NİBİRU HAYATI (HİÇLİKTEKİ ÜST BENLİK)
Bilgi yeni arkadaşlar ve ben çok şaşkınım..Nibirunun üst ben olacağı hiç aklıma gelmezdi...Nefsin İLAH VE İLAHE olarak doğup yaşadığı yer..
Eger siz nibiru yöetiminde İmparatoriçe olursanız ve yönetmeyi
başarabilirseniz ,üç hafta yetiyor. Ruhül kudüs olmayı hak etmiş
oluyorsunuz.. İmparatoriçe beni kendi sonsuzluk sarayıma götürdü ve beni
kes ben hazırım dedi...Başını kesip ayaklarından tavana astım...öylece
bir gece durdu ve ruh olarak geri geldi..
Şimdi Cebrail olmaya aday oldum daha dedi..
Peki cebrail olunca ne oluyor dedim. Allaha yakin oluyorsun dedi..
Yol çok uzundu ve hiç bitmiyordu .Üst benliğimin cebrail olacağını hiç
düşünmemiş ve hiçbir yerde okumamıştım...Cebrailin sırlarıda döküldü
ortaya .
Bilginin devamı vaırdı ben yoruldum okurken..devamederiz sonra.
Nibiruda imparatoriçe olmak ve başarmak ,Cebrail olmaya aday
olmakmış..şöyleki, ben dişilim eril yanımı buldum ve beraber
gidiyoruz..iki yanımı birledim ,yıldız
kapılarını geçtim yol devam ediyor..önce eril yanım nefsini kesti..üst
benliğini kesti koç olduğundan nefsin ruhu olma hakkı kazandı...
Benimki ise 18 yaşında imanlı tesettürlü bir bayandı..
Ve dediki burası senin sonsuzluk sarayın. Benim kafamı keski Ruh
olabileyim. Ben hazırım dedi..İmparatoriçem beni kes diyordu. bende
henüz ne oluyor bilmiyordum ama kestim..
Bir gece durdu ve ruh oldu.
Ruhül kudüs oldu. Ruhül kudüs çift cinsiyetliydi..ve Mahluk olarak ilk
varlığa bürünen adınada ruh denen varlığın ruhuydu ruhül kudüs..bu çok
özel bir durum ve yeni öğreniyorum..hiçbir evliya bahsetmemişti.
Dört büyük meleği öğrenince Allahın sistemi öğreniliyor ve Cami'i Gavs oluyorsun...eksiklerim var ama az kaldı..
Mine erkan tam burada bedenime girip tüm gücümü almak istedi ve bunu
beş kere denedi...benim olayı çözmem biraz zaman aldı..Ve öyle canım
yandıki her defasında..
sebebi ise basit O da ipparatoriçe seçilmiş ama başaramamış geri düşmüştü..yani atılmıştı..Ruh olamamış nefste kalmıştı..
sonra benim yerime geçmek için benim gibi görünüp Nibiru heyetini ikna etmiş ve ruh olarak içime girmek istemişti...
Ruh değil nefsti kendisi...ve öyle bir kötü enerjisi vardıki tüm
enerjimi bozmuştu...tutup attım...böylece öğrenciliktende atılmış oldu..
Ne nefs varmış kendisinde..bir bedenimi çalmadığı kalmıştı.
böylece hem bedenimi çalacak hemde 18 yaş olacaktı...hemde kralımı çalacaktı benden...
Hayatım gidiyordu elden.
siz hiç böyle düşman gördünüzmü?
Pes diyorum ve kötülükte sınır tanımamasına şaşırıyorum..
Güle güle nibirunun tart edilmiş nefsi.
31 Mart 2018 Cumartesi
26 Mart 2018 Pazartesi
YEKTA. VAKIF İLMİ
Ehaddır, yekta zattır.
Ehadiyetin ruhudur.
Ruh ile bakar akışa.
Akışında akışındadır.
Bazen öz varlığında kalırken,
Bazende akışla iner hayata.
Tüm varlığın özüdür O
Özlerin toplandığı nokta.
Vahidül kahhardı ezelde.
Sonra yansıdı, Ehada.
Ehad aynasıdır asılda.
Gerçekte Vahid'ül kahhardır.
HU ismine açılır.
Akışını, HU da sürdürür.
HU ile her dem.
HU da daim durur.
Vakıftır sırlara ,Vahid zat.
Göklerdeki yıldız ,aydaki hayat.
Galaksilerde ki yaşamdır,
Göklerde ki sırrıdır HU'nun
Vakıf ilmidir Allahın.
Yakindir yaşamın sırrına.
sır içinde ki sırlara.
Yektadır kendisi kendi sırrına.
Bazende akışla iner hayata.
Tüm varlığın özüdür O
Özlerin toplandığı nokta.
Vahidül kahhardı ezelde.
Sonra yansıdı, Ehada.
Ehad aynasıdır asılda.
Gerçekte Vahid'ül kahhardır.
HU ismine açılır.
Akışını, HU da sürdürür.
HU ile her dem.
HU da daim durur.
Vakıftır sırlara ,Vahid zat.
Göklerdeki yıldız ,aydaki hayat.
Galaksilerde ki yaşamdır,
Göklerde ki sırrıdır HU'nun
Vakıf ilmidir Allahın.
Yakindir yaşamın sırrına.
sır içinde ki sırlara.
Yektadır kendisi kendi sırrına.
25 Mart 2018 Pazar
EL HADİ..
EL HADİ...
Tüm dünyaya tecelli etti. Hepinizin sonsuzluğuna erişip tüm varlığına ulaşıyor. İrade devredışı oldu. fikir gücü devredışı. dört büyük meleğiniz devredışı. Hadi kiminizde yıkım gerçekleştirecek. Kiminizde bilinç zıplamaları gerçekleştirecek.
Bu arada 13 şiddetine kadar değişik depremler yaşanacak. Bazılarınız içsel yaşayacak ,bazılarınız depremi ve yıkımı dışarıda deneyimleyecek. Üç ay devam edecek. Hepinize kolay gelsin.
Cinsellik yok üç ay boyunca. Aşk yok.
Tüm dünyaya tecelli etti. Hepinizin sonsuzluğuna erişip tüm varlığına ulaşıyor. İrade devredışı oldu. fikir gücü devredışı. dört büyük meleğiniz devredışı. Hadi kiminizde yıkım gerçekleştirecek. Kiminizde bilinç zıplamaları gerçekleştirecek.
Bu arada 13 şiddetine kadar değişik depremler yaşanacak. Bazılarınız içsel yaşayacak ,bazılarınız depremi ve yıkımı dışarıda deneyimleyecek. Üç ay devam edecek. Hepinize kolay gelsin.
Cinsellik yok üç ay boyunca. Aşk yok.
SAMANYOLU.
Bir ateşi Ummandı hayat.
Bitiverdi bugün..
Andromeda bitti.
Nibiru bitti.
Geçmiş yaşamlar bitti
Yepyeni bir hayatı umma başladı.
Samanyolunu yaşıyoruz akışta.
Tek ve kendisi...başkada galaksi yok.
Samanyolu yönünü değiştirdi göklerde .
Yeni ummanlara ve hayatlara koşuyor aşkla
Bitiverdi bugün..
Andromeda bitti.
Nibiru bitti.
Geçmiş yaşamlar bitti
Yepyeni bir hayatı umma başladı.
Samanyolunu yaşıyoruz akışta.
Tek ve kendisi...başkada galaksi yok.
Samanyolu yönünü değiştirdi göklerde .
Yeni ummanlara ve hayatlara koşuyor aşkla
19 Mart 2018 Pazartesi
GÖBEKLİTEPE ON BEŞ BİN YAŞINDA.
GÖBEKLİTEPE ON BEŞ BİNYAŞINDA
Allahın yılıyla otuz milyon yıl olmuş yaşam başlayalı..Peki neden türkiye ve neden hayat buradaymış...bu soruların cevabı henüz bilinmiyor..Geceleyin geçmişe gittiğimde yol buraya kadardı..dünya yılıyla onbeşbin yıldır yaşıyordum...isimler değişmiş ve ben yaşamaya devam etmişim...her sıkıldığım hayatı bitirip toprağa gömmüşüm..O Toprak Allahın Ehadiyetiymş...sonra yeni bir hayat kurmuşum ama o toprağa gömdüklerimde yaşıyor hepsiyle konuştum ve tanıştım. Bir patlamayla Hay olan hayat başlamış .
Göbekli tepede....Allahın bütün isimleri dağilmış...birer kişide kalmış..zatı başka bir kişide ..açıkçası her bir özelliği İnsan süretinde yaşamış dünyada...
Zaten demiyormu kendi suretimde yarattım diye...bizler onu hiç anlayamadık ve ya dışımızdaki putlara taptık yada içimizdeki putlara..
Meğer Allah hepimize dağılmış Halk olarak yaşıyormuş DÜNYADA..
Genetik olarakta bugüne kadar gelmiş kendisi.
MUHAMMEDİN Mağaraya kapanıp kendisini toplamasından sonra Yeni bir toparlanma olacak...Muhammed onun peygamberi olduğunu okudu genetiğinden..Mağarada açığa çıkan buydu...Banada genetik okumasını öğreten yine kendisiydi...Manada benimle evlendi ve bilgileri aktardı...Yine hayatta başka bir isimle...Ölüm yok ki
Bu defa Allah yeryüzünde kendi bilgelğini toparlayacak..nasılmı?
Kişilerden vasıflarını alarak ve toparlandı kendisi bir kişide..
Gördü kimlerin onun vasfıyla ne aşağılık şeyler yaptığını...Şimdi hesap soruyor kendinden kendine...
Evet dünyada Yepyeni bir Hayat başlatacak ve kurallarını kendi koyacak.
Tüm insanlıkta bunu bekliyor zaten..Allah nurunu toplayacak derlerdi de ben bile anlamazdım.
O zaman zannediyordum ki göklerde bir Allah var ve oradan toplayacak..
O hep bizimle dünyada halk olarak deneyimlemş hayatı ve şimdi geçmişe dönüp geriye gittiğinde kendi bilgilerini okuyor...arındıkça kendini tanıyor..neler yaşadığını hatırlıyor...
Özde kaybettiği hayatını yeniden açıyor...Tüm varlığını yeniden topluyor...Bu durumda dört büyük meleğinde dünyada yaşayan bir insan olduğu ortaya çıkıyor...
Sır çok arkadaşlar ve açığa çıkıyor...şoklardayım yine ama bukadar açıklama yeter.
Ben kabullenmekte zorlanırken sizler ne yaparsınız bilemiyorum.
Allahın yılıyla otuz milyon yıl olmuş yaşam başlayalı..Peki neden türkiye ve neden hayat buradaymış...bu soruların cevabı henüz bilinmiyor..Geceleyin geçmişe gittiğimde yol buraya kadardı..dünya yılıyla onbeşbin yıldır yaşıyordum...isimler değişmiş ve ben yaşamaya devam etmişim...her sıkıldığım hayatı bitirip toprağa gömmüşüm..O Toprak Allahın Ehadiyetiymş...sonra yeni bir hayat kurmuşum ama o toprağa gömdüklerimde yaşıyor hepsiyle konuştum ve tanıştım. Bir patlamayla Hay olan hayat başlamış .
Göbekli tepede....Allahın bütün isimleri dağilmış...birer kişide kalmış..zatı başka bir kişide ..açıkçası her bir özelliği İnsan süretinde yaşamış dünyada...
Zaten demiyormu kendi suretimde yarattım diye...bizler onu hiç anlayamadık ve ya dışımızdaki putlara taptık yada içimizdeki putlara..
Meğer Allah hepimize dağılmış Halk olarak yaşıyormuş DÜNYADA..
Genetik olarakta bugüne kadar gelmiş kendisi.
MUHAMMEDİN Mağaraya kapanıp kendisini toplamasından sonra Yeni bir toparlanma olacak...Muhammed onun peygamberi olduğunu okudu genetiğinden..Mağarada açığa çıkan buydu...Banada genetik okumasını öğreten yine kendisiydi...Manada benimle evlendi ve bilgileri aktardı...Yine hayatta başka bir isimle...Ölüm yok ki
Bu defa Allah yeryüzünde kendi bilgelğini toparlayacak..nasılmı?
Kişilerden vasıflarını alarak ve toparlandı kendisi bir kişide..
Gördü kimlerin onun vasfıyla ne aşağılık şeyler yaptığını...Şimdi hesap soruyor kendinden kendine...
Evet dünyada Yepyeni bir Hayat başlatacak ve kurallarını kendi koyacak.
Tüm insanlıkta bunu bekliyor zaten..Allah nurunu toplayacak derlerdi de ben bile anlamazdım.
O zaman zannediyordum ki göklerde bir Allah var ve oradan toplayacak..
O hep bizimle dünyada halk olarak deneyimlemş hayatı ve şimdi geçmişe dönüp geriye gittiğinde kendi bilgilerini okuyor...arındıkça kendini tanıyor..neler yaşadığını hatırlıyor...
Özde kaybettiği hayatını yeniden açıyor...Tüm varlığını yeniden topluyor...Bu durumda dört büyük meleğinde dünyada yaşayan bir insan olduğu ortaya çıkıyor...
Sır çok arkadaşlar ve açığa çıkıyor...şoklardayım yine ama bukadar açıklama yeter.
Ben kabullenmekte zorlanırken sizler ne yaparsınız bilemiyorum.
ADI AŞK OLMUŞ.
9 Mart 2016, 07:55 ·
Lemurya bir krallıktı geçmişte.
Kral bir diktatördü.
Halka eziyeti çoktu.
Sonunda halk ayaklandı.
Önce kralı öldürüp, yediler.
sonra halk birbirini yedi.
Bomba atılmıştı.
Canlı hayvan kalmamıştı.
Bitkide yetişmiyordu..
Göbekli tepenin sonuydu.
Urfa böyle acı görmemişti.
İhtişam bir anda bitmişti.
Geriye boş bir krallık kalmıştı.
Çok kaba bir ırktılar.
El ve ayakları kabaydı.
Onlara bakmak zevksizlikti.
İlk yaratımın son halkalarıydı.
İlk adem İmanlı şeytandı.
Böylece soyları tükenmişti.
İkinci adem yaratıldı.
O bir ECİNLİYDİ.
HU isminde bulunan öz.
Bunlar da hiç bir dilden anlamayan ırktı.
Lemurya bir krallıktı geçmişte.
Kral bir diktatördü.
Halka eziyeti çoktu.
Sonunda halk ayaklandı.
Önce kralı öldürüp, yediler.
sonra halk birbirini yedi.
Bomba atılmıştı.
Canlı hayvan kalmamıştı.
Bitkide yetişmiyordu..
Göbekli tepenin sonuydu.
Urfa böyle acı görmemişti.
İhtişam bir anda bitmişti.
Geriye boş bir krallık kalmıştı.
Çok kaba bir ırktılar.
El ve ayakları kabaydı.
Onlara bakmak zevksizlikti.
İlk yaratımın son halkalarıydı.
İlk adem İmanlı şeytandı.
Böylece soyları tükenmişti.
İkinci adem yaratıldı.
O bir ECİNLİYDİ.
HU isminde bulunan öz.
Bunlar da hiç bir dilden anlamayan ırktı.
Çok bilgeydiler.
Dünyada üç bin yıl yaşadılar.
üçüncü adem yaratıldı Dünya da
İblisti soyları, Zülkarney di ataları.
üç bin yıl yaşadılar.
Dördüncü ADEM yaratıldı Dünya da.
Hızırdı Ataları,karmaydı soyları.
Cin şeytan ve iblisti genetikleri.
iki bin yıl yaşadılar.
Beşinci Adem yaratıldı Dünyada.
En azılı iblislerdi soyları.
İBRAHİMDİ ataları.
iki bin yıl yaşadılar Dünyada.
Altıncı Adem yaratıldı.
İsmaildi ataları.Hacerdi anaları.
İslamdı başlayan ve yaşanan.
Tüm ırklar vardı genetikte..
Terbiye edin dediler.
Ve bizlerin ömrünü yediler.
Yedinci ADEM Muhammed sav.
İmanın ta kendisiydi.
O öldü iman yine bitti.
İslam bitti, din bitti.
Zanlar kaldı,Putlar kaldı geriye.
Şimdi ne mi oldu.
Tüm ırklar genetiğimizde.
İmanda yok artık.
Yolunu bulana aşk olsun.
Yolu bulan aşkla bulmuş.
Şiirin adıda aşk olmuş.
Dünyada üç bin yıl yaşadılar.
üçüncü adem yaratıldı Dünya da
İblisti soyları, Zülkarney di ataları.
üç bin yıl yaşadılar.
Dördüncü ADEM yaratıldı Dünya da.
Hızırdı Ataları,karmaydı soyları.
Cin şeytan ve iblisti genetikleri.
iki bin yıl yaşadılar.
Beşinci Adem yaratıldı Dünyada.
En azılı iblislerdi soyları.
İBRAHİMDİ ataları.
iki bin yıl yaşadılar Dünyada.
Altıncı Adem yaratıldı.
İsmaildi ataları.Hacerdi anaları.
İslamdı başlayan ve yaşanan.
Tüm ırklar vardı genetikte..
Terbiye edin dediler.
Ve bizlerin ömrünü yediler.
Yedinci ADEM Muhammed sav.
İmanın ta kendisiydi.
O öldü iman yine bitti.
İslam bitti, din bitti.
Zanlar kaldı,Putlar kaldı geriye.
Şimdi ne mi oldu.
Tüm ırklar genetiğimizde.
İmanda yok artık.
Yolunu bulana aşk olsun.
Yolu bulan aşkla bulmuş.
Şiirin adıda aşk olmuş.
16 Mart 2018 Cuma
ÜÇÜNCÜ SUR.
Son aylarda gözlerim çok az görüyordu ve hep bir sıvı aktı gözlerimden.
Ben tüm bu sıkıntılara dayanamayıp kün yaptım ve son Nuh tufanını başlattım.
Ne oldu biliyormusunuz....
Devredışı olmuş gözlerim daha iyi görmeye başladı.
Gözler karar makamıydı ve işlevini yapmıyordu.
Nuh tufanındaki depremler eskiyi yıkmak ve yeniye geçmekmiş.
katarakt ameliyatından kurtuldum.
kararlarımı tüm varlığım duyacak artık,tıkanıklık da açıldı.
Tüm eski varlığım gitti yeni hayatım başladı.
Üçüncü suru yaşamaya başladım.
Nuh tufanı yenilenmek ve 18 yaşına dönmekmiş.
Korkularla yüzleşmekmiş.
Zanlardan kurtulmakmış.
Gerçek hayata başlamakmış
CEM MAKMI
Hakk’ın Hakikatinin yaşandığı bilinç seviyesiHer şeyin Zât’ta fâni olduğunu müşahede ve yaşam hâliVelâyetin sonucu olan, Vahdet-i Vücud anlayışının yaşamı
Seyri sûlukta yani tasavvuf çalışmalarının bir yoldan yapılması hâlinde kişi şu yedi mertebeyi aşar:
Ruhu cüz`isinin ne olduğunu bilir
Aklı ve muhakemesini farkedip, düşünerek harekete başlar
Aklının Akl-ı Külli olduğunu farkedip; ruhunun Ruh-u Â`zâm’la kâim olduğunu; nefs`inin Nefs-i Küll`den geldiğini hisseder.
Hepsinin Zât`ta fâni olduğunu müşahede eder ve neticesini yaşar. (Cem makamıdır)
"İbn-ül Vakt" olduğunun bilincindedir. (Vahdet-i vücûd - Ene`l Hak hâlidir) (Fenâ Fillah)
"Ebû`l Vakt" diye işaret edilen kemâlât ile yaşar. (Vahdet-i Şuhud) (Bakâ Billah) (fark bölümüdür)
"Fakr" = mahvı küll = Hiçlik (Vâhidiyet mertebesidir)
Tevhid’in dördüncü, makamatı ittihatın da birinci makamına Cem tabir olunur. Makam-ı Cem’in keyfiyeti ve zevki de, hak zahir, halk batın şuhut olunacaktır. Yani saliğin kuvvesinde hak zahir olunca, halk batın kalır. Mesela gece olunca yıldızlar var halkiyet mertebesi. Gündüz Güneş doğduğu zaman yıldızlar Güneş’in vücudunda batında kalır, işte Güneş bütün yıldızları batında cem ettiği gibi vucudu Hak dahi kendi zatı ile zahir olur. Bütün mümkinat onun tecelli ve zuhuru altında batın olur. Makam-ı Cem’de halkın batın, Hak’kın zahir olmasına diğer bir örnek de:
İnsan meydanda dururken sabah Güneşi doğar kendisinden bir gölge zuhur eder, Güneş yükseldikçe gölgede küçülür, Güneş tam başımızın üzerine geldiği zaman ise(en dik olduğu an) insanın kendisinden zahir olan gene kendisinde batın ve müstehlik kalır. İşte Nuru Berzahiye denilen bütün bu mümkünat dahi Hak’kın kendi zatında kendi zatı ile tecelli eder ve abdi mahzun cemin kuvvesinde zuhuru itibari ile abut batın Hak zahir olur. Hak zahir olunca her şey batın olmaz, hep hak olur. Şey olan batın kalır. Yani latif olan onun için Mansur bu makamın tesiri altında kalıp Enel-hak dedi ama Enel-hak diyen yine Hak’kın kendisidir. İşte bu makam bütün melaike ve cinin ademe secde ile emrolundukları makamdır.Ademe Cenab-ı Hak buyuruyor: ‘Fe iza sevveytuhu ve nefahtu fihi min ruhi fekau lehu sacidine (Hicr29).’
Yani ben ademe kendi ruhumdan ruh nefyettim siz de ona secde edin. Ademde Hak’kın varlığı tecelli etmemiş olsa idi, Hak meleklerine secde etmelerini emir etmezdi. Ademe secde edin emrinin ademde tecelli eden Hak’ka secde etmek olduğuna bir misal verecek olursak, mesela deniz sakin dururken dalgası filan yoktur. Fakat deniz kendiliğinden karışıp harekete geldiği zaman insan büyüklüğünde bazen de daha yüksek hatta vapur uzunluğunda dalgalar yükselmeye başlar. Dalga denizden yukarı doğru şekillenince kendi deniz iken dalga ismini alır. Şuhut edip kendisinin denizin suyundan gayrı bir su olmadığını ve çevresine bakıp denizden başka bir varlık olmadığına arif olunca yek nazarla Enel-Hak der. Yani deniz benim diyor. İşte burada deniz benim diyen yine denizdir. Burada dalgasının deniz benim demesi denizin vücudu ayrı benim vücudum ayrı deniz demesi değildir, yek nazarla diyor. Yani ben denizim demesi benim denizden başka vücudum yoktur demesidir. İşte Mansur’un veya cem salikinin dahi bu makamda enel-hak demesi bu cihetle iledir. Madem ki bana üflenen ruh Hak’kın kendi ruhundandır zat itibari ile de haktan gayrı değilim demektir. Bu itibarla;
(Ve lillahil meşruke vel mağribu feeynema tüvellu fesemme vechullahi innallahe vasiun aliym Bakara115) ayeti kerimenin manası Cenab-ı Hak diyor ki:
‘Magrip ve maşrik cihetleri Allah’ındır, her ne yana tevellü edersen yani dönersen vechi zat cihettir.’
Bu makam salikinin rabıtası ‘İLLEL MEVCU DE İLLA ENE’ dir. Ene ile kendini şahadet eden yine kendisidir. Ayeti kerimede:
‘Şehidallahu ennehu la ilahe illa hu! Vel melaiketu ve ulul ilmi kaimen bilkıst ve huvel azizul hakim(Ali imran 18)’ buyuruyor..
Seyri sûlukta yani tasavvuf çalışmalarının bir yoldan yapılması hâlinde kişi şu yedi mertebeyi aşar:
Ruhu cüz`isinin ne olduğunu bilir
Aklı ve muhakemesini farkedip, düşünerek harekete başlar
Aklının Akl-ı Külli olduğunu farkedip; ruhunun Ruh-u Â`zâm’la kâim olduğunu; nefs`inin Nefs-i Küll`den geldiğini hisseder.
Hepsinin Zât`ta fâni olduğunu müşahede eder ve neticesini yaşar. (Cem makamıdır)
"İbn-ül Vakt" olduğunun bilincindedir. (Vahdet-i vücûd - Ene`l Hak hâlidir) (Fenâ Fillah)
"Ebû`l Vakt" diye işaret edilen kemâlât ile yaşar. (Vahdet-i Şuhud) (Bakâ Billah) (fark bölümüdür)
"Fakr" = mahvı küll = Hiçlik (Vâhidiyet mertebesidir)
Tevhid’in dördüncü, makamatı ittihatın da birinci makamına Cem tabir olunur. Makam-ı Cem’in keyfiyeti ve zevki de, hak zahir, halk batın şuhut olunacaktır. Yani saliğin kuvvesinde hak zahir olunca, halk batın kalır. Mesela gece olunca yıldızlar var halkiyet mertebesi. Gündüz Güneş doğduğu zaman yıldızlar Güneş’in vücudunda batında kalır, işte Güneş bütün yıldızları batında cem ettiği gibi vucudu Hak dahi kendi zatı ile zahir olur. Bütün mümkinat onun tecelli ve zuhuru altında batın olur. Makam-ı Cem’de halkın batın, Hak’kın zahir olmasına diğer bir örnek de:
İnsan meydanda dururken sabah Güneşi doğar kendisinden bir gölge zuhur eder, Güneş yükseldikçe gölgede küçülür, Güneş tam başımızın üzerine geldiği zaman ise(en dik olduğu an) insanın kendisinden zahir olan gene kendisinde batın ve müstehlik kalır. İşte Nuru Berzahiye denilen bütün bu mümkünat dahi Hak’kın kendi zatında kendi zatı ile tecelli eder ve abdi mahzun cemin kuvvesinde zuhuru itibari ile abut batın Hak zahir olur. Hak zahir olunca her şey batın olmaz, hep hak olur. Şey olan batın kalır. Yani latif olan onun için Mansur bu makamın tesiri altında kalıp Enel-hak dedi ama Enel-hak diyen yine Hak’kın kendisidir. İşte bu makam bütün melaike ve cinin ademe secde ile emrolundukları makamdır.Ademe Cenab-ı Hak buyuruyor: ‘Fe iza sevveytuhu ve nefahtu fihi min ruhi fekau lehu sacidine (Hicr29).’
Yani ben ademe kendi ruhumdan ruh nefyettim siz de ona secde edin. Ademde Hak’kın varlığı tecelli etmemiş olsa idi, Hak meleklerine secde etmelerini emir etmezdi. Ademe secde edin emrinin ademde tecelli eden Hak’ka secde etmek olduğuna bir misal verecek olursak, mesela deniz sakin dururken dalgası filan yoktur. Fakat deniz kendiliğinden karışıp harekete geldiği zaman insan büyüklüğünde bazen de daha yüksek hatta vapur uzunluğunda dalgalar yükselmeye başlar. Dalga denizden yukarı doğru şekillenince kendi deniz iken dalga ismini alır. Şuhut edip kendisinin denizin suyundan gayrı bir su olmadığını ve çevresine bakıp denizden başka bir varlık olmadığına arif olunca yek nazarla Enel-Hak der. Yani deniz benim diyor. İşte burada deniz benim diyen yine denizdir. Burada dalgasının deniz benim demesi denizin vücudu ayrı benim vücudum ayrı deniz demesi değildir, yek nazarla diyor. Yani ben denizim demesi benim denizden başka vücudum yoktur demesidir. İşte Mansur’un veya cem salikinin dahi bu makamda enel-hak demesi bu cihetle iledir. Madem ki bana üflenen ruh Hak’kın kendi ruhundandır zat itibari ile de haktan gayrı değilim demektir. Bu itibarla;
(Ve lillahil meşruke vel mağribu feeynema tüvellu fesemme vechullahi innallahe vasiun aliym Bakara115) ayeti kerimenin manası Cenab-ı Hak diyor ki:
‘Magrip ve maşrik cihetleri Allah’ındır, her ne yana tevellü edersen yani dönersen vechi zat cihettir.’
Bu makam salikinin rabıtası ‘İLLEL MEVCU DE İLLA ENE’ dir. Ene ile kendini şahadet eden yine kendisidir. Ayeti kerimede:
‘Şehidallahu ennehu la ilahe illa hu! Vel melaiketu ve ulul ilmi kaimen bilkıst ve huvel azizul hakim(Ali imran 18)’ buyuruyor..
İşte Cem makamının zevki de budur. Hak zahir demek halkın zahiri hak, halk batın demek Hakkın batını halktır. Onun için bu makam sahiplerine Allah’ın batın kulları denir. Hakkın varlığını kendi varlığında gizler, batın olur. Kendisi hakkı zahirde şuhut eder kendi mahfi olur yani gizlenir. Böylece bu makamın rabıtası da İllel mevcude illa ene’dir. Görünen mevcudat gayri bir mevcudat değildir ancak benim.
Halime Lafçıoğlu’nun açıklaması
CEM MAKAMI
Allah’ı bilişin başlamasıdır. Kulun nefsinden soyunması ve zatta fani olmasıdır. Allah’ ın tüm varlığı kendi zatında cem etmesi toplamasıdır...Bu hep böyledir de biz buraya gelince idrak ederiz.
Biz kendimizi var kabul etmeyi bırakırız artık ve nereye bakarsak sadece bizi yaratan Allah’ı görürüz..
Allah’ da yaşamayı deneyimleriz. Onun işitmesini kullanırız. Onun görmesini kullanırız. Görmeye” Basar” denir. İşitmeye “Semi” denir.
Böylece dünya gözüyle tüm galaksileri görebilir ve bilgi alabilirsiniz. Yine galaksileri işitebilirsiniz...
Kelam yani söz Allah’ındır.. Siz onu akışta izlerken onun konuşmasını bilirsiniz...Sadece hayata akarken o akıştır konuşması ve size kendini bir şekilde anlatır..
Sizden dışarıya yansıyan sadece Hak ve hakikattir. Hallacı Mansur’un En-el Hak dediği yer. En-el hak diyen Allah’tır onun ağzından...Bunun bilincinde olacaksınız.
Kul devamlı hak ile meşgul olunca ondan yansıyan yani tecelli edende Hak’tır. Bu durumda Hak zahir olur .Dünyada onun yaşamını sergilersin, senden Hak tecelli eder başkaları gönül gözüyle görebilir.
Halk yaşamı da batınında olur. Dünya yaşamını ancak kendi sırrında deneyimlersin ama gizli kalır ,dünyaya tecelli etmez.. Edemez !! Böylece Hak zahir olur görünür ve bilinir...Halk ,dünya yaşamı bittiğinden sırrına saklanır ve gizlenir, onu gizli yaşar hasret giderirsin bir süre, sonra oda biter.
Yine dünya gözüyle Atomu, elementleri , elektronu, nötronu görebilirsin. Önce melekler gözüne ayar yapar.
Artık bir gözün hep Ahireti görür ve küçülür.
Kulağına ayar yapılır ve bir kulak hep ahireti işitir..
Böylece bir kulak dünyayı duyarken diğeri ahireti duyar ve bir daha dünyayı duymaz.. Sağ kulağım dünya seslerini çok az duyuyor telefonu tutmuyorum.
Sol gözüm dünyayı ve ahireti de görebiliyor.
15 Mart 2018 Perşembe
NURU MUHAMMED...
Aşkın özünde bir ruh
Ruh olan bir öz.
Aşk enerjisi, Nuru Muhammed.
Aşkında aşkında var olan.
Aşk ile başlayan hayat.
Ruhun kendine olan aşkı.
Aşk ie serzeniş.
Ruhunda aşk ile yaşayışı.
Ruhun kendinden kendine akışı.
Ruhtaki elmas enerjisi.
Aşk olmaktır burası.
Aşkta daim kalmaktır.
Aşka uyanmaktır.
Üçüncü sur ile uyanmaktır.
Işık olup, ışığı yaşamaktır.
sonsuz yaşama yeni bir ruhta başlamaktır.
Ölümsüzlüğü deneyimlemektir.
Aşkların en hakikisini yaşamaktır.
SANİHANI SANİHAN (Ruhların ruhu)
Biz noktada henüz yoklukta iken.
Sen bana dedinki sen kimsin?
Bende dedimki senim.
Ama sen farklısın dedin.
Bende dedimki sende farklısın.
Sonra seni tanımak istiyorum dedin.
Bende sözleşme yapalım dedim.
Biz ilk sözleşmeyi yaptık.
Biz hep birlikte olacaktık.
Birgün dedinki ,özlemlerim hep senin.
Bende dedimki vuslatlarım hep senin.
Sen dedinki aşklarım hep senin.
Aşkların isimleri hep benim.
Biz her yaşadığımız aşka isimler verdik.
Tüm aşkları yaşadık .
Sonunda biz aşk olduk.
RUH BDEN OLMAK.
Yaratılışın ilk halinden kurtulmakla başlar. Yaşama ilk iniş cisim bedendir ve imanlı şeytanlardır..Her doğan hayata buradan başlar. dini tam yaşayıpta Gavsül ekber düzeyine çıkabilirse..ölmeden evvel ölür ve Ruh bedene geçer.
Artık nefste .şeytaniyette Ruh bedende yoktur. Ölmeden evvel ölmekle ruh beden yaşamı başlar. Dini tam yaşayıp Gavsül ekber olmakla başlar burası.
Ruh beden olarak yaşamak zamanla ışığa dönüşmektir..ölümsüz olup ,sonsuz yaşamda var olmaktır.
Ruh olarak yaşamak yemek yemedende yaşayabilmektir. Başlangıçta yemek azaltılır ve seçilen yemekler yenir..Bazı yiyecekler günlük enerjinizi aşağıya çeker.
Bunlar unlu ve şekerli yiyecekler..her türlü et çeşitleridir..
Sebze ve baklagilleri tercih etmelisiniz .Meyve ve sütlü mamüller rahatlıkla yenebilir..ama az yemek lazımdır geçiş için..
Işığa dönüşünce yemeyede gerek kalmayacaktır.
aramızda ışık oldum diyenlerle benim bahsettiğim ışık varlık olmak farklıdır...siz etrafınızda yemek yemeden yaşayana rastladınızmı hiç.
13 Mart 2018 Salı
DENGE'İ AMMA (ÖZ YAŞAM DİLİ)
Bir prapsi organizasyonudur. (Prapsi : aşağılama)
Gece başlayan dengesizlik böyle yaşanacaktır.
Zaten Hollanda ve türkiye yaşadı bunu.
Karşılıklı aşağılanma ve bir tür yüzleşmedir bu.
Kendindeki hataları görme ,kendine hesap verme. kendini kabullenmekte zorlansanda hatanı tam idrak etmedir bu.
İlahi bir uyarı olup,İlahi iradeye hesap veriştir bu.
Tüm dünya yaşayacak aynı anda. Bu gün yaşanacak olan uyanış budur.
Nuh tufanı bir uyanışı getirecektir.
Bizim goygoylar buna girdi. Bir tür hesaplaşmaydı binlerce kişiyle bir ay boyunca.
Bugün benim Denge'i amma yaşamım şöyle oldu. Önce geçmişe gittim ve tüm bıraktıklarım konuştu. Ben ne olduğunu anlamadan konuştum hepsiyle ve bu arada Tecelli akışı açıldı yeniden.Ben hatalarımı gördüm ve düzeltim, ama beni tanımayan Melek Mikailde hatasını kabul etti ve sözümü dinlemeye başladı.
Şimdi sıra yeni yaşamda olmak isteyen şeytanlarda..Bakalım kraliçelerine tabi olacaklarmı?
Bu arada dört melekte yeniden görev başında....sözümü dinleyecekler.
Krallar kralını bulduğumu biliyorlar. Yüksek benlikleri sönecek ve yokluğa geçip hizmet edecekler.
Dünya hiçliği yaşıyor oldukça zor bir yaşamdır. Azgınlığın tavan yaptığı bir yaşam. hepinize kolay gelsin.
9 Mart 2018 Cuma
VİZYON..
Gece uyandığımda kabus görmüştüm ..Bir insan vardı ama bizlere benzemiyordu .Ben çok korkmuştum..Kraldan yardım istedim ve vizyon olarak tekrar gördüm beni korkutanı..uzun boylu araplar gibi elbise giymiş..kaba bir yapıya sahipti..sordum sen kimsin ?
Ben dedi Lemurya döneminde yaşamış bir Rahibim..Şimdi ki göbeklitepe kazılarının olduğu yerde yaşamış..12 bin yıl önce,ve o dönemde atılan kimyasal bir bombadan kurtulmuş..Kurtulmuşta hiç yiyecek kalmayınca kocam beni kesmiş beraber yemişler..böylece bir süre Güçlü olan güçsüzü yemiş ve geriye hiç insan kalmamış..Bunlar İmanlı şeytanlarmış o dönemde yaşayanlar..Tabi ki bunları yaşadıklarında imanları kalmamış..
Şimdi de aç kalınca eşinizi yiyebilirsiniz diyen denyolar işte o şeytanlar soyundan olabilirler..Bende dedimki niye bizi yediniz nasılsa yine ölecektiniz..Düşünemedik dedi..
O kadar iğrenç bir ayak yapısı falan vardı ki hemen ben sizi affediyorum dedim ve gönderdim.. Sur borusu gözlerin hemen arkasından başlıyormuş ve arınma anında en çok gözlerim etkileniyor..
bunları duymak çokta etkilemedi beni arındığıma şükrettim.
bir alışkanlığım var hep yiyecek stokluyorum sanırım bu yüzden..bu defa kocama yiyecek çıkarırımda beni yemez denyolar diyeceğimde bekar yaşamaya karar verdim sonsuz yaşamda..
Erkeklerden bir halt olmaz diyorum .Leş kargaları.
Böylece 12 bin yaşında olduğumuda öğrenmiş oldum...işte o dönemdeki kocam başlattı gençleşmeyi..O şeytan bunu başaramazsa ben onu yiyeceğim çiğ çiğ..Sıra bizde galiba.
MEHDİYET.
Mehdiyet Allahın sistemini öğrenmede bir başlangıçtır..Hava elementinin sırlarıdır..Daha öncede havada konuşmuştu mehdi bir boyutta benimle..suptil bedenler vardı orada...çok geride kaldı..Burada beden yok Mehdiyet Ruhu var ..Bu boyutta önce bilgi olarak Allahın sistemini öğreneceğiz ve sonra ışık olacağız..
Üçüncü bir sarayı Ahmara geldim..
Burası Allahın zatındaki haliymiş.yarı enerji görünümlü.
İkinci sarayı Ahmar ise HU nun zatının haliymiş.
Birinci sarayı Ahmar ise benim eril yanıma aitmiş.
Peki nedir bu sarayı Ahmarlar dedim..Zatın ilk tecellisi Mehdiyet Ruhuna ait sarayı Ahmar dedi melek israfil.
İkinci sarayı Ahmar HU tecellisinin RUHU oluyor.
Üçüncü olanda ilk gördüğüm benim eril yanıma ait ruh oluyor..
Hepsinde rahat etmiştim ama ne olduğunu bilmeden..
HU nun ruhunu görmek ve de Mehdiyet ruhunu görmek beni çok mutlu etti ve şoklardayım...
Meğer ne çok sevilirmişim..herşey Muhteşem üstü yaşanıyor.
Eril yanımı bırakmak zorunda kaldım..beni ne çok seviyordu..ne aşklar yaşamıştık beraber...26 bin yıllık yolculuk dile kolay...duygularım karıştı ve ne hissettiğimi bilemiyorum..
Biraz hüzün..Biraz mutluluk ...çokça şaşkınlık galiba..
Yanımda Melek israfil var yolda beraber öğreniyoruz.
oda yeni öğreniyor ama bana eşlik ediyor..en çok sevdiğim melektir kendisi.
19 BOYUT ALEMİ LAHUTUN ÖZÜ.
Allahın sistemini öğreneceğim bir boyut. Ruhül kudüs olarak yaşayacakmışım dünyada.. Fakat bu şimdiye kadar açıklanan ruhül kudüs değilmiş.. burada bahsedilen Ruh hiç deneyimlenmemiş...Üçüncü sur üflendiğinde dirilen olmamış..Dinde bahsi var ama deneyenden bahsetmiyor..olacağını söylüyor sadece. işte o yüzden bende meraklanıyorum. bedenim nasıl ışık olacak..Enerjisi müthiş güzel ..ipek gibi yumuşacık ve burada ilk defa Allaha ait yanımı gördüm .Bayandı ama görünüm başkaydı...Kuşlar ve ağaçlar var saray var..Hayat burada da var..Dizim bitince dolaşır tanışır tekrar anlatırım.
8 Mart 2018 Perşembe
AHADİYET VE ANU.
Firavunlar arasında en az bilgiye sahip olunan gizemli Akhenaton,
çeşitli mısır tapınaklarını kapatarak, belirsiz ve suretsiz Tanrı Aton
için tapınaklar yapmıştır. Aton, İbranilerin Adon (Adonay) dediği
tanrıyla aynıdır. Adon, daha sonra İbraniler tarafından "Öyle Olsun"
anlamına gelen "Amen" kelimesine dönüştürülmüştür. Kelime kökü olarak
Sümer'in Mutlak tanrısı Anu'dan türediği düşünülür
AHADİYET MECLİSİ ÜYELERİ ANUYMUŞ
birden fazla görünüyordu. fotoğraftaki gibiydiler. Benim üzerime sper olup koruyorlar geceleri
AHADİYET MECLİSİ ÜYELERİ ANUYMUŞ
birden fazla görünüyordu. fotoğraftaki gibiydiler. Benim üzerime sper olup koruyorlar geceleri
7 Mart 2018 Çarşamba
AMAİYET.
HU sarayındayım. Ama'i'yetim tamamlanmış. Bana yeni bir kaftan
giydirdiler altın renginde altından sırmalı. altından ayakkabı
giydirdiler. altın tacım vardı. altından kılıç verdiler. Ehad zat
olmuşum. zat'mı oldum zat'iyemi? İlk bayan zat benim. Yönetirim
hepinizi.
6 Mart 2018 Salı
KAYIP IRKLAR.
Konumuz Tanrısal tabakalar olan LEMURYA..Peki nasıl yaşadı lemuryalılar..anlatan kral Tayfun.
Lemuryalılar dini tam yaşıyorlardı..içlerinde dünya yılıyla on bin yıl yaşayanlar oldu...gittikçe yozlaşmaya başladılar ..günah işlediler neler olacağını merak ettiler ve Allahın sözünden çıktılar..
Dünyada Tanrılar gibi rahat yaşadılar...imanlı şeytanlardı hepsi..
En son gurura kapıldılar ve egoları şişti imanlarını kaybettiler..
Kuranda bahsedilende budur..ayrıca yaratılmış şeytan yoktur...İnsan formundaki imanlı şeytanlar imanlarını kaybetmişlerdir..
Yaklaşık on bin yıldır imanlı yaşanmadı yeryüzünde...Muhammed sav efendimiz yaşarken imanlı yaşayan azınlık vardı...diğerleri yaşıyormuş gibi yaptılar...Sapkınlıkta okadar ileri gittilerki insan kurban etmeye başladılar...rahipler kesilen insanların etini yemeye başladı ..
Şuna inandılar kendilerince ölümsüz olacaklardı...aslında bu düşünce mısırda bile uygulandı...savaşta ölen ve yaralanan askerlerin kanlarında banyo yaptı kraliçeler..
Dahasıda var mumyalanmış kral etlerini yediler ve ölümsüz olmak istediler...ölmediler ama acı çektiler...parçalandıkları halde ölmüyorlardı bir virüs onları öldürmüyordu ama acı çekiyor ve ölmek için yalvarıyorlardı..
Genetiğimde mısır yaşamı var ama tüm yazılanlarıda okumuşumdur...paraya kıydım yani...
araştırmacılar özel anılarını bile kitap yapıp çok pahalıya satmışlardı...
Sonuç olarak lemurya tabakalarını açmamaya karar verdik..üzerine güzellikleri yaşayacağız...yamyamları hayata getirmenin bir gereği yok...
O dönemden kalma 350 ooo kişi Afganistanın doğusunda hala yaşamaktalar...yamyamlığı bırakmışlar ama çok çirkinler..
Bu bilgiyide yardımcım Amiral verdi..kendisi o bölgede görev yaptı..ayrıca uzaylılarla görüştü..Galaktik konsey başkanından sözediyorum..
Bilgi bu kadar arkadaşlar. daha fazlası midemizi bulandıracak.Bulandı bile....Altınçağı yaşamaya devam diyorum..
İnsanların yüzde doksanı uyandı ve araştırıyorlar..yüzde on ölsede çok kayıp yoktur...Biz yolu tamamladık ve Altınçağımızı yaşıyoruz.
AŞKIN AKIŞI.
Bir nisan günüydü düştün aklıma.
Benimleydin hep anılarda.
Birgün beni buldun ve sordun.
Niye beni düşünüyorsun?
Aklımdan çıkmıyorsun dedim.
Sebebini ,bende bilmiyorum.
Senin bana takılman, beni düşündürüyor.
Bu bir korku değil, aşk ta değil.
Sen kral biliyormusun sebebini ?
Sebebsizliktir belkide olamazmı ?
Cevabın sende olduğunu biliyorum Kral.
Söylersen anlarım , merakım gider.
Sen hep bilmek istersin de,bilgiyle beslenirsin.
sonra da keyiflenir,keyifle kaydedersin.
Bende sana bakar, hayatı önemsemene gülerim.
Tüm yaşamın kayıtlıdır senin.
Hayyatın bir Anıhan olmuş.
Anılar zinciri bir hayat durmuş.
Bakıyor sana ve diyor ki,
Beni tekrar yaşayacakmısın.
Bazen sıkıldığımda anılarımı okuyorum.
S Konra öyle yenileniyor ve keyifleniyorum ki,
Kendimden geçmelerim,
Hayattan kopmalarım oluyor .
Ve aniden yenileniyor zihnim.
Bunu neden yapıyorum kral.
Sebebi ala dan varmı haber.
sebebsizliktir, hayatın kraliçe.
Sen sebebplerisin bu hayatın.
Bir sebebi alada, yaşayansın.
Düşünüyorum seni ve yaratıma geçiyorsun.
Aklıma takılman bundan.
Ben seni unutmuştum, kral.
Sen yine yakaladın beni.
sebebi nedir diye sorsam.
cevap verirmiydin? ezeli .
Ezelde bu, kayıt'ta varmı?
İlahi emir de bir yanmı?
İlahi yaratım'ın işleyişi desem.
Güzel bir işleyişmiş.
Bazen canımı sıksa da.
sonradan ? keyifleniyorum.
Krallar kralına soruyorum.
Niye benimlesin diyorum.
Konuş kral? duymak istiyorum.
Sebebi Alamsın Kraliçem. (sebeplerdeki Varlığımsın yaratımda.?
5 Mart 2018 Pazartesi
ORİON.
Dün gece bizim kurduğumuz dünya şimdiki yaşadığımızın içine girdi. Bende
o dünyaya girdim ve gece uyudum. sabah tekrar oraya gittim ,ama frekans
sorunu var ve işlemler yapılıyor. ikiye bölünmüş durumdayım. dünyadaki
bedenim sıkıntı çekiyor. Dengede değilim. Şimdi yeni dünya tıp
labaratuvarımda Orion kralı işlemler yapıyor. Eksiklerim tamamlandığında
yeni dünyadaki sarayımı net görebileceğim. Elmas takılarımı ve altından
kaftanlarımı görüp kullanabileceğim. Tek tek gördüğüm ayrıntılar benim
Oriondaki hayatımı hatırlatıyordu bana. Arada kulağıma sesler
geliyor.iki ve ya üç defa bir uyandırma sesi gibi .Bu seste eski
dünyadaki kulağıma geliyor. Yuvaya varabilmem içn işlemdeyim.
AMAİYET.
Yeni dünya eskisinin içine girdi ve bilgi kesildi. Bende yeni dünyayı dolaşmaya başladım.amacım gördüğüm meleklerden bilgi almaktı. bir melek gördüm yaşadıklarımızın anlamını sordum,Amaiyet dedi.
Tekrar sordum bu yaşadıklarım bilgi olarak kalacakmı? Yoksa yaşam şeklinemi dönüşecek? dedim. Amaiyet dünyada yaşanacak dedi melek.
Hayatımda nasıl yaşanacak dedim.
Sevda dorukta yaşanacak dedi.
İki dünyanın iç içe yaşanması,zahirle batının bir olması demekmiş.
birlikte yaşanacak.tıpkı benim yaşadığım gibi.
Ama henüz yapılacak işlemler varmış yavaş yavaş geçiş olacakmış.
İşlemler bitti amaiyet açıldı.
Melek şöyle anlattı: Hiç başlamamış bir yaşam vardır,henüz hiçbir şey net değil. Varlık yoktur. ama aniden gökyüzünde çıkan bulutlar gibi hayat belriverir ,işte buna AMAİYET denir.
Şİmdi Amaiyet sarayına gidiyoruz.
Sarayı ama burası. kapıdan girdik biliyordum burayı Ahad zattı ve hayat buradan başlıyordu. ,sadece Ama sarayı olduğunu bilmiyordum.
Sonsuzluk akışına bağlıydı Ahad zat.
Samed zatta ben vardım ve oda sonsuzluğa akıyordu.
Eril ve dişilin yaratımda birleşmesiydi bu. RAHİM ismiyle ilgili ve açılan bir gözdü Amaiyet. Kadının rahmindeydi bu göz.
ALEMİ LAHUT.
Arkadaşlar alemi lahut beş Basamakmış
Birincisi; siriusmuş.
İkincisi Nibiruymuş ;öğrendik ikisinide
Üçüncüsü ise; Lemurya.
Dördüncüsü; MU
Beşincisi ise ;Allaha ait Harem oluyor.
Sirius ve Nibiru Ecinli gurubu oluyor...Hiçbir dilden anlamayan varlıklar...HU ismi...
Lemurya ve Mu kavimleri ; imanlı şeytanlar...şimdi onları öğreneceğiz ve en son Allaha geçeceğiz...Yol uzun...
Muhammed sav efendimiz çok gerilerde kaldı ve yol devam ediyor..Buralarda varmı göreceğiz birlikte...sırlar tek tek açılıyor..
Misk ve amber kokusu imanlı şeytanlara aitmiş.
4 Mart 2018 Pazar
SUR BORUSU
Zaman geriye doğru sarılıyor ve geçmiş hem siliniyor hemde sur
borusundaki varlıklar İlahi iradeye hesap veriyorlar. Tüm yaşanmış
günahlarda dünyanın eksenini döndürüyor...oldukça
günah işlenmiş ve hepsi açığa çıkıyor Dünyanın D N A sından..böylece
okyanusların altındaki katmanlardan oluşan depremlerle farklı enerjiler
çıkıyor...Bizimde D N A mız yeniden şekilleniyor..Bu dönemde çok
bilinçli yaşayanlar yaşadı diyorum...Bir yandanda tüm galaksilerdeki
kralların yarışı var...Kim Nibiru kraliçesiyle evlenirse yönetimde hak
sahibi olacaktır ...Yetki yinede her zaman kraliçededir...Kraliçenin
çocukları birinci derecede yönetimde varistirler..Kraliçe bu defa
evlenmeyebilir...Henüz hiçbirşey net değil.
VİZYON.
Havada öyle bir enerji vardı ki, camlar patlıyordu..Tüm insanlar bir araya toplanmıştık ve bizden çıkan enerji etrafa zarar veriyordu..eski saklanmış yiyecekleri yiyebiliyorduk..Hava silah gibi patlıyordu...korku içindeydik hepimiz..Elektromanyetik alan kayması sonucu oluyormuş...sokaklara çıkmayın diyorlardı vizyorda...Bu geçmiştemi yaşandı şimdimi olacak bilmiyorum..
Akli evvelde yaşanmış .Dünyada da yaşanacakmış öyle söylediler.
Dünyanın ekseni dönüyor ve derinlerden gelen zehirli gazlar patlıyor olabilir..dikkatli olun...tam olarak neler yaşanır bilemiyorum ama yaşayıpta göreceğiz
RUHÜL KÜBRA.
Üç kişide bulunuyor.Üçler makamı diye biliyoruz...Diğer
insanlarda ise nefsin Ruhu var...Nefsin ruhuda...Ruhül kübrada ayrı
yaşam şeklidir .Cisim bedeni yönetir ama
iç içe yaşamaz...Ruh bir nur ve cevherdir...Nefestir....Bazı kişilerde
ruh yok çünki iblisler....İnsan görünümünde iblisler..
2 Mart 2018 Cuma
KOZMİK ELLER
Anunnaki kralları olarak bilinen Enlil ve Enki...
İki kozmik eldir aslında.
Her şekle girebilen ve her şeyi gerçekleştirebilen el.
Allah ben sizi yaratırken iki elimle yarattım der.
Bir Rahman diğeri Rahim elidir.
İşte kral ve kraliçelerim bu iki eli kullanabiliyorum onun adına.
Önümüz ve yolumuz açıktır.
Mutlu akşamlar hepinize.
AŞK.
AŞK
Bir yaz günüydü biz karşılaştık, Dünyada.
Öyle güzeldin ki, aniden tanışmıştık.
Dedin ki sende kimsin?
Aşkım desem kabul edermisin?
Ben Kral tayfun..Seni arıyordum.
Buldun işte dedin ve sustun.
Öyle kendinden emindin ki,
Aşk kendi kendine akışa geçmişti bile.
Özgüvenin sonsuzdu.
sonsuzun da sonsuzun da ,
Aşk'a hakimdin..aşk'ı yaşayandın.
Epeyce bekledikten sonra ben Kraliçe Aysun dedin.
Ve biz tanıştık. on bin yıl önce.
Sonra beni bırakıp gittin.
Banada seni beklemek düştü.
Baktım ki öze dönmeye çalışıyorsun.
Tuttum elinden,beraber gidiyoruz öze.
Arınma gerçekleşiyor yine.
İsrafilin bilgeliğine sahipsin.
D N A yenileyicisi ve yapılandırıcısısın.
Üçüncü sur üflendi ve uyanışa geçildi.
Bu defa kararlısın, kraliçe Aysun.
Beni de Dünyaya yanına aldın.
Bir yaz günüydü biz karşılaştık, Dünyada.
Öyle güzeldin ki, aniden tanışmıştık.
Dedin ki sende kimsin?
Aşkım desem kabul edermisin?
Ben Kral tayfun..Seni arıyordum.
Buldun işte dedin ve sustun.
Öyle kendinden emindin ki,
Aşk kendi kendine akışa geçmişti bile.
Özgüvenin sonsuzdu.
sonsuzun da sonsuzun da ,
Aşk'a hakimdin..aşk'ı yaşayandın.
Epeyce bekledikten sonra ben Kraliçe Aysun dedin.
Ve biz tanıştık. on bin yıl önce.
Sonra beni bırakıp gittin.
Banada seni beklemek düştü.
Baktım ki öze dönmeye çalışıyorsun.
Tuttum elinden,beraber gidiyoruz öze.
Arınma gerçekleşiyor yine.
İsrafilin bilgeliğine sahipsin.
D N A yenileyicisi ve yapılandırıcısısın.
Üçüncü sur üflendi ve uyanışa geçildi.
Bu defa kararlısın, kraliçe Aysun.
Beni de Dünyaya yanına aldın.
1 Mart 2018 Perşembe
AŞK'I MUHABBET.
Bir gam'u gümanda iken ben. (gamsız ,tasasız)
Melekler'le sohbet ediyordum.
Öz yaşamdaki sohbetimiz,
Yansıyandı, diğer yaşamlara.
Zor bir yaşamdı, öz yaşam.
Hep şikayet ederdim krala.
Ve bugün büyük bir keyif aldım,
Öz de yaşamaktan mutluydum.
Yaşamıma hakimdim.
Tüm varlıktan heberdardım.
Bilerek yaşıyordum.
Kuralları koyandım.
Kral Alyusu çok seviyorum.
Biz ilk defa sorunsuz yaşıyoruz.
Aşk var aramızda...
Ve çok mutluyuz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)