istersen, önce nefsinden günahı çıkarmalısın.. Sonra kalbinden hâtırasını çıkarmalısın!... İşte o zaman bana vâsıl olursun!..Aksi halde müstehzîlerden olursun!
Yâ Gavs. Haremime girmek istersen, ne mülke, ne melekûta, ne ceberûta iltifat et. Şüphesiz ki mülk âlimin, melekût ârif'in, ceberût da vâkıfîn’in şeytanıdır!Kim bunlardan birine razı olursa, o, indimde tard edilmişlerden olur!

Ve daha dedi ki: Yâ Gavs. Mücahede, müşâhede denizlerinden bir denizdir ve balıkları da vâkıflardır...Müşâhede denizine girmeyi irade edene, mücahede gerekir...Zîrâ, mücahede müşâhedenin tohumudur!
Yâ Gavs. Kim mücahedeyi ihtiyâr ederse, ona müşâhedem olur; istese de istemese de! Yâ Gavs. Kim mücahededen mahrûm ise, ona müşâhedeye yol yoktur!Tâliblere, benim kendilerine lâzım olduğum gibi, mücahede lâzımdır!
Yâ Gavs. Kullarımın faziletlisi ve sevgilisi onlardır ki; evlâdı ve ana
-babası olup da kalbi onlardan fâriğdir!..Eğer, ana-babası ölse hiç hüzün çekmez! Kulum bu mertebeye ve menzile eriştiğinde, benim indimde "ana-babasız ve evlâdsız" (lem yelid ve lem yûled) ve "ve “lem yekûn lehu küfüven ehad" olur!

Yâ Gavs. Bana nazar etmek istiyorsan bir mahâlde, gayrımdan fâriğ kalbi ihtiyâr et!
Sordum: -İlmin ilmi nedir?.. Dedi ki: Yâ Gavs-ı A’zâm. İlmin ilmi, ilimden cehildir!
-Yâ Gavs. Kalbi mücahedeye meyleden kula ne mutlu...Vay hâline o kulun ki kalbi şehevâta meyleder!Rabbimi gördüm ve "mi'râc "tan sordum...Buyurdu ki: -Mi'râc, benden gayrı herşeyden urûc'tur!..Mi’râc 'ın kemâli de, nazarının gayrına kaymaması ve isyan etmemesidir! Yâ Gavs. Mi'râc 'ı olmayanın namazları yoktur benim indimde...Ve o, namazdan mahrumdur!

Ve burada Azîz ve Celîl olan Allah’ın sebepleri kolaylaştırmasıyla GAVSİYYE, ki buna Mİ’RACİYYE de denir, tamamlandı. 

Abdülkadir Geylani